Hayatımızı şekillendiren iki olgudur; kararlarımız ve tercihlerimiz… Başarılı, başarısız, mutlu mutsuz ya da var olmak olmamak arasında aldığımız kararlar bizleri ya ileriye götürür ya da geriye… Felsefi açıdan bakarsanız verdiğimiz kararlar yaptığımız tercihler hayatımızı “şekillendirmektedir… Ancak bizleri ortak kılan bir gerçek de şudur; hepimiz verdiğimiz kararların yaptığımız tercihlerin doğru olduğuna inanırız…
Kendin olmanın ya da “kendini bulmanın” da bir yoludur karar ver tercihler, hayatın büyük bölümü bu ikilinin varlığında şekillenmektedir. İnsan aldıkları kararların yaptıkları tercihlerin “yanlış” olduğunu bile bile hiçbir şey olmamış gibi yaşaması mümkün değildir… Bunun adı da yaşamak olamaz “yaşadığını sanmak” demektir…
Aldığımız kararlar ve yaptığımız tercihlerin “doğruluğu” kendiniz için olduğu kadar başkalarının hayatına olumsuz etki etmediği sürece doğrudur ve sosyaldir… Ben karar alırım ya da kendi tercihim önceliklidir, kime na yaparsa yapsın diye düşünmek büyük haksızlıktır… Herkesin bir amacı var ve çoğumuz bu amaçlarımızın gerçek olması için çalışıyoruz. Bu bağlamda da bir üst satırlarda bahsettiğim gibi amaçlarımız asla başkalarını ezmemeli ve yok saymamalıdır. Karar ver tercihler “bencilliğin” peşine takılmamalıdır… Aksi taktirde; ne kendimiz olabiliriz ne kendimizi bulabiliriz, inanın, amaçsız kararlar ve tercihler karakterimizi belirler…
Bakınız yaşamın içinde bunları kabul edenler ile kabul etmeyenler var; aldığımız kararların yaptığımız tercihlerin yazımın başında belirttiğim gibi mutlu olmamıza ya da “mutsuzluğumuza” neden olmaktadır. Bunu kabul edenler tercihlerini ve kararlarını gözden geçirirken kabul etmeyenler suçu başkalarına yıkmaya çalışıyorlar… Her insan doğru olduğunu düşündüğü tercihleri yapar buna ilişkin kararlar alır. Çok kişi bunların sonucunun doğru olup olmadığı ile de ilgilenmez… Neden; çünkü kendisinden başkasını düşünmediğinden, başkalarına zarar bile vereceğini aklına bile getirmediğinden… Doğru olduğu sanılan çok tercihlerin doğru olmadığı da başka bir gerçektir…
Bakınız, zaten uzun yazıları ve kalın kitapları okumamak gibi bir alışkanlık başladı toplumumuz da, bu nedenle fazla uzatmadan gerçek bir nokta koyalım yazımıza… Yaşamımız boyunca başımıza gelenlerin tamamı “kendi kararlarımız ve tercihlerimizdir” bu nedenle herhangi bir olumsuzlukta başkalarını suçlamak ya da sorumlu tutmak son derece yanlıştır… Onun içinde karar ver tercihlerimiz sonucunda yaşadıklarımızı sorun haline getirmekten vazgeçmemiz ve “keşke” ile kurulan cümlelerden uzak durmamız gerekmektedir… Aksi taktirde yaşamı çıkmazlara sürükleriz…
Bu yalan dünyada herkes kendi kararlarının ve tercihlerinin sonuçlarını yaşamak zorundadır. Bize düşen bu sonuçlarla yaşamayı öğrenmektir… Kıskançlıktan, bencillikten kinden nefretten, şiddetten uzak ve “keşkesiz” günleri sağlıcakla ve sevgilerle yaşamak umuduyla…
En derin ve içten saygılar, sevgiler…