Site icon Yuvaya Yolculuk Dergisi

Karmik Döngüler

Hayatınızda sürekli olarak tekrarlayan döngüler yaşıyor musunuz? Ya da ‘’neden bu hep benim başıma geliyor?’’ dediğiniz olaylar… Devamlı olarak gördüğünüz bu paternler aslında size karmik borçlarınızı anlatıyor olabilir.

Karma esasen ‘’ne ekersen onu biçersin’’ atasözünün kısaltılmış şeklidir. Kelime olarak hareket manasına gelir. Karma genellikle negatif bir kelime olarak algılansada iyi ve kötü olarak iki gruba ayırabiliriz. Yapıp denize attığımız iyilikler, ihtiyaç duyduğumuz bir anda karşımıza kurtarıcı olarak çıkabilir. Bu, bu hayattan ya da önceki enkarnasyonlarımızdan getirdiğimiz bir tür korunma olabilir. Negatif olduğu durumda ise bu hayatta tecrübe edinmediğimiz konularda bilinçsiz korkulara ya da yukarıda bahsettiğimiz döngülere sebep olabilir.

Her enkarnasyon başka bir hayat amacı taşır. Bu hayat amaçlarını astroloji aracılığıyla, doğum haritamızda görebiliriz. Aynı şekilde önceki enkarnasyonlarımızdan getirdiğimiz karmik borçları ve karmik korunmalarımızı da doğum haritamızda görüntüleyip hayat amacımıza doğru huzurlu bir akış içinde ilerleyebiliriz.

Yaşadığımız tüm hayatlarda, gitmemiz gereken yön ne olursa olsun aslında amaç deneyimlemek ve öğrenmektir. Bir diğer deyişle titreşim seviyemizi yükseltmektir ve dönüştürmektir. İyi-kötü, doğru-yanlış kavramlarının dayandırıldığı temel de budur. Ruhani olarak bakabildiğimizde sadece öğrenmemiz gereken bir şey vardır, iyi-kötü yoktur. Tıpkı matematiğe yeteneği ve ilgisi olmayan bir öğrencinin okuduğu bölümden dolayı zorunlu olarak türev, integrali asgari seviyede öğrenmesi gibi biz de bu dönüşüm sürecinde mezun olabilmek için bazı şeyler öğrenir ve sınavlara gireriz. Ayrıca üniversiteye başlarken olduğu gibi bu dersleri alacağımız bilir ama yine de o bölümü tercih ederiz. Çünkü ihtiyaç duyduğumuz, arzu ettiğimiz yere bizi götüreceğine inandığımız meslek için bunu yapmamız gerektiğini biliriz. Gerçek hayatta tamamiyle bundan ibarettir. Yaşadıklarımızı bunu bilerek değerlendirdiğimizde verdiğimiz tepkiler ve yargılarımızda büyük değişiklikler görürüz. Bu noktada kendimize sorabileceğimiz en önemli soru ”Bundan ne öğrenmem gerekiyor?”. Yaşadığımız ya da gördüğümüz hiçbir şey tesadüfi değildir, bir sebebi vardır. Bu soruya odaklanabildiğimizde yargılamaktan uzaklaşır, karma yaratmaktan kaçınırız. Yargı oluşturmamak ise affetmeyi kolaylaştırır.

Geçmişten getirdiğimiz, döngüsel olarak hayatımızda var olan karmaları temizlemek için çeşitli çalışmalar yapılabilir. İlk ve en önemli adım farkındalık geliştirmektir. Farkındalığımızı geliştirdiğimiz her an önümüzde yığılı duran sorunlar yumağından bir tutamı daha özgürleştirmeye adım atmış oluruz. Karmalarımızın bizden istediğini fark edip, sevgiyle, yaptıklarımızı, bize yapılanları affetmeliyiz.

”Dünyayı sevgi kurtaracak” cümlesi ütopik ve aşırı hümanist gibi görünse de inanılmaz gerçekçidir. Bizleri tekamülümüze götürecek olan ve tüm evrenin titreşimini dönüştürerek yükseltecek olan yegane güç sevgidir. Bu nedenle sevmek her türlü sorun ve sürecin çözümünde yapabileceğimiz en önemli şeydir. Bol bol sevelim. Sokaktaki kedi, köpeği, parkta oynayan çocukları, yol kenarında açan çiçeği, ne derdi olduğunu bilmediğimiz suratı asık teyzeyi, sevgisizliğinden bize söylenen amcayı… Ve daha birçok zor durumu soruda kalarak sevelim. Unutmayın soruda kalmak çok önemlidir. Sorumuzu evrene gönderip, cevapları aramak yerine onların bize gelmesini beklemek, evrenin akışına güvenmek önemlidir.

Bunun yanı sıra herkes kendisi için uygun gördüğü aşağıda bahsedeceğim yöntemlerden birini seçebilir. Kendi çalışmalarımda çoğunlukla Kozmoenerji kullanıyorum. Bunun yanı sıra regresyon ve başka şifa çalışmalarını da deneyebilir, sizin için en uygun olanı seçebilirsiniz. Her birimiz farklıyız ve kendimize iyi gelen yöntemi en iyi biz belirleriz. Tabii bunun için bu yöntemleri dememiz gerekir. Bu süreçte ise çalıştığımız kanalın ya da uzmanın kim olduğu önemlidir. İşinde iyi olan ve güvendiğimiz biri olması, ya da referanslarının iyi olması önemli. Ayrıca belirtmek istediğim diğer bir hususta bu yöntemler her ne kadar kapitalist gerçekliğin doğasına aykırı gibi görünse de her birinin bir mantığı ve işleme prensibi var. Demem o ki kimse bizi sihirli bir değnekle iyileştirme sözü vermiyor. Bu sürecin en büyük çözüm örneği olup sıkı çalışmamız ve devamlılık sağlamamız önemli.

Güç bizimle olsun.

 

Exit mobile version