Site icon Yuvaya Yolculuk Dergisi

Kıyamet Güzellik Doğabilsin Diye

Karanlığın en yoğun olduğu yerdesin. Önün karanlık, ardın karanlık. Ne gidecek ne kaçacak bir yer var. Ne bir umut ne de sığınacak bir liman var. Hiçbir sözün sana iyi gelmediği yerdesin. Hiçbir dala tutunacak dermanın yok…

Hiç öyle görünmese de artık sevinebilirsin. Çünkü yaşadığın şeyin adı KIYAMET…

İnandığın hiçbir şeyin, görünürde hükmü yok. Geçmişin de geleceğin de tutar tarafı yok. Geçmişte öğrendiğin, bugünler için biriktirdiğin hiçbir fikrin faydası yok. Hiçbir strateji çalışmıyor. Sonuçlar üzerinde zerre etkin, kontrolün yok ve sen debelendikçe daha hızlı batıyorsun.

Hiç öyle görünmese de artık sevinebilirsin. Çünkü yaşadığın şeyin adı KIYAMET…

Tek başınasın. Tanrı bile elinden tutmuyor. Yaşamdan yana hiçbir şeyin hükmü kalmadı; İçindeki yaşam tümüyle sönmek üzere. Yaşama hevesin bile var sayılmaz. Belki intiharı düşünüyorsun. Bu ıstırabın bitmesinin başka bir yolu var gibi durmuyor çünkü. Ama intihar düşüncen bile korkuyla, ümitsizlikle dolu ve hiçbir şeyi bitirmeyeceğini içten içe biliyorsun.

Hiç öyle görünmese de artık sevinebilirsin. Çünkü yaşadığın şeyin adı KIYAMET…

Ne mutlu sana ki yaşam seni ölmeden önce öldürüyor.


Sen teslim olmuyordun. YAŞAM seni teslim alıyor.
Sen hiç bitmez sanıyor, türlü hayaller kuruyordun. YAŞAM seni nefessiz, hayal perdeni ışıksız bırakıyor.
Sen büyük laflar ediyordun. YAŞAM seni ufalıyor.
Sen hevesler peşinde kapı kapı dolaşıyordun. YAŞAM tüm kapıları suratına çarpıyor.
Sen türlü oyuncaklar istiyor, kendinden kaçıyordun. YAŞAM ne istemiyorsan karşına çıkarıyor.
Sen bir ŞANS daha umuyordun. YAŞAM tüm şanslarını elinden alıyor…

Bir şekilde bunu istemiş olmalısın. Bir şekilde yalandan tümüyle kurtulmayı ve gerçek bir yaşamı dilemiş, çağırmış olmalısın. İnsan, önünde türlü türlü vaatler saçan bir aptal kutusuna kapılmışken, ne şansı var ki kendini hatırlamaktan yana? Ne mutlu sana ki, artık gezegeninde elektrikler hepten kesik, pilin bitik, jeneratör bozuk ve gökyüzü kapkara bulutlarla kaplı…

Tam da şimdi; telaşı, ummayı, aranmayı tümüyle bırakıp
Tam da şimdi; yenilgiyi sonuna kadar kabul edip
Tam da şimdi; yalansız ve dosdoğru…
NEREYE BAKACAKSIN?

Artık teslim ol dostum – zamanın geldi. Eskimiş, bir işe yaramayan tüm inançlarını bırak. Çünkü gör ki, YAŞAM senden seni doğuruyor. Hafif olmak zorundasın. Hakiki bir yaşamın bedelini peşinen ödüyorsun.

Artık tövbe et dostum – zamanın geldi. Vakit varken istiğfar et. Yüzünü yalandan çevir ve hakikatin sendeki ışığına yönel. Yönel ki, güzellik doğabilsin ve yeni bir hayatın ilk ışıklarıyla yanan gözlerin şükürle açılabilsin.

Exit mobile version