Eski toplulukların birçoğunda, maneviyat kökenli kurban geleneği, ilahi bir gazabı sukünete indirgeme dileği ile başlar. Minnet ve şükran için, şifa bulma için, tövbe ve ant için de kesilir.
Kurbanlıkların eza görmeden teslim olabilmesine değinmeden önce, kısaca, İslam’ın kutsal ayetlerinden seçelim, Kur’an-ı Kerim, Hacc 22/37. Ayette, ‘’kurbanların etleri ve kanları asla Allah’a ulaşmaz, fakat sizden O’na, takva (Allah’a teslim olma) ulaşır. (Allah’a fizik vücutlarını teslim edenleri) müjdele!’’, Maide suresi, 5/27’de ise, “Allah sadece takva sahiplerinden kabul eder’’ buyurulur.
İnsanın teslimiyetini anlatan bir örnek, tarikatlar içinden verilebilir. Bazı tarikatlerde, yola giren, intisab eden her kişi, bir kurban kesmektedir, anlamı ise, bu kişinin kurban olmasıdır, onun Hakk’ı bulma yolculuğunda teslimiyetinin ifadesidir.
Tevrat’ta kurban bahsi, Tekvin bölümündeki ilk kurbanla okunur. Habil ve Kabil’in toprakla sürüden ilk mahsulleri Rabb’e sunmaları ve Habil’in hediyesinin kabul olması Tekvin 4/3-5’de geçmektedir.
İncil’de Hz. İsa, insanlık adına kendisini Tanrı’ya kurban ettiği için “Tanrı Kuzusu” olur.
Türklerde, Şamanizm inançlarına bağlı olarak, doğaüstü kuvvetlere kanlı ve kansız kurban adanması bulunmaktaydı. Buğday, süt, yağ, kımız dağıtılarak kansız kurban, deve, keçi, at, koç keserek de kanlı kurban sunulurdu.
Kurbanlığa Davranış
Din ve tarikat adabına göre, kurbanlar, ortalık yerde kesilmez. Tuz ve suyu önceden verilir, mutlaka kurban sahibi onun namazını kılar. Alevi- Bektaşi uygulamalarından bir örnekle; kurbana; ön ayakları, yüzü, arka ayakları ve sırtı su ile sıvazlanarak, bir şekilde abdest aldırılır. Gözleri yumuşak bir tülbentle ve başı okşanarak bağlanır.
Tekbir getirilir, sıklıkla ayakları dahi bağlanmaz, çünkü kıbleye döndürülen, abdest aldırılan o kurban, Teslim olur, ona başından beri, bu ruh ile yaklaşılmıştır, Fetih suresinden bir ayet, Fatiha ve tercüman okunur.
Önceden, onu kesecek bıçak üzerine dahi dua okunmaktadır. Kurban tığlanırken- kesilirken de duası yapılır:
“Bismillahi Allahü Ekber, Bu kurbanı Halil İbrahim Peygamberin kestiği kurban niyetiyle kesiyorum. Allah’ın emri olduğu için kesiyorum. Cebrail’in İbrahim Peygambere getirdiği kurban niyetiyle kesiyorum. İsmail’in, babası İbrahim’e ettiği itaati hatırlamak ve ona uymak için kesiyorum. Kendisinden başka İlah olmayan, hamd kendisine mahsus olan Allah’a ibadet etmek niyetiyle kesiyorum.’’
Şimdi ‘’Tam İlmihal’’- Saadet-i Ebediyye’de yazan, kurban nasıl kesilmeli konusundan bazı önemli pasajları aktarmak gerekir:
Kurbanlığa binmek, onunla yük taşımak veya herhangi bir iş için ondan istifade etmek mekruhtur. Kurbanı, kesilecek olduğu yere sürükleyerek çekmek, bıçakları hayvanı yatırdıkdan sonra gözünün önünde bilemek ve birini, ötekinin gözü önünde kesmek mekruhtur. Kurbanın gözleri tülbent ile bağlanır. Kıbleye dönük olarak sol yanı üzerine yatırılır. (Bismillahi Allahü ekber) diyerek, kesenin de kıbleye karşı dönmesi sünnettir. Hayvan soğumağa başlamadan, çırpınması durmadan, ensesini de kesmek mekruhtur.
——————————————–
Allah rızasına ermek niyeti ile kurban edilen, dağıtılan ve bağışlanan kurbanlıklar kabul olsun.
Hadiste geçtiği üzere; Şüphesiz ki, ”Daha kanı yere düşmeden Allah, onu muhafaza eder.”
Büyük ihtimal ile, bizim gözümüzle gördüğümüz kesiliş acısından da halas kılar.
Ferda Ercan Uyulan.
www.facebook.com/okultizmveenerji