Nicedir kalabalıkların gürültüsünde, iç sesimizi duyamaz olmuş ruhumuz. Oysa bizi bekleyen huzur, sessizliğin koynunda gizlenmiş. Hazır mısın ruhunun huzuruna çekilmeye? Hazır mısın dışarıdaki tüm seslere kulaklarını kapatmaya? Hazır mısın ruhunun fısıltısına sessizce kulak vermeye? Hazır mısın ruhunu tüm dünyevi tortularından arındırmaya? Sessizliğin koynunda gizlenmiş hakikatin. Hazır mısın keşfe çıkmaya?
Olduğun gibi görünebildin mi sen başkalarına? Göründüğün gibi olabildin mi peki bu yaşam sahnesinde? Hür düşünüp, değerlerinle ve özgün benliğinle varlığını onurlandırabildin mi? Tüm yargılarından arınıp, koşulsuz sevebildin mi başkalarını? Ne dersin yaşamla olan kavganı artık sonlandırmaya? Ne dersin kendinle gönülden barışmaya? Ne dersin hakikatini keşfe çıkmaya?
Seni kendinden uzaklaştıran bu hız dünyasında şimdi biraz yavaşla… Ve ardından sakinleş. Yaşamın koşturmacasında kaybolma sakın ola… Ancak yavaşlarsan varırsın sakinliğin kıyılarına. Sakinlikte gizlenmiştir yaşamın tüm sırları. Sen sakinleştiğinde fark edersin, yaşamın saklı bilgeliğini. Anlarsın ki yaşamın bilgeliğinde dinginleşir ruhun. Ve bilgelik yolunda bulursun kendini ve hakikatini.
Yaşam yolculuğuna rehber olacak anlam duygunu, sakinliğin kıyılarında keşfedersin ancak. O vakit seni sen yapan öz değerlerinin, avuçlarında olduğunu görür gönül gözün. Yaşamda ihtiyacın olan tüm fırsatlar gönül kapındadır aslında… Görmez misin sen? Ruhunda gizlenmiş yaşamın tüm sırlarını. Fark etmez misin görünenin ardını… Güç almaz mısın ruhunun kudretinden yaşam denilen bu yolda.
Dinle kalbinin sesini. Sana fısıldar tüm yaratıcı fikirlerini. Sonra arın tüm fikirlerinden de usulca. Ne kalbin ne de zihnin yönetebilmeli ruhunu. Sen ruhunun kudretiyle yaşamının efendisi olabilirsin ancak unutma! Çık yaşamın kaosundan bir an evvel. Çekil ruhunun sessizliğine yalnızlığınla. Ve sezgilerin olsun rehberin ruhsal yolculuğunda.
Kurtul zihninde biriktirdiğin tüm kaygılarından. Ardından özgürleş sana endişe veren kuruntularından. Sonra uzaklaş hız tuzağının esaretinden. Güçlendir kalbinle olan ruhsal bağlantını. Kabulde ol öz varlığınla, yaşamın sana getirdiklerini. Fark et ardından… Bedeninde ve ruhunda hamallığını ettiğin dünyevi yüklerin ağırlığını. Ve özgürleş sonrasında tüm tutunduklarından.
Ne vakit kendinle olan mücadeleyi bırakırsan… Yaşamla olan amansız mücadelen de bitecektir. Önce kendinle barışmalısın ki, hayatla olan küskünlüğün de bitsin. Unutma! Asıl huzur ruhunun bahçesindedir. Bırak başkalarının bahçelerinde boş yere oyalanmayı. Senin bahçen benlik alanındır. Seni sen yapan tüm tohumlar toprağında ekilidir. Sevgiyle yeşert tüm ektiğin tohumları. Sessizliktir toprağındaki öz suyun. Sen sakinleştikçe filizlenir tüm tohumların o bahçende. Güç verir ruhuna sessizliğin. Vakti geldiğinde ise hakkınca hasat edersin, yaşam tarlana deneyimlerinle tüm ektiklerini.
Sen zihnindeki kaosu kalbinin huzurunda erittiğinde, yakalarsın ebedi huzuru. İhtiyaç duyduğun huzura varmak için, sakinleşmen gerekir bir an evvel. Seni sakinleştirecek tek yer zihninin dehlizleri değil kalbinin huzurudur. Bu nedenle değiştirmelisin seni aşağıya çeken tüm olumsuz düşüncelerini. En güzel duyguları nakşetmelisin kalbinin derinliklerine. Ardından dönüp kendine, sığınmalısın belki de ruhunun mabedine. Kapatıp gözlerini sonra bu illüzyon sahnesine. Huzurla izlemelisin tüm olup bitenleri ruhunun sessizliğinde.
Ruhunun sessizliğinde sakinleşmelisin… Yaşam sahnesini tüm gerçekliğiyle gözlemlemeyi yeğliyorsan. Uyanıp gönül gözünü hakikate açmalısın. Huzuru dışarıda değil, önce kendinde aramalısın. Ebedi huzur sadece ruhunun sessizliğindedir. Sen bunu daima hatırlamalısın!
Halil Cibran’ın söylediği üzere “Ancak sessizlik ırmağından içtiğinizde gerçekten mutlu bir şarkı söyleyeceksiniz.” O vakit yudumla sessizliğin ırmağından huzuru gönlünce. Yaşamın melodisini dinle ruhunun sessizliğinde. Ve sakinleşip yavaşla, kendinle sessizce buluşmak niyetiyle. Sessizliğin koynunda gizlenmiş hakikatine yürürken, bilgelik makamına erişmek olsun gayretin.
Bilgelik kalbin sessizliğindedir. Bilgelik yaşamda dinginleşmeyi bilmektir. Bilgelik yolunda insan, başka seslere ihtiyaç duymaz. Bilgeliği ruhunda taşıyan, bu zorlu yaşam yolculuğunun farkındadır. Bilgelik makamına eriştiğinde ruh, sessizliğin kıyılarında yine kendiyle baş başadır. Dışarıdaki tüm gürültülerden özgürleştiğinde insan, ruhunun bilgeliğinde hakikatiyle buluşandır.
Nedir hakikat diye sorarsan eğer… Her insanın hakikati, hakkınca ruhunda saklıdır.
O vakit ne dersiniz sessizliğin kıyılarında kendi hakikatinizi keşfe çıkmaya.