Site icon Yuvaya Yolculuk Dergisi

Sevgi olma yolunda gidip gelen sevgili

Anlarsın sen geldiğin yerin düzenini ve de sihrini.

Sazlıkların içinden geçerken burnuna gelen o çiçeklerin kokusu seni yoluna götüren rehberlerinden bir tanesidir. Sen bil içinden geçtiğin bu yol tek bildiğin yol değildir. Bildiklerin bilmediklerinden azdır. Çok uzun zamandır terk edilmiş diyarların sesinden sana gelmeye ulaşmaya çalışan biz. Ulu ruhun gezdiği ve can verdiği can taneciklerini taşırız. Malikânemiz pek bir sade olmasına karşın kalbimiz pek de bir zengindir.

Bizi tanımayanlara sesleniriz. Siz bizi kendinizde arayınız ama kendiniz gibi de sanmayınız. Bizler ak olanın ak, siyah olanın siyah olduğu zamanlardan sesleniriz size. Bizim için her bir ton aslolan tonun içindeki bir ifadedir sadece. Fener gibi ışıldayan siz kendi içinizdeki ışığınızı yakamayan yine siz. Sizi kendi ışıklarınızı görebileceğiniz zamana kadar belli bir aralığa sabitledik. Bu uzay ve zaman aralığında size fazlası ile süre verildi. Peki siz bu sürenin fazlalığının ya da azlığının farkında mısınız? Gece ve gündüzün eşit ya da farklı sürelerde olması size neyi ifade etmekte. Tarih öncesi veya da sonrası size ne gibi AN’lar uyandırmakta? Aradaki fark sahiden de bir fark mıydı sizce? Siz şimdi bunları düşüne durun dostlarımız. Biz sizi gözlem kulelerinden seyrede duralım. Vardır bu işin sonunda bir hikmet diyelim ve öylece duralım. Ne dersiniz? Yoksa her günün içinde ne barındırdığına konsantre olup bu mekanik yaşamın amacı nedir ne değildir? Ben nerdeyim? Ben kimim sorularını mı sorsak acaba?

İçinde bulunduğun dünya kendisini küllerinden tekrar tekrar yarattı bir ANKA kuşu misali.

Bir çoğunuzu Bir An Kha kuşuna benzetmekteyiz. Tam tükenmekte olduğunu sandığında aslında yalnız olmadığını gördü. Tam tükendiğini sandığında yeniden doğdu. Artık eskisinden daha da güçlüydü.  Bazılarınız Altın Kartal’larsınız. Keskin gözleriniz ile her daim olması gereken yerde ve daima yükseklerde gözlemler yapmakta. Bazılarınız bir pegasus adeta. Birçok yolunu kaybetmiş dostumuzu sırtına alıp yükseklerde tüm yolları tanıtıp gösteren ve bir noktadan bir noktaya bir halden diğerine geçmesinde yardımcı olan vesilelersiniz.

Tan ağarırken bizimle buluşun

Her anda büyüyelim ve kaplayalım tüm ufku el ele kalpten kalbe uzanan zincirlerimiz ile.

Her gün bak dünyaya… Bugün dünya bana gülümsüyor bende ona …

Ağaçların seni sarmasına izin ver ve sende onlara aç kollarını içindeki sıcaklıkla.

Sen beni anlarsan ben seni görebilirim

Ben sana yaklaşabiliyorsam sen beni anlayabilirsin demektir.

Beni anlamak ya da anlamak. O AN’da buluşmaktan geçer.

Seni göreyim o AN’da Çünkü O’da O AN’da 

 

Exit mobile version