Site icon Yuvaya Yolculuk Dergisi

Tanrı’nın Doğumu – Çağların Başlangıcı

“Modern İnsanın” kökenleri üzerine bambaşka bir yaklaşım getiren “Tanrı’nın Doğumu – Çağların Başlangıcı” bilim ve kutsal kitaplar üzerinde farklı bir okuma metodu ortaya koyuyor. Kitap bugüne kadar tartışılmayan bazı konularda iddialı ve kararlı biçimde tezlerini sıralıyor. Kitabın yazarı Murat Tetik, “İnsanlığın ve dinlerin uzaydaki kökenleri nedir?” “Tek Tanrılı Dinlerin kökenindeki uzaylıların mesajı neydi?” “Tek Tanrılı Dinlerin geleceğe ilişkin kehanetleri yeryüzünde uzaylıların bir planı mı?” gibi soruların yanıtlarını veriyor.

Kutsal kitaplardaki uzaylı anlatımlarını cesurca sorgulayan yapıt, yüzeysel iddialardan daha çok derinlikli ve mantıksal savlara yer veriyor. Bu süreçte insanların ve dinlerin evrim süreçlerine de değinen kitap, bugüne kadar karşılaşılmayan bir “Tanrı” kavramı eleştirisiyle dikkat çekiyor. Birbiriyle çelişkili gibi görünen konuları basit ve mantıklı yaklaşımla irdeleyen yapıt, düşünsel bir devrimin kodlarını taşıyor. Her şeyin kökenini uzaya ve uzaylılara bağlamaktan uzak ve bilimsel-tarihsel verileri oldukça yerinde bağlantılarla irdeleyen “ Tanrı’nın Doğumu – Çağların Başlangıcı ” evren, dünya ve dinler tarihi konularında yeni ufuklar arayanlar için oldukça ideal bir kitap…

İnsanlar çağlar boyunca dinleri oluşturdu. Dinler ve inançlar, ilk insandan bu yana var olmaya devam etti. Aslında insanların bazı alışkanlıkları çağlar boyunca asla değişmedi. Yazar, insanların kadim geleneklerinin on binlerce yıl boyunca değişmediğine ilişkin önemli kanıtlar sunuyor. Bu durum geleneğin çoğu inançtan daha üstün olduğunu açıkça ispatlıyor. Uzun evrim süreçleri içinde insanlık büyük bir gelişme kat etti. Ancak insanın evrimi sırasında uzaydan gelen bazı müdahaleler gezegenimizin kaderini derinden etkiledi. Bunlardan en önemlisi elbette “Barış”a ilişkin mesajdı. Tüm dünya halklarının geleneklerini, dinlerini ve belki de tanrılarını ortadan kaldırıp birleşmesi mesajı uzaydaki gözetleyicilerin insanlara en önemli mesajıydı kuşkusuz. Tarih bu yönüyle gizemlerle dolu…

İnsanlığı derinden sarsan olaylar sırasında gökyüzünde garip nesnelerin belirmesi bu gizemlerden en önemlisi… Bir tsunami, bir savaş ya da bir deprem uçan ışıklı garip cisimler dünyayı takip edercesine aniden bu olaylarda ortaya çıkıyor. Peki, Göktekilerin amaçları ne? Ya da dinlerin mesajında yer alan “Göklerin Egemenliği” imgelemi neyi ifade ediyor? “Semavi Din” sözcük anlamıyla “Göksel Din” demekse Monoteizmin kökenlerini uzayda mı aramak gerekli? Tek Tanrılı dinin kurucusu Mısır Firavunu Akhenaton’un hakkındaki uzaylı olduğu yakıştırması tesadüf mü? Kitap sürükleyici yapısıyla okuru sıkmadan bambaşka dünyaların kapılarını aralayıveriyor. İçeri girmek ve yeni şeyler keşfetmek ise okurun merakına kalmış.

Adem’in yaratılışı, evrim, insanlığın kökenleri, uzay ve uzaylılar, melekler, cennet ve cehennem kavramlarını yeniden kurgulayan yapıt geleneksel düşünceleri yıkmakla kalmıyor; sağlam kaynaklar üzerinden yeni bir evren ve dünya düşüncesi tasarlıyor. Kısacası “Tanrı’nın Doğumu” genel olarak evrenin bilinmeyenleri hakkında kafa yoran ve yukarıda bahsedilen konular ile ilgili bilgi sahibi olmak isteyenler için başlangıç niteliği taşıyor. Yazar Murat Tetik’in sıra dışı yaklaşımı okuyucuyu derinden etkileyecek nitelikte sarsıcı mesajlar veriyor.

Exit mobile version