Ve gözlerini kapatır dünya; aynı onun gibi sessizce yörüngesinde ilerler. Hataya yer yoktur o an. O an öyle bir andır ki aslında hiç bir şey yoktur, çünkü her şey yaradandır. Yörüngesi sevgidir her ikisinin de. O dönerken bilmektedir ki evrende tektir, eşsizdir ve bu nedenle kıymetlidir. Bir eliyle alır koşulsuzca ve diğeriyle verir koşulsuzca. Her şey kusursuzca dengededir.
O bazen bir yıldızdadır, bazen bir ayçiçeğinde, bazen de bir semazenin ahenginde kısaca o her yerdedir. Onu bulmanın yolu sevgi yörüngesinde kalmaktan geçer. Aldığın koşulsuz sevgi ise yansıttığın da aynısı olacaktır. Sana düşen pırıl pırıl elmas parlaklığında bir ışık olup karanlığı aydınlatmaktır.
İnsanoğlu dünya üzerinde kocaman bir ayçiçeği tarlası ama bir farkla. Ayçiçekleri; yaradanın saf, egosuz çocukları bu nedenle asla karanlığa değil, hepsi gelişmenin mümkün olduğu yöne bakar. Ancak bizler bazen egomuzun aldatıcı karanlığında, bizlere vadettiği yalancı güç yüzünden sevgi yörüngesinden çıkıp kendi yarattığımız kara delikte dipsiz bir karanlığa gömülme hatasına düşeriz. Ancak bilmemiz gereken şey ne kadar dipte olursak olalım kaynağın hep bizimle olduğudur. Kafamızı kaldırıp, ellerimizi ona uzattığımızda elimizi tutan yine o olacaktır.
Coşkunun sükuneti özümsediği o yerde, o anda, kendinle ve onunla bir olmanın verdiği güven ve huzur içinde buluşmak dileğiyle.