İnsanlar yaşamları süresince sürekli olarak arayış içinde olurlar ve bu arayışları için pek çok araçla istenen sonuca ulaşabilmek için yoğun çaba içindedirler. Arayışları ve kullanılan araçlarıyla birlikte herkesin kendisine ait bir yolculuk sürecini seçmeleri söz konusudur. Aslında bilinmesi gerekir ki arayışı tetikleyen esas sebepler toplumda yaşanan sosyal ve toplumsal sorunların, herkes için genel bir yansıması olsa da özelde de kişinin kendince yaşayarak belirlediği ve çözüm beklediği özel problemi belirleyici olur.
Bu durumun, yaşamın geneline ait sorunlar olmakla birlikte, toplumun ve kişinin içinde bulunduğu mutsuzlukların toplamıdır da diyebiliriz. O nedenledir ki genellikle negatif olan, yani yaşanan eksiden başlayıp öz olarak pozitife ve olumlu olan artıya doğru bir evrimci sürece tanıklık yaparak negatif ve pozitif olguların farkındalığını yaşamımızın o an’daki tanıklığında bilince çıkartmamız gereken bir özeti yaşamımıza yansıtabilme mücadelesidir.
Hal böyle olunca kişinin kolektif desteğe ihtiyaç duyabileceği bilgileri ve kendi davranışlarına arayabileceği destekleri, öncelikle yardımı dışarıdan alma ihtimali gerekebilecektir. İnsan negatif düşünce ile beraberken, yani bulunduğu eski durumunu yaşıyorken, kendisini çukura yuvarlanmış durumu hissini taşıyorken, birisinin onun elinde tutma arzusu veya kendisini güvende bulabileceği yardımına ihtiyaç duyabilecektir. Ama zorluğu aşarak bir kez düzlüğe çıkabilmeyi başarabildiğinde artık kendi öz gücüyle ayakları üzerinde ilerlemesi hem kolay, hem de yaşamında kolektif desteği aldığı için, kendisinde de kolektif duygu gelişmiş olacaktır.
Tabi ki önemle dikkat edilmesi gereken temel yaklaşımlardan bir tanesi de bu durum kişide sürekli destek arayışlarına ve problemlerine çözümünü başkalarının desteğiyle çözmemelidir. Eğer kişide sürekli arayış durumu hasıl olursa ve bu durum ayrıca kişide süreklilik sağlarsa, kişide alışkanlığı geliştirecektir. Bu durum beraberinde kişiyi güçsüz ve başarısızlığa doğru itecektir ve kişideki medeni cesaret giderek güçsüzlüğe doğru eğilim kazanmış olacaktır. Başarısızlık kişide süreklilik kazandırdığı zaman, kişinin artık tekrar pozitif tarzına geri dönmesi sanıldığı gibi, kolay kolay sağlayamayacaktır…“