Mevki ve Makamlar. Tevazu ve Kibir
Her şeyin zıttı ile var olduğu bu dünyada,
bilenler bildikleri ve anladıkları kadarıyla tevazu gösterebiliyor muydu…???
Peki bu yolda hep öğrenci olmak!!!
Ben ile ben elbisesinden özgürleşebilmek kolay/zor muydu???
Birde bir yerde, bir mevkide yada bu konuda yıllanmışlığın var ise; o zaman senden vazgeçmek, ya da öğretmenliğinden soyunmak hiçte kolay değildi… Hiç’lik denilen şeyde bizim tarif edemediğimiz bir şeye verdiğimiz isim olabilir miydi… Öyle bir makam var mıydı???
O bildiklerini bırakıp özgürleşebilmek, yaşamı ve yaşanmışlığı gerektiriyordu… Yaşamadan bilgi vücuda geçmiyordu… Bildiğini bırakmakta tevazuyu gerektiriyordu…
Yol, her zaman yolda öğrenci olmayı bilmekti… Kimse kimseden üstün yada aşağıda değildi… Sadece kendi kitabını ne kadar açtığınla ve doğru okuduğunla ilgili olabilir miydi???
Tüm yaratılanların içinden akıl insanlığa verildiyse,kalbinle beynini BİR’leyebildin mi?
Evrenin kalbi ile Bir olabildin mi???
Birl’emekte Bir etmek ,kimse yok derken birbirimiz hakkında bir fikrimiz var ise yine kelimelerde olabilir mi???
Kitap herkesin kalbinde kayıtlı… Kitap herkeste eşit ve aynı… Yeter ki İNSAN O’lmak iste…
*Küçümseme kimseyi, noktada küçüktür ama bitirir cümleyi…*
Ama yine de hiç bir şeyin sonuna nokta koyma… Nokta sondur ama An her An, farklı bir An’dır…