Bazıları dünyanın kötü- dramatik-yaşanılası bir yer olmadığına inandırmak ister. Bazıları da tüm bunlara rağmen dimdik ayakta durur. Bu iki karşıtlık hep olacak. Sen hangisi olmayı seçiyorsun?
Eğer içsel gücünü, 1 kişi bile olsan kaybetmezsen önce evinin, sonra sokağının, sonra semtinin, şehrinin, ülkenin ve en sonunda da evrenin titreşimini dönüştürürsün.

Lütfen kendini aciz, yılmış, bezmiş ve çaresiz hissetme. Zira ilahi sistem; sana ulaşmak için, zıtların birliğinden kendi yüceliğinin ne kadar büyük bir enerji yaydığını hatırlamanı istiyor.
Önce kendinden ve evinden başla. Titreşim ve frekansını dengede tut. Bu alemde herşey izin verildiği kadardır.
Sen yüceliğine ne kadar izin veriyorsun?
Sen kendi özüne ne kadar sadıksın?
Bir kişinin farkındalığı 100 bin kişiyi etkiler. Bunu anlayabiliyor musun?
Hadi toparlan. Önce kendine sahip çık.
Uyan !
Bu dünya okulunun sahipleri biziz. Burada yorgun savaşçılar olmak için bulunmuyoruz.
Dünya sevgi titreşimini her an yayandır.
Dünyayı sevmemen, onunla iletişimi kesmen, kendini güvenli alanda hissetmemene sebep olur.
Dünya sensin.
Dünya canlı kütüphanedir. Sen oradan hangi kitabı okuyorsun?
Dünya sen olduğun için var.
Dünya var oluşun kime bağlı?
Dünya sana nasıl hizmet ediyor?
Sen dünyaya hangi enerjiyle bakıyorsun?
Sana gösterilen, savaş, k*ati*m vs. Senin gücünü bitiriyor mu?
Buna izin verme. Dünya böylesi bir illüzyonun içinden yüksek bilinç halini ister.
Seni ister.
Sen seni ister misin ?
Ve de öyledir..



