Site icon Yuvaya Yolculuk Dergisi

Bu Yazı Hepimize

A Yazidi woman holding he baby crossing the bridge to Iraqi Kurdistan. Sinjare people (mostly Yazidis) who fled ISIS crossing the bridge from the Syrian side to the Iraqi Kurdistan.Şaşkınım… Tarif edilemez hayal kırıklıklarını üst üste yaşıyorum, yaşıyoruz. Daha geçenlerde dokuz aylık bir yavruya tecavüz etti İNSAN!!! Yavru öldü… Başka bir İNSAN topluluğu ise bir çocuğu canlı bomba olarak kullandı ve çoğunluğu çocuk onlarca İNSAN öldü.

Ne uğruna?

Karanlık bir ideoloji uğruna.

Ne için?

Güç için…

Hangi ideoloji? Veya hangi din açıklayabilir bu sapkınlıkları? İNSAN denen varlık ne ara ve nasıl bu denli vahşi oldu? Peki bu İNSAN görünümlü ancak İNSANa düşman ırk neden aramızda? Nereden geldi? Neyle sınanıyoruz?

Düşündüm… Düşündüm… Düşündüm…

Ve en nihayetinde tüm bunların cevabı zihnimde yankılandı. Yanıt: KADIN’dı! Evet kadın! Çözüm kadındı.

Toplumlar; KADINı değersizleştirdiği sürece değersizleşmeye mahkum olmuştur. KADIN denen varlık tüm İNSAN varlığını rahme düştüğü andan itibaren yoğuran, eğiten, besleyen, koşulsuzca seven değil midir? KADIN; evladını baş tacı yapan değil midir? KADINın evladı hepimiziz. KADIN’ın evladı İNSAN. Ama biz KADINı eğitimsiz bıraktık. KADINı sevmedik. KADINa kötü davrandık, aşağıladık, ezdik. KADIN’ın her hakkına tecavüz ettik ve KADIN’ı öldürdük.

KADIN cahil oldu, KADIN mutsuz oldu ve hatta KADIN memeli bile oldu da; bizler ondan İNSAN evladı bekledik. KADIN, İNSANın aynasıydı ya! İşte geldiğimiz noktada İNSAN; cahil, mutsuz bir memeli olmaktan öteye gidemedi. Dişil gücü, şevkati, bilgeliği kademe kademe katlettik de şimdi giden İNSANlığa ağıt yakar olduk. Bilmenizi isterim ki daha çok yakacağız. Çünkü bunun kısa vadede çözümü yok.

Uzun vadede ise, İNSANLIĞIN kurtuluşu yine KADINı kurtarmakla mümkün. KADINI severek, KADINI eğiterek ve KADINI özgürleştirerek doğayı ve varlığımızı pekala kurtarabiliriz. Dişil gücün şifacı ellerine bırakalım Dünya’yı yeniden. İNSAN, KADINı sevdiğinde; şefkatle bir anne kucağı güveniyle yücelecek yeniden! Hakim ERİL gücün savaşçılığı ve güdüsel yaklaşımı tamamen güvensizlikten. Denge yok… İşte tam da bu nedenle DİŞİL gücün, yani ancak bir annenin verebileceği güvene ihtiyacımız var.

Şimdi KADIN hasta, İNSAN hasta…
Şimdi anne hasta ve çocuk hasta….

Biliyoruz ki hasta bir çocuğu yalnızca anne şefkati iyileştirebilir.

Peki ya anne nasıl iyileşir?

‘TERÖRE LANET OLSUN’ veya ‘TECAVÜZCÜLERİN ALLAH BELASINI VERSİN’ diye bağırarak değil elbet. Bu şekilde terörü ancak içimize çeker ve eril gücün tüm varlığımıza tecavüz etmesine izin vermiş oluruz. Şu sıralar hepimizin yaptığı hata bu! Paralize olmuş gibi oturmak ve devamlı lanet yağdırmak. Zaten lanet olacağı kadar oldu. Biraz silkelenmeliyiz! Yoksa dönülmez akşamın ufkuna az kaldı.

Eğer sen de bir KADINsan önce kendi kadınlığını yücelt. Bunun için türlü ziynetlerle bezenip süslü bir tanrıça olmana gerek yok. Sokaktaki çocuğun başını sev, onunla konuş ve düzenli olarak ihtiyaçlarını gider. İşte bu seni gerçek bir dişi yapar. Bil ki o, ve onun gibi çocuklar geleceğin potansiyel suçluları olabilirler. Ancak şimdi suçlu değiller! Kandırılmalarının, ilkelleşmelerinin ve sapkınlığa yönelmelerinin sevgisizlikten olduğunu anla! Eğer şimdi o çocukları sevmezsen, ilerde büyük ihtimalle onlara da lanet edeceksin. Onları anla! Toplum tarafından dışlandılar, şefkat yoksunluğunda yaşamak için savaşarak büyüyorlar.

Annesinin kucağında Suriye’li çocuk mu gördün? Onlara sinirleniyor musun? Biliyorum. Gayet kötü bir görüntü. Ülkelerine mi gitsinler? Ülkemizi perişan mı ettiler? Lanet mi olsun onlara?

Lanet etmeyi bırak artık!

Onları da sevmek zorundasın! Çünkü sevmeyerek İNSANLIĞA zarar verenlerden oluyorsun. ‘Şeyiniz kurusun’ deme! Eğitimsizler! Bilmiyorlar veya bildikleri bundan ibaret! Doğrusunu sen öğretsene!

Acınası haldeki komsunu sokağa attığında çaresiz geçen yıllardan sonra suç işleyeceği ilk evin seninki olduğunu bilmeni isterim. Bu nedenle çaresizliği, zavallılığı lanetleyip durma! Çare ol.

 

Toplumun her kademesinden ve her bilinçten bir kadınla otur, çay iç ve konuş. Kendini ondan yüksekte görme. Ona doğruları öğret ki; o da çocuğuna öğretsin. Ona önce eşitliği öğret. Senin dengin olabilsin ki, kocasının da dengi olabieceğini anlasın. Ona, 3 çocuk doğurmanın değil, o çocukları eğitebilmenin erdemini öğret. Eğitimsiz bir adamla otur konuş. Ona toplumda KADINın yerini anlat. Din yoluyla anlıyorsa o yoldan anlat. Anlat ki evdeki kadınını yüceltsin, kız çocuğunu okutsun.
Vicdanın varsa, umudun varsa, bilgin varsa sen bir toplum mühendisisin.

Unutma!

Her bir sevgisiz çocuk potansiyel suçluysa her bir sorumsuz insan da potansiyel suç ortağıdır.
Belki yarın değil. Ama yarından sonra meyvelerini göreceksin. İNSANı kurtarmak senin de elinde. Lanet etme. Sorumluluk al! Sevginin, bilginin ve şefkatin sorumluluğunu al. O zaman Güneş insanoğlunun üzerine yeniden doğacak.

Exit mobile version