Bazı şeyleri seçim yapmadan yaşarız. Doğum, ölüm, kaza ve doğal afetlerle gelen her türlü kayıp… Bunlarda fiili olarak etkimiz olmaz ve hepsi evrenin kendi döngüsü içinde gerçekleşen olaylardır. Duygularımız bu olaylar içerisinde geçmiş deneyimlerine göre farklı tavırlar ortaya koyar. Genelde korku ve acıyı baskın duygu olarak yaşarız. Seçme ve müdahalede bulunma şansımızın olmaması, korkuyu büyütür ve çaresiz bırakır bizi. Oysa daha basit ve günlük yaşamda karşılaştığımız seçimler vardır. Özellikle insanların hayatında seçimler daha nettir,
– Acıktıklarında bir şeyler yemek ya da yememek, yemek yedikleri yeri belirlemek bir seçimdir.
– Uykuları geldiğinde uyumak ya da uyumamak ve bunun sonrasında ortaya çıkacak yorgunluğu yaşamakta bir seçimdir.
– Birlikte olmak istedikleri kişileri belirlemek bir seçimdir. Onları çok seven ve arzulayan birini sevmiyorlarsa bunu seçmezler… Kendi sevdikleri kişiyi seçer ve hayatlarını buna göre şekillendirirler.
– Çocuk yapmak ya da yapmamak da bir seçimdir. Bu dünyaya çocuk getirmeyi düşünebilir ve onun tüm sorumluluğunu alabilir. Kaosu görüp getirmeyi seçmeyerek bu sorumluluk duygusundan kaçabilirler, bu da bir seçimdir.
– Yerde çöp gördüklerinde, nasılsa her yer çöp diyerek ellerindeki çöpü yere atmak bir seçimdir… Yerdeki çöpü alarak çöp tenekesine atmak ve arkasından gelen insanlara daha güzel bir görüntü sunmak başka bir seçimdir.
– Okuyacakları okuldan, seçtikleri mesleğe kadar alacakları kararlar neticesinde karşılaşacakları tüm kazanımlar da onların seçimleridir.
Canlılar dünyasında ise durum çok farklı değildir. Seçimlerimiz sonucu gerçekleşen olayların, sonuçlarını kabullenmemiz bir seçimdir. Umduğumuz gibi olmayınca krize girmek yerine, bunu daha iyi duruma nasıl getirebilirim diye düşünmek de bir seçimdir. Ve eylemlerimizi elde ettiğimiz sonuçlara göre şekillendirmek de seçimdir.
Seçimlerin ve sonuçların tamamının bize ait. Tüm dünyayı güzelleştirmenin bizim elimizde olduğu gerçeğine uyanıp bunun için yapılması gerekenleri hayata geçirmek de bir seçimdir.
Dünyaya geliş amacımızın kendimizle birlikte yaşamı da anlamlandırmak ve dönüştürmek olduğu bir yolculuğun içinde; seçimsiz kalmalarımız çoğu zaman bütüne zarar verir. Yolculuğumuzda karşılaştığımız her eylem ve olaydan sorumlu olduğumuzu fark ederek, seçimlerimizi yaparsak, dünya mutlu ve yaşanılabilir bir yer haline gelecektir.