2023 ün son günlerine girerken benimle bir yolculuğa çıkmak ister misiniz?
Gözlerinizin kapalı olduğunu düşünerek bir yolculuk yapalım. Sizi bu sefer zaman yolculuğunda belirsiz bir paralel evrene götürmek istiyorum. Yolda yürüyorsunuz. İnsanların bazıları kusuyor, bazıları tuvalet ihtiyaçlarını ulu orta her yere yapıyor, bazıları yerlere çiçekler atıyor, bazıları ellerinde fenerlerle yol gösteriyor. Bazılarının varlığı ışık, bazılarının da ellerinde kocaman silahlar ve önüne geçen herkesi yaralayıp zehirliyor. Bunu da ulu orta yapıyorlar ve kimse sanki görmüyor ve normal hayatlarına devam ediyorlar, evet onları rahatsız eden bir şeyler var fakat anlam veremiyorlar anlam vermek için çaba harcamıyorlar. Sadece ışık tutanlar ve ışık olmaya çalışanlar farkında. Kimilerinin sırtında çuval kambur şekilde koşturuyor, kimileri elinde süpürge temizlemeye çalışıyor. Evlerin de önü aynı şekilde. Binaların çatısından dumanlar çıkıyor kapkara. Bazı binalar tertemizken bazıları kokuşmuş halde yanıyor içten içe. Gökyüzüne bakın, dünyanın çatısı da artık pislikleri aşağılara doğru akıtmakta.
Sizi duyar gibiyim, iyi ki biz bu şekilde bir dünyada değiliz görmüyoruz tüm bu olanları. Evet görmüyoruz ama şu anda tam da bu haldeyiz. Dünyada öyle kirli enerjiler öyle karanlık düşünceler öyle kötülükler yayılıyor ki Dünya gezegeni artık hasta ve ağlıyor, ışık varlıklardan yardım bekliyor. Beklediğimiz yardım başka gezegenlerden gelmeyecek maalesef. Keşke tepemize kocaman bir süpürge ile çekse tüm pislikleri, bir de kocaman bir hortumla yıkansa Dünya ne güzel olmaz mıydı?
Kolektif bilinç, kolektif şuur bilim insanlarına göre bir toplumdaki insanların sahip oldukları ortak duygu ve kabulleri ifade eden terim olarak çıkıyor karşımıza, bu bilinç toplumun fertlerinin tek bir ruh ve duygu etrafında birleşmelerini sağlıyor, böylece toplumların devamında önemli bir rol oynuyor.
Bizlerden yayılan her düşünce her enerji farkına varmadan enerji bedenimizde yayılarak etrafımıza etki ediyor. Her karanlık düşünce, her beddua, her lanet, her umutsuzluk alanımızdan yayılıyor etrafımıza. Bu nedenledir ki bazı insanların yanında ağırlık hissederiz, bazı alanlarda başımız ağrır, giremeyiz. Bazı bebekler bazı ortamlarda aşırı ağlarken bazı yerlerde melekler gibi uyurlar. İnsanlardan yayılan enerji biz görmesek bile çok çok büyük etkilere yol açabilir. Dünyamızın da içinde bulunduğu dönem ve hasat dönemi dediğimiz son düzlüğe girerken iyi kötü karanlık aydınlık tüm ruhlar buluşmaya geldi. Döngülerini tamamlamak için ve belki de tekamüllerini tamamlamak için buradalar.
Dünya düalite üzerine kurulu. Kötünün olduğu her yerde iyi, karanlığın olduğu her yerde aydınlık da var. Yeter ki o aydınlığı içimizde ve çevremizde görelim. İçinde bulunduğumuz korku, kaygı, tükenmiş, umutsuzluk hali farkına varmadan yayılıyor etrafımıza özellikle gençlere ve çocuklarımıza. Bu umutsuzluk hali ve korkma halimiz karanlık güçlerin silahlarını daha da kuvvetlendiriyor. Çünkü en iyi yapılan şey korku salmak ve insanları korkuyla dize getirmek. Zaten çoğu semavi dinin baş kuralı da korkutmak değil midir? İnsanların korkuyla yaşadığı toplumlarda maalesef kolektif bilinç de korkuyla besleniyor ve bu atalardan gelen karmik yapılarla da birleşince içinden çıkılmaz bir hal alıyor.
Bilimsel olarak da kanıtlanmış olarak enerji bedenimizden yayılan bilgilerin başkalarını etkileme durumunu kendi lehimize nasıl kullanabiliriz? Olumlu düşünmeyi ve umutlu olmayı alanımıza nasıl ekleyebiliriz?
Sosyal medyada son senelerde inanılmaz kişisel gelişim akımları var. Gurular, eğitimciler, inzivacılar, yaşam ve nefes koçları… Birileri bir yerlerden başlamaya çalışıyor. Sayı sekansları, ritüeller, toplu meditasyonlar, eğitimlerle kolektif bilinçleri aydınlatmaya ve temizlemeye çalışıyorlar. Elbette bu alanda da kirli ve temiz bilgilerin hepsi mevcut. Ama şifalanmaya niyet edersek niyetimizi doğru şekilde sunarsak bir yerlerden zihnimizi ve alanımızı olumsuz düşüncelerden temizleyebiliriz. Mutlaka bir guru ve eğitmen olmak zorunda değil. Herkes kendinin şifacısıdır. Bize iyi gelen bizi mutlu eden bir müzik bir yürüyüş bile o anda kalbimizi ferahlatacaktır. İçinde bulunduğunuz maddi sıkışıklığa bolluk bereket niyeti, hastalığa şifa niyeti, güzel hayaller bizi bir an olsun merkezimizden çıkarıp ışık enerjisine getirecektir.
Gelin 2024 e girerken güzel bir nefes alalım taç çakramızdan sevgi ve ışık enerjisi alalım enerji bedenlerimize. Bu sevgi ve ışığın tüm dünyayı sardığını ve dünyanın merkezine doğru gittiğini hayal edelim. Belki de birilerinin kalbine dokunur ve gülümsetir bu enerji. Kelebek etkisi her zaman doğru yeri bulacaktır.
Hepinize yuvaya yolculuk macerasında mutlu ve umutlu seneler dilerim. Zaman denen illüzyonda 2024 deneyimini güzelce yaşamamız niyetiyle. Sevgiler