Her iki tür şiddet de ciddi sonuçlara yol açabilir ve kabul edilemezdir. Fiziksel şiddet, bir kişinin vücuduna yönelik bir saldırı veya zarar verme eylemidir ve acil tıbbi yardım gerektirebilir. Psikolojik şiddet ise, bir kişinin duygusal, zihinsel veya sosyal refahına zarar veren sözlü veya davranışsal bir saldırıdır.
Psikolojik şiddet ise, kişinin benlik saygısını, kendine güvenini ve sosyal hayatını etkileyebilir. Psikolojik şiddet, kişinin uzun vadede ruh sağlığı üzerinde olumsuz etkilere sahip olabilir ve bazen intihar veya diğer zararlı davranışlara neden olabilir.
Her iki tür şiddet de suçtur ve ciddi sonuçları vardır. Bu nedenle, her tür şiddetten kaçınmak için gerekli önlemleri almak önemlidir. İnsanlar arasındaki anlaşmazlıkları çözmek için barışçıl yöntemler kullanmak, diğer insanların haklarını ve güvenliğini saygı göstermek ve empati kurmak her zaman en iyi yoldur.
Peki ya manipülasyon edilen kadınlar?
Manipülasyon edilen kadınlar, bir başkasının isteklerine veya taleplerine uygun davranmak için kendilerini değiştirmeye veya feda etmeye zorlandıkları hissine sahiptirler. Bu durum, bir kişinin diğerini kontrol etme veya istediği şeyleri elde etme çabalarının sonucu olarak ortaya çıkabilir. Öte yandan manipülasyon ve şiddet eğilimi arasında da bir ilişki vardır. Manipülasyon, bir kişinin diğerini kontrol etme veya istediği şeyleri elde etme çabalarının sonucudur. Bu, başka bir kişinin rızası olmadan, onu kendi çıkarlarına hizmet etmek için kullanmaya çalışmak anlamına gelebilir. Şiddet eğilimi ise, bir kişinin diğerine fiziksel, duygusal veya psikolojik zarar vermeye yönelik istek veya dürtüleri anlamına gelir. Manipülasyon, şiddet eğilimini artırabilir, çünkü manipülasyon eden kişi, manipülasyon yoluyla kontrolünü kaybetme korkusunu hisseder ve bu nedenle manipüle ettiği kişiye karşı şiddet içeren davranışlar sergilemeye yönelebilir. Manipülasyon edilen kişi, manipülasyon yoluyla kontrol edildiğini hissederek, kendisini savunmasız ve güçsüz hissedebilir ve bu da manipülatörün şiddet eğilimlerini ortaya çıkarma riskini artırır.
Manipülasyon ve şiddet eğilimlerinin ortaya çıkmasına neden olan birçok faktör vardır. Bunlar arasında, kişinin çocukluk deneyimleri, duygusal zorbalık, yetersizlik hissi, öfke yönetimi zorluğu, depresyon, kaygı ve diğer zihinsel sağlık sorunları sayılabilir. Bu nedenle, manipülasyon ve şiddet eğilimlerini azaltmak için, kişinin psikolojik sağlığına, duygusal ihtiyaçlarına ve hayatındaki stres faktörlerine odaklanması önemlidir. Ayrıca, manipülasyon ve şiddet eğilimlerini tanıma, bu davranışları kontrol etme ve bu davranışlardan kaçınma becerileri geliştirmek de yardımcı olabilir.
Manipülasyon bir toksik tehlike mi?
Manipülasyon ve toksisite arasında güçlü bir ilişki vardır. Toksik insanlar, diğer insanları manipüle etme eğiliminde olabilirler. Bu kişiler, diğerlerinin duygularını sömürerek, onları kontrol etmeye ve kendi çıkarlarına hizmet etmeye çalışırlar.
Manipülasyon ve toksisite, bir kişinin sağlıklı bir ilişki kurmasını engelleyebilir. Manipülatörler, başka bir kişinin ihtiyaçlarına ya da duygularına değil, kendi ihtiyaçlarına odaklanırlar. Bu nedenle, manipüle edilen kişi kendini yalnız, güçsüz ve savunmasız hissedebilir.
Toksinin yayılması, birçok farklı şekilde gerçekleşebilir. Bazı toksik insanlar, diğerleri üzerinde fiziksel veya psikolojik şiddet uygulayabilirler. Diğerleri ise, kibirli, kendini beğenmiş veya bencil davranışlar sergileyerek çevresindekileri aşağılayabilirler.
Toksik insanlar, birçok kişinin hayatını olumsuz etkileyebilirler. Bu nedenle, manipülatif veya toksik bir ilişki içinde olduğunuzu hissediyorsanız, ilişkinizi yeniden değerlendirmeniz ve kendinizi korumanız önemlidir. Kendinize olan saygınızı ve sınırlarınızı korumak, manipülatörlerin ve toksik insanların kontrolünden çıkmanıza yardımcı olabilir. Ayrıca, toksisiteyi önlemek için, bir kişinin öz saygısını artırmak, sağlıklı bir iletişim kurmak, kendi duygularınızı ifade etmek, diğer insanlarla empati kurmak ve sınırlarınızı belirlemek önemlidir.
“Yeni sınırlar çizecekse neden sınırlar aşıyordu insan?” diyor Hande Altaylı “Kahperengi” kitabında. Öyleyse sınırlarını sev, sınırlarını bil ve onları koru.
Sınırlarınızın, sınırsızca tüketilmediği günlere…
Sevgi ve saygılarımla.
Şiddet boyut ve şekil değiştise de artık herkes birbirine uyguluyor. Anne oğluna, oğul sevdiğine, sevdiği de oğluna uyguluyor. Yani saçma bir kısır döngünün içinde. Eğitim seviyesi ile aşılır mı bilmiyorum? Ama insanın şiddetle, acıyla, öfkeyle yönettiği bir dünyada binlerce yıldır kadınlar ve çocuklar mağdur gibi görünse de zamanında çocuk olan erkekler de aynı şiddetin mağdurları diyebilirim. Garip bir döngüsü var insanın ve hiç akıllanmadan, düşünmeden, öğrenmeden, salt şiddetin kendisine öğrettiği o saçma öğretilerle büyümeye ve şiddetini çevresinden esirgemeden ilerlemeye devam ediyor. Yüreğine sağlık Şûra…