Hakikati arıyorsan açılır kapılar sonsuzluğa
Her geçtiğin kapıdan başka yolculuklar başlar bilinmezliğine
Seçtiğin kendinle izlersin nice ȃlemleri sükûnetle
Varoluşun muhteşem yolculuğudur bu
Sen yolculuğunda, kendinle buluşursun nihayetinde
İnsan, kendini arayan bir yolcudur yaşam deryasında. Anlam dünyasında kaybolmuş, sığınabileceği limanlar arar kendine. Dağılmış benliğini yeniden inşa etme çabasıdır arayışları. Kimi özüyle buluşur, kimi yabancılaşır kendine biçare. Varoluşçuluk (Egzistansiyalizm); kendine yabancılaşan insanın anlam arayışıyla, özgürlüğüne bir kapı aralayışıdır. İnsanın geleceğini kendi değerleriyle ve seçimleriyle oluşturma çabasını anlatan bir felsefi akımdır özünde.
Varoluşçuluk felsefesinin en önemli düşünürlerindendir; Friedrich Nietzsche, Soren Kierkegaard, Martin Heidegger, Karl Jaspers ve Jean-Paul Sartre. “Varoluş yaşamın ta kendisidir” sözüyle Kierkegaard, varoluşun bireye özgü olduğunu ve bireyin özgünlüğüyle diğerlerinden ayrıldığı görüşünü savunmuştur. Franz Kafka eserlerinde insanın varoluşunu; asla ulaşamadığı güvenli, istikrarlı ve parlak bir gerçeklik arayışı olarak tanımlamıştır. Jean-Paul Sartre ise; kurguladığı oyunları ve romanlarında varoluşçuluk felsefesinin özgün temalarını işlemiştir ayrıca.
Yaşamı anlamak ve içselleştirmek, varoluşun içinde olan insanı anlamakla mümkündür her daim. İnsanın kendi gözünde anlamını yitirmesi, varoluşunu kaybetmesi demektir. Varoluşunu kaybetmiş biri için yaşam, yaşanmamış olarak algılanabilir kendince. İnsan yaşamın her anını duyumsamak ve hissetmek ister. Ruhunda ve zihninde duyarak ve hissederek yaşamaktır, varoluşun estetik boyutu. Doğal eğilimlere bağımlı yaşamaksa, insanı özgürlüğünden uzaklaştırır. Kendine yabancılaşmış insansa, sıkışıp kalır varoluşun sığ alanında. Kendi bilinmezliğinde, kalabalıklar arasında kaybolmuş hisseder kendini. Yaşam amacını keşfedemez ve tanıyamaz kendini.
Her insan doğası gereği kendini gerçekleştirme arzusu taşır ruhunda. Yaşama dair sorularıyla anlam arayışına çıkar bu arzusuyla. Anlam arayışında olan insanın kendini bilmesi, özgürlüğüne ilk adımıdır. Kendine dönen, kendini bilen ve kendini kabullenmiş olan, benliğini doğurur böylece kendinden. Kendini tanıma yolcuğu başlamıştır artık. Kendini tanımaksa, seçme özgürlüğünü beraberinde getirir. Ve kendini seçer insan varoluş yolculuğunda. Kişinin kararlarını verebildiği ve özgürce seçimlerini yapabildiği bir serüvendir sonrası. Farkındalığını arttırma çabasında ve seçimlerini özgürce yapabilme sorumluluğunda olmasıysa, manevi varoluş boyutuna taşır kişiyi.
“İnsanın; sonsuzluk ile sonlunun, geçici ile kalıcının, özgürlük ile zorunluluğun bir sentezi olduğunu” savunmuştur Kierkegaard felsefesinde. Sonsuzluk içinde bir son arayışı… Geçici olanda kalıcılık arayışı… Özgürlük ile zorunluluğun arasında sıkışıp kalma duygusu… İnsanın manevi varoluş yolculuğunun dönemeçleridir. İnsanın bu yolculuğunda yolunu aydınlatan ve yol gösteren rehberiyse, yüreğindeki sevgidir daima. Bütün varoluş alanları sevgiyle harmanlanır. Sevgi yaşama bağlar. Sevgi anlam katar. Sevgi besler, büyütür ve çoğaltır. Sevgi benlik anlayışına taşır insanı varoluşunda. Orada huzur ebedidir. Ve insan huzurun koynunda kendiyle buluşur, benliğini tanır.
Benlik, insana varoluşunu hissettiren en önemli unsurdur. Kierkegaard’ın söylediği üzere “Benlik erişilebilecek en yüksek olgunluk seviyesidir.” Ona göre insan “tin”dir. “Tin” ise “ben”… İnsanın kendiyle olan ilişkisiyle ilişkinin içsel yönelimi, kendine dönüşümüdür “ben”. Varoluşunun aynadaki yansımasıdır aslında. “Ruh” ise; “tin” ile “ben” arasında bir köprüdür ki, benliği oluşturur ruh ile beden. İnsan, özüyle buluşur benliğinde. Benliğine köprü olan ruhunun farkına varan insan, varoluş yolculuğunun ebedi yolcusudur hakikat yolunda.
Kendinle buluşmandır sana hakikat kapılarını aralayan
Geçersen o kapıdan, görürsün nice ȃlemleri
Tanırsan sende olanı, gezinirsin mana ȃleminde
Uykuyla uyanıklık arasında kalmışsa zihnin beyhude
Rüya içinde rüya ȃleminde,
Arar durursun sırlar dünyasını
Oysaki asıl sır, sende olanda saklı
Saklı olana varoluş yolculuğuyla çıkar ruhun