Site icon Yuvaya Yolculuk Dergisi

Doğruyu söyle ki gerçek açığa çıksın

Kendimiz hakkında pozitif düşünmek çok önemli olsa da bunu başarabilmek çoğu zaman kolay olmuyor. Ne zaman hayatımın ne kadar iyi gittiğini düşünsem, birdenbire geçmişteki negatif düşünce kalıplarının zihnimde oynamaya başladığını, kendimi yargılamaya, acı çekmeye, depresyona sürüklemeye teşvik ettiğinin farkına varıyorum.

Geçenlerde Dr. Darrell Wolfe’un bir söyleşisini dinlerken kendimize söylediğimiz yalanları nasıl yakalayacağımıza dair yapılan uygulamanın ne denli inanılmaz bir güç olduğu gerçeği ile adeta çarpıldım. Negatif düşünceler yalandır. Yeterince iyi değilim, aptalım, güzel değilim, yeterince eğitimli değilim; bunların hepsi yalan çünkü hepimiz İlahi Enerjileriz – sonsuz kusursuzluk kumsalında ışıldayan kum taneleri gibi.

İlahi olduğumuzun ne kadar farkına varırsak, hayatımız o kadar iyi gider. Ne denli müthiş, akıllı, olağanüstü, güzel, harikulade olduğumuzu göstermekten ve ışıldamaktan çok korkuyoruz. Yüce Ruh’la bağlantılı ve O’nun parçası olan ruhlarız biz. Kendimizi hor gördüğümüz her zaman aslında bu bağlantıyı inkar ediyoruz.

Kendimize yalan söylediğimizi yakaladığımız her an’da, bunu hemen itiraf etmeliyiz (en azından kendimize) çünkü bu bizim kim olduğumuza dair kendimizi çok daha iyi hissetmemizi sağlar. Peki, bir düşüncenin yalan olduğunu nasıl bilebiliriz? Aslında bilmenin kolay bir yolu var zira yalanlar bizi mutsuz, öfkeli, depresif ve üzgün kılar.  Bununla birlikte, negatif duyguları tolere eder halde buluruz kendimizi; çünkü yalanlar/negatif düşünceler ardındaki duyguya o kadar aşinayızdır ki, bu duygu ile devam etmek daha kolay gelir.

Kendime söylediğim yalanları itiraf etme çalışmalarını özellikle benimsedim ve gerçekten de hislerimdeki değişimin farkına vardım. “Aptalım veya diğerleri kadar iyi değilim” düşünceleri ve bunların arkasındaki sebeplerin “yüksek öğrenime sahip değilim, yoksul bir aileden geliyorum, kadınım, koyu tenliyim” vb. yargılar olduğunu fark ettiğim düşüncelerde bulurum kendimi bazen… En derin seviyede bu düşüncelerdeki uyumsuzluğu hissederim ve bu bana kendimi iyi hissettirmez. Evrensel Yasaya göre bu düşünceler, dolayısıyla, yalan olmalı.

Hayatımızda ortaya çıkan iyilikler uyum içerisindeki düşüncelerin ürünleridir, yalanların değil. Ben de bunu deneyimlediğim birçok iyiliğe yansıtıyorum, sevgi dolu bir aile,  çok yakın arkadaşlar, bir meslek, nereye gitsem nezaket gösteren birçok insan… Yaşantım bu kadar iyi giderken neden bir şeylerin kötü olduğu yalanını seçeyim ki? Aslında bunun sebebi büyüme çağımdan itibaren ailem ve akranlarımdan bu düşünce kalıbını öğrenmiş olmamdı çünkü onlar da kendilerine yalan söyleme konusunda oldukça tecrübeliydiler.  Her yalan konuştuğumu yakaladığımda buna dur demeyi kendime ilke edindim zira bunun bir programlama, alışkanlık olduğunu biliyorum ve bu programlamalar zihnimizdeki odağın ışığıyla silinir. Şimdi eski alışkanlıkları bırakıp bilinçli bir şekilde doğruyu söylemenin tam zamanı. Çocuklarımıza ve onların çocuklarına yol gösterici ışık mirasımız olacaktır..

Exit mobile version