Site icon Yuvaya Yolculuk Dergisi

Ikigai, Yaşamak İçin Bir Değer Bulmak!

Ikigai bir Japon kavramı. Japonlara göre, herkes bir ikigai’ye sahip. Bunu bulmak, uzun bir arayışı gerektirebilir, ancak önemlidir. Bireyin ikigai keşfinin, yaşamına dopdolu anlamlar getireceğine inanılmaktadır.

Ikigai terimi, iki Japon kelimesinden oluşuyor: Iki; “yaşam, canlı” ve Gai; “an etkisi, değer, fayda”. Yaşamı yaşamak için bir sebep, insanı yaşamaya değer kılan şey ve etkin olma amacı manalarını da içeriyor.

İnsanların uzun, sağlıklı yaşam sürdürmeyi başardığı bölgelerde 100 yaş geçilmektedir. Üstelik bu kimseler, fiziksel açıdan yetenekli, demanstan uzak, dinç, uyanık ve bir takım uğraşlarla meşguldur. Japonya’nın, Okinawa adalarında yaşayanlar ise, bu konuda önemli bir örnek oluşturmuş.

Yaptıkları şey; ikigai, “yaşamak için bir sebep ve değer” manası taşıyor. Amaç, güç veren bir olguya sarılmak, böylece direnç ile bağışıklık sistemini güçlendirebilmek. Düşük stres; hormonlarına etkidikçe, yaşamlarının değerli olduğunu hissettikleri, zihinsel ve manevi koşulları bulmuşlar. Bu şartlar, kişilerin ekonomik statüsü ile çok bağlantılı kılınmamıştır.

Birçok toplumda, yaşlanan biri, egzersizi terk etmeye başlamaktadır, Okinawa’da ise, tai-chi ve karate yaparak güne merhaba diyen yaşlılar için önemli olan, mükemmel uygulama sergilemek değil, anın içinde türlü etkinlikleri aksatmadan sürdürebilme istencidir.

Yaşlanınca sıklıkla zihin, önceden aşılanmış toplumsal bir manipülasyonla bahaneler üretmekte, cilt bakımı, dans, spor, iyi yapılamadığına inanılarak, kişi tarafından gücüm tükendi, şık olmaz, yakışmaz gibi koşullarla ötelenmektedir. Böylece moral çökmekte, tendonlar kısalmakta,  hareketsizlik, kemiği zayıflatarak, kırık riskini arttırmaktadır.

Şimdiki zamanının karanlık olduğunu hisseden biri dahi, aklında bir hedefi varsa, ikigai’yi hissedebilir. Bunu duyumsatan, doğal ve spontane eylemleridir. Yaşama amacının ne olduğu sorusunu onurlandırmak için; fazlaca derin içsel çağrılara, ya da ruhtan ilham alan bir vizyona ve toplumsal beklentilere dayanan profesyonel yollara gereksinim duymadan, basitçe Ikigai Felsefesi; ”Hayatının anlamı olan hediyeni keşfetmek”tir.

Ne yapmayı sevdiğinizdir, iyi yaptığınız şeyi bulmanızdır, idealiniz, yeteneğinizdir. Sürekli meşgul olarak mutlu olmanız, minnettarlıkla dua etmenin yanında, geniş bir yelpazede sayılabilecek, size uygun ve sevdiğiniz işleri yapıp oyalanabilmeniz, neşeli hissetmeniz, olumsuzluklara direnmenizdir. Çünkü, stresten, hırstan uzak bir tutku ile kendini bağlayabileceğin, yararlı hissedeceğin minik, verimli işler, zamanının kolayca geçmesine yardımcıdır. Zaman, beklerken ya da üzüntülü iken, yavaş ve zor geçer, hoş anlar ise hızlı akar.

Mutluluğa yönelten ikigai; umut, sevgi ile yapacak bir şey, bir hayat amacı edinmek, yaşanılan anın ne kadar içinde olduğunu sorgulamak, denetlemek, meşgul ve erek sahibi  olmakla huzuru sağlamaktır. Bunun tersini hissettiğimizde, bizim bir ikigai’miz olduğunu unutmayarak, ruhsal ve fiziksel bütünü içinde hayatı yaşanası kılabilmenin gücüne sarılmaktır.

 

Amacımız olmadığında yaşam keyifsizce durgun akarken, faydalı bir uğraşı olanın tüm hücreleri varlığına minnet duyar.

Ikigai’nizi keşfetmeniz, öncelikle sizin, kendinizi daha fazla mutlu edecek şeyin ne olduğunu düşünmenizle başlayacak. Hakikaten samimi olarak sormanız gereken ise; neyi amaçlamalıyım, beni harekete geçirebilecek, canlandıracak, yaşam amacım, sevdiğim, severek yapabileceğim bir şeyler olmalı, yetilerim, en iyi becerebildiğim işler ve özgün alanım nedir, bunu ortaya koyabilecek miyim?

Kimbilir, böylece yanıtlarınız, ”yaşamak için bir değer bulma sırrı”nız olan ”Ikigai”nizi size ulaştırabilir.

Ferda Ercan Uyulan.

Exit mobile version