Hep sorunlar olduğunda mı hayatla bağ kuruyorsun?
Hayatla birlikte ve tam’ken neden bunu farketmek yerine hep olmadığını sandığında sorun arıyorsun?
Odaklanmak yerine eksik olanla var olmayı neden seçiyorsun?
Tıpkı sağlıklıyken sağlığının kıymetini bilmemek yada sahip oldukların var iken sahip olduklarının ne kadar değerli olduğunu bilmek yerine, başka şeylerde arayış içinde olmak gibi… Atagının kendin olduğunu anlamamak, bir türlü tamamalanamamak…
“En büyük günah yaşanmamış bir hayat olabilir…” diyor, Debbie Fort
Gölge kavramını bulan Jung
Siz bütün olmayı mı yoksa iyi olmayı mı seçerdiniz? Diyor…
Diyor ama bu inceliği herkes kendince anlıyor olabilir mi?
Mor inek olmak!
Herkes mor inek olabilir mi?
Tamda neden ben mor ineğim dediğin anda bir şeyler olur ve sistem seni farklı bir noktaya taşır…O An bilmediğimiz bir şeyler sana farkı yollar olur…
Bir bakarsın mor inek tuhaflığından huzurlu bir yola girmişsin…
Orada sürü bilincinden ayrılarak kendin olma mucizesinin tadının farkına varmışsın ve her şey yeni yeni bir dünyadır..
Toplumun dayattığı bilincin yerine sürüden ayrılarak,kendi yolunu bulursun…Ki sürü bilinci ve sürüden ayrılmanın zorluğu ve korkusu vardır…
Veee sürüden ayrılanı kurt kapmaz…
O sadece kendi derinliğinde var olmanın gücünü sergileme cesareti gösterir…
Şimdinin anlarında,şimdide var olmak…
İşte geldik gidiyoruz, yaşamı yaşamak yerine neden bu kavga, neden en iyi ben bilirim durumu, nef’s ve ego…
Sen bilsen ne olacak ben bilsem ne olacak… Hayat sana madalya mı takacak? Her şey olması gerektiği gibi,yerli yerinde…
Önemli olan hayatı insan’dan İNSAN’A taşımak… İNSAN O’lmak…
İnsanı anlamak ve kendini keşfetmek yolculuğunda; İNSAN’lığa yol almak…
Tüm evrensel ilkelerle erdemli İNSAN olmak…
Sonsuz ve her daim İNSAN O’l’ma erdemiyle…