İnsan, manevi olanın madde olandaki varlığını yansıtır; ruhun bedendeki varlığını, ikisinin bütünlüğünü. İnsan, ruhun dünya üzerinde tekamül yolunda yürümesini yansıtır. Bütünlüğü sağlamak için madde olanla manevi olanın birleşmesi gereklidir. Ruhun, manevi olanı dünya üzerindeki maddi yaşamda uygulayarak iyice özümsemeye ihtiyacı vardır. Maddi yaşam, manevi olanın anlaşılma, uygulanma ve içselleştirilme alanıdır.
Madde olan her şeyin manevi olanla bir açıklaması vardır. Aynı şekilde manevi olanın da madde olanla bir açıklaması vardır. Mikroyu ve makroyu aynı anda gözlemleyebilen birisi için açıklamaya gerek yoktur, onun bakışında ikisi bir olmuştur, onun için her şey anlamlıdır. Mikroda olan bir şeyin makroda ne ifade ettiğini, makroda olan bir şeyin mikroda ne şekilde ifade edildiğini görür.
Mikronun yaşandığı yerküre üzerindeki her şey, makrodaki manaları barındırır. Maddi ya da manevi bütün bilgiler, makroyu açıklar. Yukarıda olan aşağıdadır; fakat aşağısı anlaşılmadan yukarısı anlaşılamaz, insan kendisini anlamadan varoluşu anlayamaz.
İnsan kendisini anlamak için hem maddeyle hem de maneviyatla alakalı bilgi edinmeye çalışır; çünkü insan ikisinin birleşiminden oluşur. Ne maddenin ne de maneviyatın bilgisi tek başına yeterli değildir. Bir yandan madde bilgisinin makrodaki anlamının anlaşılması gerekirken, diğer yandan maneviyatın bilgisinin mikrodaki yansımasının anlaşılması gerekir.
Manevi olanla alakalı semboller, onu bulmaya yönelik yöntemler, ritueller, uygulamalar, içinde mikrodaki yaşamın anlamlarını taşır; bu anlamları idrak etmeden yapılan manevi çalışmalar yalnızca ezberdir, içselleştirilemez.
Işıkla Aydınlanmak
Bir meditasyon çalışması düşünelim. Bu çalışmada, lotus pozisyonunda kök çakramızda bir ışık topu olsun, bu ışık topu omurgamızı takip ederek taç çakramıza kadar bütün çakraları aydınlatarak en sonunda taç çakramızı aydınlatsın. Bu çok temel meditasyon çalışması, anlamından ayrı bir şekilde ezberden yapıldığında, yine de enerjinin yükselmesini sağlayacaktır; fakat anlamı anlaşılarak farkındalıkla yapıldığında, içselleştirilecektir.
Bir ışık topunun kök çakradan taç çakraya kadar bedeni aydınlatmasının anlamı nedir? Bu imge ile anlaşılması istenen, mikrodaki anlamlar neler?
Buradan mikro ile alakalı neler öğrenilebilir?
Kök çakrada insan hayatta kalma seviyesindedir. Cinsel çakrada bakma, büyütme, besleme seviyesine çıkar. Önce kendini sonra da başkalarını yaşamda tutmayı ilk iki çakrada öğrenir. Solar plexus çakrasında kendini ifade etmeyi, toplumsal yaşama uyum sağlamayı öğrenir. Kalp çakrasında içinde olanı özgürce yaşamayı, kalbinin sesini dinlemeyi, sevgiyi, saygıyı, sorumluluğu, kendinde olanla dünyaya yenilikler getirmeyi ve onu güzelleştirmeyi öğrenir. Boğaz çakrasında içe yönelmeyi, maneviyatı, derinleşmeyi öğrenir. Üçüncü göz çakrasında maddi ve manevi güçlerini adaletli bir şekilde kontrol etmeyi, ikisinin dengesini sağlamayı öğrenir. Taç çakrada ise evrensel sevgiyi öğrenir. Kök çakradan taç çakraya kadar bütün çakraları aydınlatan ışık, insanın çakralara denk gelen becerileri kendi hayatında uygulamasını temsil eder. Kök çakrada kendi hayatta kalma mücadelesini veren insanın, taç çakrada evrensel boyutta sevginin merkezi olmasını temsil eder.
Meditasyonu anlamından uzak bir şekilde ezberden yapan birisi, bütün çakralarını açmış olduğuna çok çabuk inanacaktır; çünkü çalışmanın kendisini amaç haline getirmiştir, tepesinde ışığı hayal edebilirse kendisini aydınlanmış olarak görecektir, çalışmanın insanın yaşamı üzerindeki uygulamasından habersizdir. Yaşamın sürekli değiştiği ve alınması gereken derslerin kişinin oluş haline göre geldiği düşünülürse, çözüldüğü sanılan ama aslında çözülmemiş olan sınavlar insanın karşısına tekrar ve tekrar farklı şekillerde çıkacaktır. İnsan aydınlandığını düşünse bile, sınavlarını veremediği derslerle alakalı çakralarda sorunlar yaşayacaktır.
Hayatta kalmayı başarıyor musun?
Yoksa yaşamını sürdürememe endişelerin var mı?
Başkalarına hayat verebiliyor musun? Bakma, besleme, büyütme özelliklerine sahip misin?
Yoksa veren taraf olmaktan korkuyor musun?
Kendini ifade edebiliyor musun? Yaşadığın toplum ile uyum içinde misin?
Yoksa yaşadığın toplumla uyumlu olmak adına kendini bastırıyor musun ya da kendini ifade ettiğin için toplum tarafından reddediliyor musun?
Kalbinin sesini dinleyip içinde olanı özgürce yaşayabiliyor musun? İçinde olanı dünyayı güzelleştirmek için sevgiyle, saygıyla ve sorumlulukla, kendi yolundan ortaya koyabiliyor musun?
Yoksa dışarının sesi içindeki sesi bastırıyor ve kalıpları kıramıyor musun?
Manevi olanı görebiliyor musun?
Yoksa maddi olanı tek gerçeğin olarak mı görüyorsun?
Maddi ve manevi güçlerini adaletli bir şekilde dengede kullanabiliyor musun?
Yoksa egonun seni yönlendirmesine izin verip maddi ya da manevi gücünü daha da güçlü olmak için adaletsizce mi kullanıyorsun?
Kendinde olanı evrene sevgiyle, yalnızca içinden geldiği için, kimseyi almaya zorlamadan, cömertçe sunabiliyor musun?
Yoksa verirken bile egonun kontrolü altında kalıp almayanlara kızıyor musun?
Işığı tepesinde hayal edebilen değil, hayalindeki ışığı yaşamına getirerek evrensel sevgi noktasına ulaşan kişi aydınlanmıştır. İnsanın kendini bulması, varoluşu bulmasıdır. Bu yolculukta kullanılan bütün çalışmalar, ancak ve ancak içerdikleri anlam ile içselleştirilirse insanın kendisine ve varoluşa katkı sağlar. Anlamı bilinmeden tekrarlanan her şey yalnızca ezberdir. Maneviyatın bilgisinin mikrodaki yansıması içsel olarak anlaşılmalıdır. Bir anda bütün zihin silindiğinde, insan yalnızca ruhuna sinmiş olan anlamı hatırlayacaktır, ezberlediklerini değil.