Site icon Yuvaya Yolculuk Dergisi

Özgürsün

Her türlü dış etkiden etkilenmeksizin kendi irademize dayanılarak karar verilmesine özgürlük demişler…

Peki ama dış etkilerin üzerimizde etkisi olmadığını ne kadar savunabiliriz. Öz’ümüzle gürleşen ben’liğimizin ne kadar özgür bir biçimde ifade edildiğini söyleyebiliriz?

Alışıla gelmiş özgürlük kavramından özgürleş !

Çünkü; özgürlüğü aradıkça hiçbir zaman özgür olamayacaksın ve en çok canını acıtacak şeyde bu olacak… Özgür olmaya çalışırken harcadığın vaktini, özgürlüğün kendisi olduğunu anlayınca kendine bir hayli kızacaksın…

Özgür olmaya çalışmanın ruh’unun özgürleşmekten ne kadar uzak olduğu fark edeceksin ve bu fark içinde bir şeyleri harekete geçirecek. Gerçek Öz’gürlüğün Kokusu…

Sen kanatlarını dünyaya düşerken kaybetmiş bir varlıktan ziyade kanatlarını arş’ın ötesine geren bir özgürlük abidesisin. Ve unutmaman gerekir ki özgür olmak, seni sen olma yolunda, yolundan edenlerden ya da hürriyetini kısıtlayan durumlardan muaflaşmak değildir. Bu tamamıyla iç’sel bir yolculuğun ilk adımlarıdır.

Özgür olmak, seni sen yapan şeylerden hürleşmek değil, aslında tüm bunları yapanın, özgür doğan ben’liğin olduğunu idrak etmenle başlar… Bu farkındalığı anladığında Güneş’in sana göz kırpışıyla ışığın gerçek gücünün farkına varıp, karanlık kadar sen olan alışkanlıklarının aslında ne kadarda bizi biz yaptığını anlayacaksın…

Bileceksin ki sonsuzluğun içinde değilsin. Sonsuz olan sensin ve bunun ışığını yaktığında aldığın her nefeste gökyüzü seninle temizlenecek, doğa her adımında seninle yürüyecek ve sen bir daha eskisi gibi olmayacaksın…

Zincirlere ihtiyacın olmadan dolaşmayı öğreneceksin. Çünkü; artık özgürlük denen kavramdan da özgürleşip, Öz’hür bir varlık olacaksın. Filleri zapt eden incecik halatları, filleri bırakmaması gibi, sende; beden denen duvarlarını yıkmaya çalışmak yerine, duvarların üzerine yükselip sonsuzluktaki yerini alacaksın. Boynundaki halatı çıkarıp hayat vitrininin bir köşesine süs yapıp, kanatlarını açıp, bir filden bir sinek kuşuna döneceksin. Masmavi gökyüzünde süzülen bir yaşam ve bu yaşam ki sonsuzluğun sonunda bile son bulmayan bir yola dönüşmenin hazzı ile kanat gereceksin gerçekliğine.

Evet. Artık özgürlüğü arayan olmak yerine, özgür bırakan biri olduğunda ve bunu yapanın yani seni kısıtlayanın senden başkası olmadığını idrak ettiğinde, yaşamla bir olmanın Öz’gürlüğünü duyumsayacaksın… Ve daha çok seveceksin her bir seni ve seni sen yapan parçalarını.

Bildiğin bir şey olacak ki hiçliğin ortasında oturduğun yerden bu satırları okurken kanat çırpan sendin. Aynen öyle, O kuş sensin. Dibini bile görmeye cesaret edemeyeceğin okyanusların içinde yüzen sensin. Her bir kahkahanın sahibi sen olduğunu bildiğin gibi, her bir hıçkırıkla gökyüzünden damlayanın da sen olduğunu bileceksin. Hayat veren sensin. Hayat olan sensin. Hayat alanda sensin…

Hayatın içindeki o usta bir oyun sergileyen oyuncu sensin ve yönetmen koltuğunda oturandan pekte farklı değilsin. Bunu anladığında istersen senaryoyu tekrar gözden geçirip, karalamak istediğin ya da eklemek istediğin her bir parça sensin. Artık özgürlüğün kendisi olarak özgür olmaktan bile Özgürsün. Tıpkı parlamaktan hiç rahatsız olmadığını bildiğimiz yıldızlar gibi ya da atmaktan sıkılmayan bir kalp gibi. Yaşamaktan sıkılmayacaksın ve de özgürlüğün için vakit harcamaktan… Çünkü; bileceksin ki duvarların içinde bile olsan, sana seni yaşatan ve o duvarların dışında kalan her bir parçanla birlikte özgürlüğün anlamı da sensin. Sadece o zaman gerçekten özgürlüğün şarabını keyifle içebilir ve sunabilirsin…

İçini sızlatan her bir anı ile birlikte, içini kıpırdatan her bir sen ile sensizliğin içindeki özgürlükle, sonsuzluğa uzanan bu yolda, sönmeyen yıldız sensin. Ama bilemezsin bilmeye çalışırken özgürlüğünden de uzaklaşabilirsin. Çünkü ben bendeki benlerle yola çıktığım gibi, sen; sende ki ben ile belkide çoktan göğe yükselmişsindir… Ve o gökyüzünde yaşamın sesini dinleyen oluvermişsindir.

İşte en büyük özgürlükte burada başlar. Doğanın güneşten özgürleşmeye çalışmadığı gibi artık sende hiçbir senden özgürleşmeye çalışmadığında, aslında bir o kadar özgür olduğunu anlayacaksın Artık özgürsün ve kocaman bir gülümseme ya da asık bir suratla yaşama kanatlarını açmışsındır. Bilmem ki belkide hala kozasında uyanmayı bekleyen sıradaki kelebeksindir. Yaşamadan bilemezsin. Yaşayınca da bilmek istemezsin… Çünkü yaşamın kendisisindir…

Şimdilik…
Daima…
ve
Sonsuz Aşk İle

Exit mobile version