Anneniz size hangi şartlar altında hamile kaldı? Doğum anınız nasıldı?
Hayatımızın başlangıç anı, tüm hayatımızda etkisini gösterir. Bebeğin bilinçaltı, henüz rahimdeyken kayıt yapmaya başlar.
Danışanlarıma “İstenilen bir bebek miydiniz?” diye sorduğumda birçoğu “Bilmiyorum.” diyor. Oysa olumsuz duygularınızın kaynağını bulup, çözmek açısından bu konuyu öğrenmenizde büyük fayda var.
Anne baba henüz yeni evlenmişler ve sürpriz bir hamilelik olmuşsa, henüz o çocuğu isteyip istemediklerinden, ona bakıp bakamayacaklarından emin değillerse, tüm bu kuşkuları bebek hisseder. Anne baba arasında yapılan konuşmaları da bilinçaltı duyar ve kaydeder. Örneğin ebeveynler arasında “Henüz çok erken, biz anne baba olmaya hazır değiliz, aldırsak mı bu çocuğu?” gibi konuşmalar yapıldıysa, bebeğin bilinçaltı ‘anne babam beni istemiyorlar, onlara yük olacağım, beni sevmeyecekler, ben değersizim.’ kayıtlarını yapar.
Ya da daha kötüsü, anne çocuğunu düşürmek için birtakım yöntemler denediyse, çocuk içeride karanlık, sıkışmış ve çaresiz bir haldeyken, ölüm korkusu yaşar. ‘Annem beni öldürmek istiyor. Annem benden nefret ediyor, annem beni istemiyor, annem beni hiç sevmeyecek, annemi mutsuz ettim.’ gibi birçok bilinçaltı kaydı oluşur. Anneme, yani hayatta beni en çok seveceğini düşündüğüm, beni içinde taşıyan, en güvenmem gereken kişiye, hiç güvenemeyeceğimi, onun bile beni öldürmek isteyebileceğini hissettiysem, hayatta hiç kimseye güven duyamam ve bu da doğal olarak tüm hayatımı etkiler.
Ailenin 3. 4. ya da daha sonraki çocuğuysanız da, yine aynı konuşmalar, aynı deneyimler yaşanmış olabilir. Hatta belki kürtaj için doktorun kapısına kadar gidip, sonra vazgeçilmiş olabilir. Siz hiç farkında olmadığınız halde, tüm bu yaşananlar bilinçaltınıza kaydolmuştur.
Anne babanın çocuğun cinsiyeti hakkında bir beklentisi varsa, örneğin mutlaka erkek çocuk istiyorlar ama bebek kız doğacaksa bu da çocukta beni kimse sevmeyecek, ben değersizim kayıtlarının oluşmasına neden olur. ‘Ben kız olarak doğacağım, anne babamı mutlu edemeyeceğim, kendimi suçlu hissediyorum, beni kimse sevmeyecek, ben sevilmeye layık değilim.’ gibi kayıtlar bu nedenle oluşabilir.
Ve tabii ki doğum sırasında ne yaşadığınız da çok önemli. Hastanede mi doğdunuz? Evde ebeyle mi doğdunuz? Doğumunuzda babanız annenizin yanında ya da yakınında mıydı? İkisinin arasındaki sevgi ve güven bağı tam mıydı? Kolay ve rahat bir şekilde mi doğdunuz, yoksa doğumuz da siz ya da anneniz hayati tehlike yaşadı mı?
Doğumunuz sırasında siz ölüm tehlikesi yaşadıysanız, “Burada sıkışıp öleceğim, kimse bana yardım edemeyecek, kimse beni kurtaramayacak.” korkuları yerleşir, bu da ileride kapalı alan fobisi ve panik atak yaşamanıza sebep olabilir.
Eğer siz değil de anneniz ölüm tehlikesi yaşadıysa “Annem benim yüzümden ölecek, ben suçluyum.” bilinçaltı kaydı yaratır ki bu da annenize karşı fazla koruyucu, verici hatta bağımlı ilişki geliştirmenize, ya da sürekli annenizin öleceğinden korkmanıza sebep olabilir.
Anneniz herhangi bir nedenden ötürü hamileliğini saklama ihtiyacı duyduysa, siz bilinçaltı kaydı olarak utanç geliştirirsiniz, fark edilmek istemezsiniz, bir çok ortamda kendinizi yok sayarsınız, ve çoğu zaman yanlış bir şey yapmakta olduğunuz duygusuyla, ortaya çıkarsanız kötü bir şey olacak korkusuyla yaşarsınız.
Tüm bu sebeplerden ötürü annenizin ne şartlar altında hamile kaldığını, hamilelik sürecinin nasıl geçtiğini ve doğumunuzun nasıl olduğunu öğrenip bu konuda yapmanız gereken bilinçaltı çalışmalarını yapmanızı öneriyorum.
Herkesin sağlıklı bir ruh halinde yaşaması dileğiyle…
Sevgiyle…
Özlem Hatipoğlu
