Site icon Yuvaya Yolculuk Dergisi

İnancın Çiçeği; Telopea (Waratah)

“Acının ve hüznün köklenmek üzere olduğu her yere, çiçek tohumları ekmektir, Çiçek Terapisi. Yaraları, hüznün açtığı kara deliklere Güneş enerjisi, yaşam gücünü taşıyabilmektir. Nazik ve şefkatli bir Anne gibi size dokunmak, karanlığa Işık tutmaktır onların görevi. Acıtmadan, incitmeden, sorunları yüreğimize saplayarak ve acımasızca yüzleştirmek değildir, sakinleşerek, yanan kalbin küllerinden doğmasına elçidir Çiçek Anneler…”

Yaşamı ayakta tutan, içimizdeki Güneşin kaynağı, bize her şeyi yaptırabilen ilahi ışığımız, onu kaybettiğimiz ya da kırıldığını hissettiğimiz an kaos başlar. Işıklar tek tek söner ruhumuzda, beden solmaya, zihin karışmaya başlar. Bir şeylere sıkı sıkıya tutunmaya çalıştıkça kayar gider ellerimizden inancımız. Yaşama olan bu samimi bağ, anne karnında bebeğin bağı kadar mühimdir, oysa anlayamayız kaybedinceye kadar onun kıymetini. En güçlü hazinemizin İnancımız olduğunu kavrarız bir anda. Yeniden içimizdeki Güneşin doğması, yaşama cesaret ve kararlılıkla yaklaşabilmenin telaşını yaşarız. Bazen büyük bir travma geçer üzerimizden, zihnimiz girdiği şoktan çıkamaz, aynı fotoğraf karelerini, can sıkan anları tekrar tekrar koyar karşımıza. Çıkış yolu olmadığını düşünüp, yaşama olan inanç ve isteğimizi kaybederiz. Karanlıktan başka bir şey görmez gözlerimiz, beden zamanla eşlik eder bu yasa. Ağrılar, sinir sıkışmaları, reflüler, ülserler sıraya girmeye başlar.

Birçok danışan inancını, yaşama olan bağının koptuğunun şikayetleri ile gelir, ağlamaklı cümleler dökülür kelimelere, her seans da bir sorun bir diğerine bağlanır. Anlatılan her yaşam hikayesi dramatik ve oldukça taşıması zor yüklere dönüşmüştür. Kaderden şikayetler, şansızlık vurgulamaları artar ta ki içimizde tekrar kendimize inanana kadar. Yaraya Tuz basılmaz der eski bilgeler, Çiçekler yaraya nazik pansumanlar yapar, sizi sorunla baş başa bırakmaz. Terapilerimin hepsinde temel ilk adımım, danışanımı sakinleştirmek ve inancını tazelemek olur, sorunları hemen masaya yatırmak hemen sorunun iyileşmesini sağlamaya çalışmak değil, yangını ve külleri süpürüp yenilemek, çiçek tohumları ekmektir yerlerine. Umut tohumlarını, yüksek titreşimleri ile sarmalamaktır. Tıpkı eşsiz güzellikteki TELOPEA (Waratah flower/Telopea speciosissima) gibi. Onun güçlü, yaşama bağlı, kök çakranın temsili rengi Kırmızının en yüksek tutkusunu taşır ; yaşam tutkusu. Her gün yeni bir günün getireceklerine umutla bakabilmeyi sağlayan Çiçek. Tünelin sonundaki Işığı bize getiren Çiçek Anne. Nerede bir umutsuzluk var, o hemen orada ışık yakar. Kendine olan güveni titreşimindeki keskinlikten gelir. Baş döndürücü güzelliği, Evrenin eşsiz görsel şölenine tanık eder sizi. Sadece 4-5 damla Çiçek özünü almak kafidir, hızlı çalışır, karanlığı açarken sizi telaşlandırmaz tam tersi, köklerinizin yaşama olan bağlarını sular.

Aborjinlerin kutsal çiçeği olan Waratah, UMUT KURUCU adı ile de tanınır. Avustralya’nın eşsiz florasından gelir kökleri. Sevilenlerin ani ölümleri ile yitirilen yaşam inancını tazelemek için, ölümcül hastalıklarda İnanç gücünü güçlendirmek için hep, o seçilmiştir. Ruha Nefes verir, kalbe nazik elleri ile dokunurken, zihnin, Işığı görmesini sağlar. 3 metre boyuna kadar uzayabilen bir olağanüstü Çalı Çiçeğidir. Yaprakları dikdörtgen, zarafeti eşsizdir.

İçinizdeki Işık hiç sönmesin…

 

Exit mobile version