Dünyevi yansımayı yaratan, ruhun, kendi sureti olan insana bakmasıdır. İnsan, ruhun aynadaki yansımasıdır. Ruh, dünyevi yaşam aynasındaki yansımasına bakarken kendini insan suretinde görür. İnsan için ruhtan bağımsız bir yaşam mümkün değildir. İnsanın bütün yaşamı ruh tarafından yönetilir. Ruh, kendi kaderini insan suretiyle yazar. Dünyevi yansıma ve gerçeklik birbirinden ayrı değildir.
Ruhu insandan ayrı tutanlar için bu kabul edilemez bir düşüncedir. Kaderlerinin, bilmedikleri bir varlığın elinde olması fikri onlara korkunç gelir; fakat insan, yansımayla gerçeklik arasındaki bağlantıyı idrak ettiğinde, yaşama yansımanın değil gerçekliğin tarafından bakmayı öğrendiğinde, kendisini yansımadan ibaret sanırken aslında yansımayı yaratan gerçekliğin de kendisi olduğunu öğrenir. Yansıma ve gerçeklik ayrımı ortadan kalkar.
Ruh ve insan birbirinden ayrı değil. Özümüz evrenin herhangi bir yerinden bizi gözetliyor değil. Varlığımızdan ayrı bir görünmez ikizimiz yok. Sivri kulaklı ve parlak bir yaratık bizi sınamak için yeryüzüne yollamadı. İnsan böyle sanabiliyor; çünkü kendini tanımıyor, kendine yabancı. Kendini, bedeniyle ve bedeninin yaptıklarıyla tanımladıkça bedeninin sınırlarını aşan her şeyi ruhla bağdaştırıyor, kutsallaştırıyor. Kendi kutsallığını gözardı ediyor. İnsanı ve ruhu birbirinden ayırıyor. Ruhu evrende bir yerdeki bir varlık sanıyor. Böylelikle ben dediği kimliği, hiç ayrılmadığı ruha erişebildiğini sanınca, egosunu ruhanilikle besliyor. Yansıma tarafındaki benliğine kapıldığı için gerçeklik tarafında ruhla olan birlikteliğini ıskalıyor. Kendinden uzaklaşıyor. Bu noktada numeroloji, ruhla olan birlikteliğini idrak eden insan için, makroyu ve mikroyu açıklamaya aracı oluyor.
Yaşam çiçeği ve sayılar
Evrensel yaşamda, tohum, çiçek ve meyve birbirine dönüşür. Yaratım; yokluk olan sıfırdaki tek bir noktada başlar, ikiyle yaşamın ilk tohumu oluşur, üç yaşamdır, dört dünyaya uyumlanma, beş ise dünyadaki tecrübelerdir, altı dünyevi yaşamın idrakıdır, yedide yaşamın altı tohumu ilk çiçeğini açar, sekiz çiçeği meyveye dönüştürme gücüdür, dokuz gücüne hakim olabilen çiçeğin meyve verme niyetidir. Tohumun meyveye, meyvenin de tohuma dönüştüğü sonsuz döngünün sırrı, yaşam çiçeğinde saklıdır.
Evrenin bütün parçaları arasında simgesel bir benzerlik vardır. Yaşam çiçeği ve onu temsilen sayılar; evrensel yaşamı, ruhun ve insanın birlikteliğini, ruhun insan suretindeki yaşamı için yaptığı seçimleri açıklar.
İnsan, adıyla ve doğumuyla, evrensel yaşamının sırlarını içinde taşır. Bunların incelenmesi yoluyla, kişilerin genel karakter özellikleri, güçlü ve zayıf yönleri, güçlü yanlarını nasıl kullanacağı, zayıf yanlarını nasıl güçlendireceği, geçmiş yaşamlarındaki tecrübeleri, bu yaşamlarındaki hayat yolu, ilişkilerindeki dengeler açıklanabilir.
Kişisel analiz veya ilişki sureti için benimle gsecen@windowslive.com adresinden mail yoluyla iletişime geçebilirsiniz.
Sevgiler.
