Sürekli yazdığımız astroloji yazılarında geçen terimler hakkında kısa bir bilgi vermeye çalıştık. Böyle astrolojik yazılarımızı okuduğunuzda anlattığımız şeyleri daha kolay çözümleyebilir ve daha derin bir bilgiye erişebilirsiniz.
YeniAy: Ay ve Güneş’in her 29 günde bir yan yana gelerek yeni bir süreç başlatmasına YeniAy denir. Hangi burcun önünde oluyorsa bu kavuşum, o ay bu hayat alanları günlük yaşantımızda öne çıkar. Yeni bir ilişkiye, projeye başlamak, tohum ekmek için ideal zaman, yeniaydan bir iki gün sonrasıdır.
Dolunay: Ay ve Güneş’in karşı karşıya gelerek bir doğru oluşturduğu pozisyondur. Bu sefer iki burç söz konudur. Eril ve dişil prensip bir olmak üzere karşı karşıya kurur ve denge yaratmak ister. Zıtlıkları birleştirmek, duyguların bilincinde olmak, hayatı fark etmek için ideal zamanlardır. Adeta her ay mini bir aydınlanma süreci yaşarız, hangi burçlarda oluyorsa hayatımızdaki o konular hakkındaki gerçekleri öğrenme zamanıdır. On dört gün önce başlamış olan konular sonuçlanır.
İlkDördün: Ay’ın büyürken Güneş’e doksan derece konuma gelmesidir. Mücadele, eylem ve çalışma isteyen, dışadönük bir süreçtir.
SonDördün: Ay’ın küçülürken Güneş’e 270 derece konuma gelmesidir. Dolunay’da ortaya çıkan durumları toparlayıp yoluna koyduğumuz zamanlardır.
Balzamik: Ay, Güneş’in arkasına gelerek 29 günlük döngüsünü tamamlar. Bütün ay boyunca yaşadıklarımızı hazmetme, yeni döngü için fazlalıkları atma zamanıdır. Bilgelik fazı da denilir, çünkü anlayış, eylem ve tatminin önüne geçmiştir.
Burçlar: Ay, Güneş ve gezegenlerin önünden geçerek Dünya’ya kalitelerini yansıttıkları arketiplerdir. Takımyıldızlar halinde, belli bir doğayı yansıtırlar, içlerindeki dereceler boyunca güçlü anlam, ifade ve olaylar barınır.
Ay: Dişil prensip. Kraliçe, anne, kız kardeşler. Doğuştan getirdiğimiz eğilimler, tepkiler, beslenme biçimimiz ve besleme kapasitemiz Ay’la simgelenir. Dünya’daki yaşamın döngüsünü Ay ile takip ederiz. Bilinmeyen – gece – karanlık – bilinçdışı konusunda rehberlik eder, kişinin fiziksel ve ruhsal büyümesini gösterir.
Güneş: Eril prensip. Kral, baba, patron, ün ve güç sembolüdür. Yaşamda nasıl bir doğaya sahip olduğumuzu ve bunu hangi konuda sergilediğimizi gösterir. Kimlik olarak ifade bulmasının nedeni, kişinin hayatı boyunca bu arketip’i kullanarak yol almasından gelir. Güneş hangi burçtan geçiyorsa, o doğada olaylar yaşantımızda gelişir. Aylık olarak hayatımızı takip etmemizi sağlar.
Venüs: Dişil prensip. Genç kadın, güzellik, sanat, maddi kazanç, sosyal ilişkiler, evlilik, alışveriş sembolüdür. Haz alma, keyif ve değer kapasitesini ifade eder. Kişinin haritasında ona neyin keyif verdiğini, nasıl bir evlilik yapacağını vs. gösterir.
Mars: Eril prensip. Mücadele, hareket, öncülük etmek, spor, savaş, kılıçlar, bıçaklar. Dünya’da var olmak için gerekli temel güdüler ve eylemeler Mars’la sembolize edilir. Vücudun savunma sisteminden, attığımız adıma kadar Mars, hayatta kalma ve mücadeleden sorumludur. Gökyüzünde nereden geçiyorsa, o doğada bir çaba ortaya koyarız. Dünya’daki savaş zamanlarını da tahmin ve takip etmemizi sağlar.
Merkür: Ne eril ne dişil, adrojen. Haberci, yazar, genç, zeki, dinamik tip. Zihinsel süreçler, yazılı ve sözlü ifadeler, hakikatin bilgiye dönüşmüş halini sembolize eder. Simgelerle çalışır ve iki şeyi bir araya getirir. Önünden geçtiği takımyıldıza göre, Dünya’daki haberleşme, medya ve günlük yaşamdaki iletişimin kalitesini gösterir. İmzalar ve anlaşmalardan sorumludur.
Satürn: Eril prensip. Somutlaştırmayı, disipline etmeyi, kontrol etmeyi sembolize eder. Sınırlar çizmek, temel oluşturmak, yapılar kurmak ve bunları devam ettirmek, Satürn’le ifade edilir. Haritada ya da gökyüzünde Satürn’ün bulunduğu yerde sabır gösterir, ustalık kazanırız.
Jüpiter: Eril prensip. Büyütmeyi, zenginleştirmeyi, genişletmeyi temsil eder. Şans ve kazançlardan sorumludur. Jüpiter’in olduğu yerde beklentilerimiz ve inançlarımız vardır. Aynı zamanda hukuk, eğitim, felsefe ve dinsel durum Jüpiter ile ifade edilir.
Jenerasyon Gezegeni: Uranüs, Neptün Plüton. Güneş sisteminde görece uzakta bulunan ve bu yüzden Dünya’yı etkileme süresi geniş yılları kapsayan gezegenlerdir.
Uranüs: Kozmik şakacı, çılgın dahi. Aniden gelişen olayları, farkındalık getiren deneyimleri temsil eder.
Neptün: Denizkızı, Alis Harikalar Diyarında. Rüyalar, narkotik etki, gevşeme ve teslimiyet.
Plüton: Suikastçi, araştırmacı, zorlayıcı öğretmen. Bir halden başka bir hale getiren fiziksel ve ruhsal değişim süreci Plüton’la temsil edilir. Uzun sürede meydana gelen başkalaşım, kriz yaratan durumlar, gölge yönler.
Astreoitler: Mars (eylem) alanından, Jüpiter (Bilgelik) alanına geçişi temsil ederler. Sayıları oldukça fazla olup, kişinin yaşamı anlamlandırmasında detay ve farkındalık sağlarlar. Aynı zamanda temsil ettikleri olayların, gerçekleşme yerlerini ve zamanlarını gösterirler.
Kiron: Asteroittir. At-adamla sembolize edilir. Acıdan farkındalığa geçişi temsil eder. Hangi takımyıldızın önünden geçtiğine göre, geliştirilmesi gereken doğayı gösterir. Örneğin şuan Balık burcundadır. Dünya’da ruhsallık, teslimiyet, bütünleştiricilik, merhamet konularında acıdan farkındalığa geçiş evresinde olduğumuzu gösterir.
Retro: Gerileme. Dünya’dan bakınca bir gezegenin geri gidiyor gibi görünmesidir. Bu süreçte o gezegen yaşamlarımızda vurgulanır, bazen etkisini kaybetmiş gibi gözükür, aslında bir gelişim ve yeniden gözden geçirme sürecidir.
Stationary: Bir gezegenin geri ya da ileri hareketinden önce duruyor gibi gözükmesidir.
Sabit Yıldızlar: Takımyıldızların da arkasında olduklarından çok yavaş neredeyse sabitmiş gibi algılanırlar. Aldebaran, Regulus, Fomalhaut, Antares başlıca dört büyük yıldızdır.
Ay Tutulması: Bir Dolunay sırasında, Ay’ın Dünya’nın gölgesinde kalmasıyla Ay Tutulması oluşur. Etkisi iyice güçlenmiş bir dolunaya benzer, tutulma süresi arttıkça etkisinin geçmesi gecikir. Hayatı değiştiren, farkındalık getiren, olayları neticelendiren zamanlardır.
Güneş Tutulması: Bir YeniAy sırasında Ay’ın Güneş’in önüne geçmesi, kapaması durumudur. Hangi burçta olduğuna göre, bireysel ve toplumsal yaşamda yeni durumlar meydana gelir. Yılın en önemli zamanlarıdır.