31 Ağustos sabaha karşı Balık Burcunun 7 derecesinde bir Dolunay meydana geliyor. Met cezir deneyimini bu kez kendimizde, yoğun duygularla boğuşarak deneyimleyeceğiz. Bu göksel kombinasyona göre Kaosa düşmemenin bir yolu yok maalesef. Bağımlılıklar, pişmanlıklar, yaralarımız, gizlediklerimiz hepsi tam karşımızda yüzleşmeyi bekliyor. Bize öyle yakın bir dolunay ki bu, ışığı kuytuda köşede kalmış karanlık bir yer bırakmıyor.
Travmalarımız, en ücra ayrıntılarımız gün yüzüne çıkıyor. Korku, panik, endişe utanç duyguları bizi esir alıyor. Peki zihnimiz bizi bu durumdan kurtarabilir mi? Sanmam. Çünkü O da yani Merkür de eski döngüleri kırmak için kendiyle meşgul. Bilgileri gözden geçiriyor, hataları ayıklıyor. Çıkış yok. Çaresiz gölgelerimizle tanışacağız. Bizi daha üretken, daha gerçekçi, daha merhametli olmaktan alıkoyan ne varsa hepsiyle teker teker yüzleşeceğiz.
Satürn Balığı rüyasından uyandırarak gerçek bir uyanış sağlamak istiyor. Mahşer yeri içimizde kurulmuş sanki. Dünyanın giderek cehenneme dönüşmesinden biz de sorumlu olabilir miyiz? Kollektifin kumbarasına ne attık, şimdiye kadar neyi besledik? Bu sorulara cevap bulmadan rahata eremeyeceğiz. Dürüstçe ve korkmadan kendimize yapacağımız ruhsal bir ameliyat bu. Yolculuk meşakkatli olsa da sonucunda korkularımızdan özgürleşme şansı bizi bekliyor. Böylesine büyük bir ödülün çabasız gelmesi düşünülemez. Biraz isyan, biraz direnç, kendini aldatma, uyuşturma ya da feda etme gibi yolları bırakabilmek elbette irade istiyor.
Zihnimizde beslediğimiz mikropları sezgilerimizle ayıklayacağız. Bu aşamada kendinden daha yüksek bir bilince yani O’na teslimiyet göstermek kolaylaştırıcı bir etki yaratabilir. Herhangi bir sebebe bağlı olmadan mutlu olmak, olandan memnun olmak noktasına varabilmek yolculuğu bu…Süreli ömürlerimizde ölümle karşılaşmadan ”Bırakmayı” bize ayak bağı olan her şeyden uzaklaşmayı öğrenmek durumundayız. Duymaktan hazzedilmeyen bir konu olsa da söylemek gerekiyor ki bu bir ”Ölmeden Önce Ölmek” provasıdır.
Göksel enerji böyle ve biz bunun içinden geçeceğiz. Zerre kaynağını tanıyacak. Balık Dolunayında Önce karışıp sonra durulmayı bir şans olarak kabul ediyorum. Titreşimi hayli düşmüş bu dünya çukurunda yeniden saflaşıp arınacağız. Gerçek kendiyle tanışmak isteyen, kendi eşsiz varlığına şahitlik etmek isteyen herkese duyurulur…
Sevgilerimle…
Kaybettiklerimizin yerine yenisi mi bulacağız? Yoksa kaybettiklerimiz mi geri gelecek? Ya da ikisi olmasa, sadece biz kaybolsak böylece ne arayacağımız ne de bulacağımız bir şey kalmaz değil mi?