Merhaba Sevgili Dostlarım,
Bir süredir farklı topraklarda dolaşmakta olduğumdan paylaşımlarıma ara vermiştim. Farklı topraklar dedim. Aslında farklı olanların sadece sınırlar, tanımlar, deneyimler ve hissedilenler olduğunu söyleyebilirim. 8 günlük bir Balkan Turu. Çok yalın tarihte kayıtlara geçerek vatanımızda yaşayan birçok dostumuzun hatta bizlerin de, atalarının hayatta kalma mücadelesi verdiği Bosna, Hersek, Karadağ, Makedonya’nın savaş izlerini görmek ve yaşam hikâyelerini dinlemek beni çok hüzünlendirdi. Biliyordum ki, hüzün aslında o topraklarda birlik olunamamanın bir yansımasıydı. Ve şu anda da, bizim topraklarımızda benzeri duyguların yaşam özgürlüğünü derinden yaraladığı gerçeği bizi hüzünleniyordu.
Ne olabilir ki, bizi bizden uzak tutan ve düşman kılan. Bizler, dünyanın hangi sınırları arasında, hangi topraklarda yaşarsak yaşayalım, dinimiz, dilimiz, tenimiz ne olursa olsun, Yüce Yaradan’ın bir parçası olduğumuzu ve yaratılış hamurumuzun SEVGİ olduğunu hatırlamak ve hatırlatmak, bize şifa ve aydınlanma kapılarını açacaktır.
Gezdiğim yerlerde, acı her yerde izlerini taşıyor, Her an hatırlatacak izler yaşamın içinde hala çok canlı. Ve izlere bakıldıkça her kes en acı hikâyesini hatırlıyor ve düşmanlar gördüğünde kendilerinin diğer yarılarına sadece selam verebiliyorlar. Neden mi, o coğrafya da ve duyguların acıyla canlı tutulduğu her coğrafya da SEVGİ ye özlem duyuyorlar.
Her adım attığım ve bastığım topraklarda ve dinlediğim her hikâyede arınma ve şifa diledim ve o topraklara SEVGİ tohumları serptim. Niyetim acının SEVGİ ile yıkanmasıydı. Ve öyle de oldu.
Ben bu duyguları yaşarken, kendi topraklarımda Yüce Yaradan’ın yarattığı ve evrenin ve canlıların nefes kaynağı Ormanlarımızda yaşanan yangın, ne kadar çok acıyı taşıyor ve yayıyordu. Ağzı dili olmayan, kendini savunamayan canlıların yok oluşu ile ekolojik dengenin bozularak daha fazla acılara yol açılabileceği bir durum. Savaşlardan ne farkı var ki.
Bu durum için de çözüm niyetimle acının şifaya dönüşmesine niyetle her bir bireye tek tek SEVGİ anahtarı dağıtmak istiyorum.
SEVGİ, Şifa’nın anahtarı olsun. Ve öyle de oldu.
