Yengeç sepeti sendromunu bilir misiniz? Hani Sadri Alışık’ın son filminin de adıdır. Filmi izleyenler ne dediğimi anladı, seyretmeyenlere de mutlaka izlemelerini öneriyorum, sanatsal yanı bir tarafa hayattaki bazı unsurları anlamanıza yardım edecektir.
Türk insanının çoğunluğunun bu sendromdan muzdarip olduğunu söylerler… Bir bakalım içimize, ben çıkamıyorsam sen de çıkamazsın, çıkmamalısın, ben mutlu değilsem sen de olmamalısın, ben yük taşıyorsam sen de taşımalısın, ben özgürleşemiyorsam sen de özgür olamazsın diyen gizli sesler duyuyor muyuz? Ya da tam tersi, tam yükselecektim eteğimden, paçamdan tutup aşağıya çektiler beni, ailem, patronum, iş arkadaşım, eşim, sevgilim, kardeşim dediğiniz hangi kader hikayeleriniz, yengeçsel kurbanlıklarınız ve duygularınız var? Çok fazla değil mi bu tür hikayeleriniz, hikayelerimiz… Çünkü hep birlikte yengeç bir ülkede, yengecin yönettiği ailesel ortamlarda yaşıyoruz. İşyerlerimiz bile BİZ alanında olduğumuz aile konusu içindedir.
Yengecin yönetici gezegeni Ay’dır ve zodyakta 4. Evi yönetir. Yani kökler, atalar, aile, anne, beslenme, şefkat, barınma, korunma konularını yönetir. Yengecin negatif yanları ise içine düştüğü çaresizlik ve bunalım halini çok güzel aktarabilme, bulaştırma ve negatifte kalmayı seçmektir… Dipte, yalnız, tek başına, kurban bilincinde kalarak ölmektir.
Veee 2 Temmuz’da tarihi bir Güneş tutulması yaşayacağız… (not edin bu tutulmadan sonra dünyada ve kişisel olarak hayatımızda hiçbir şey aynı kalmayacak, sıkı tutunun)
Yengeç Güneş Tutulması; seni, beni, dünyayı, devletleri, yengeç sendromundan kurtarmak için açılan bir kapı olacak… Tabi ki her birey için kişisel doğum haritasına göre şekillenerek farklılıklar gösterecek…
Bazılarımız yıllardır yaptığı işi bırakacak, bazılarımız evliliğini, ilişkisini, ortaklığını bitirecek. Ki bugün telefonum hiç susmadı, bu bitişlerin haberlerini verenlerle… Bazılarımız çocuklarıyla ilgili taşıdıkları sorumluluk yükünden özgürleşecekler, bazılarımız yakın çevre arkadaşlarından kopacaklar, bazılarımız yaşadığı yeri değiştirecek, ev taşıyacak, bazılarımız radikal meslek değişiklikleri yapacaklar. Bazılarımıza yurt dışı kapısı açılacak.
Çünkü tutulma anının yükselen burcu kova… Namı diğer özgürlük, marjinallik, sıradışılık, sürünün dışına çıkmak, yeni keşifler, yollar… Bitmedi caaanım şans ve özgürlük gezegeni Jüpiter kendi burcu yayda… Bitmedi Uranüs boğada…
Tutulma anında Ankara ve İstanbul konumuna göre Jüpiter 10. Evde, fırlatacak bizi en yükseğe… Bu fırlamanın mutlak olarak kolayca mutluluk ve huzurla olduğunu düşünmeyin, zorlayabilir unutmayın… Siz fırlamıyorsanız, sizi fırlatacak sopalar, sıçrama tahtaları var gökyüzünde hiç şüpheniz olmasın.
Türkiye’den direk izlenmeyecek olan bu tutulma Zodyakın 5. Evinde gerçekleşiyor, ki kişişel haritalarınızda tutulmanın yaşanacağı ev bambaşkadır, 5. Ev söylemim konumsal ve ansaldır. Ben burçlara göre hangi evinizde gerçekleştiğini kişisel haritanızdan mutlaka baktırmanızı öneriyorum. Çünkü örneğin yükselene göre işte şu burç şu evde yaşayacak tutulmayı diye öngörülenin sizin yükselen derecenize göre farklı evde olabileceğini hatırlatmak isterim.
Bu tutulmada en etkin enerjiler, Kronos ve Hades’in enerjileridir. Kronos otorite ve göklerin en yükseği, Hades ise yer altı, kökler ve ölüm, yani yeniden doğumun başlangıcıdır. Hades ve Kronos; güneşi ve ayı aralarına alıyor ve kuzey ay düğümü de onlara da eşlik ediyor… Bu ne demek; büyük bir karmik dönem kapanıyor, yeni bir köklü başlangıç doğuyor olacak… Etkileri birkaç gün içinde değil, yıl boyunca bizi peşinden sürükleyecek. Yengeç burcunda kuzey düğümü, Kronos, Ay, Güneş, Hades varken, Yengecin 180 derece karşıtı olan oğlak burcunda neler var? İşte karmik büyük etkiyi yaratan da onlar zaten, Satürn ve Pluton, Güney Düğümü veee aile, evlilik Astroidi Cupido Oğlakta… Çok büyük bir karmik çekişme bu, çook büyük…
Ama hiç de iyi şeyler söylemediniz diyeceksiniz… Hayır, tam tersi…
Yazımın başına dönün ve yengeç sepeti sendromunu tekrar okuyun… Şimdi gözünüzü kapatın ay ve güneşi yanyana koyun, yengeç-yani kökler olarak eril-dişil dengesi olarak… Ayın sağ yanında Kronos var, otorite, kanun, yetke ayın yani dişi enerjinin yanında… Güneşin yanında da Hades var, yer altı tanrısı… Yani bazı güneşler batacak mecburen ve bütünün hayrına batacak, batacak ki gün yeniden doğsun… Satürn, Pluton kötücül ve zorlayıcı olsa da tutulma zaferi ayın yanında yani yengeç kazanacak… Ama hangi yengeç kazanacak biliyor musunuz? Sepetten çıkmaya çalışan diğer yengeci aşağıya çekmemeyi öğrenen asıl şefkatli, koruyucu, gerçek BİZ enerjisini otorite ile sağlayan yengeç kazanacak…
Şimdi dönüp içinize bakın, aşağıya çekilen yengeç misiniz, aşağıya çeken yengeç misiniz? Ya da hangi alanda hangisini oynuyorsunuz?
İşinizde aşağı çekilen yengeç siz olabilirsiniz, ama eşinizi aşağıya çeken yengeç de siz olabilirsiniz… Gökyüzü her ikisinde de adaletle müdahale edecek, çünkü Kronosun kanunları çalışacak…
Sıkı bir tutulma.. Güçlü kadersel bir tutulma… Tüm kökleri değiştirecek olan bir tutulma… 19 yıllık bir karmik dönem bitiyor, 2000 yılınıza geri dönün, o zaman ne başladıysa ona bakın derim…
Yengeçin kendini tüketen, aşırı yük taşıyan, gereksiz fedakarlık yapan, sevdiklerine paspas olan yanı sizde hangi alandaysa o alan bitecek… Yardımcı olun kendiniz bırakın, yoksa gökyüzü zorlayarak bıraktıracak… Siz kimi aşağıya çekiyorsanız o da sizi bırakacak haberiniz olsun, ağlamayın…
Mutlu değişimler olsun hepimize ve kolay gelsin… Yengeç tutulmasının, tüm dünyadaki yengeç sendromunu bitirmesini diliyorum… Kimsenin eteğine bacağına ruhuna yapışmayalım… Bunu yapanlar kaybedecek bilin isterim…