İlim, soyut olanın, maneviyatın bilimi, bilim, somut olanın, maddiyatın ilmidir.
Bilim şüphe, ilim eminlik içerir; bu iki kavram her ne kadar ters yönde ve çelişkili gibi görünse de birdir ve etkileşim halindedir…hani sebepten sonuca gideriz, sonuç olumsuzsa sonuçtan sebebe gidip onu değiştirdiğimiz takdirde sonucun olumlu olmasına etki edebiliriz ya, işte öyle…
Bilim nesnel bakışa, ilim öznel bakışa yönelik işlev görür.
Bilim dışa yöneliktir; kitleleri etkilemek içindir, o yüzden nesnel olmak zorundadır. İlim ise içe yöneliktir; kişinin önce bilgiyi içselleştirip sonra yaymasıyla kabul görür, bu yüzden öznel olmak zorundadır.
Din, ayrıştırılmamış olmak koşuluyla yani ”Allah’ın Dini” olarak görülmesi durumunda ilim sınıfına sokulabilir.
Allah’ın Dini dediğimizde Doğa Yasalarına uyumlu yaşamayı kastederiz ki bu da tamamen bilimsel bir yaklaşımdır.
“Doğa Yasalarını” bize bilimsel olarak açıklamaya yardımcı olan Kuantum Fiziğidir, bu fizik dalı çağın en büyük buluşu, bilim insanlarının üzerinde çalıştığı en yararlı alandır; kuramları ilim ve bilim arasında birleştirici etki yapmıştır.
Bu anlamda, yukarıda belirttiğim üzere Allah’ın Dini de ilimdir ve bilimden ayrı tutulamaz.
Bilim ilimsiz, ilim bilimsiz olmaz; ikisi bir olursa samanlık seyran olur… Olmazsa insan boynu bükük ve eksik kalır…
