Diyalektik, her ne kadar materyalizmle bir anılsa da ‘karşıtlarından yararlanarak akıl yürütme’ anlamına geldiği için spiritüalizm için de geçerlidir; oradaki karşılığını ‘ikiyi bir etmek, dengelemek’ şeklinde algılayabilirseniz bu ilişkiyi kurarsınız.
Zaten spiritüalizm de ruhsallık anlamına gelmez; zannedilenin tersine, dünyasallıktır…Evrensel İlkeleri bilen ve onlara göre yaşayan insanların oluşturduğu grubu açıklayan bir terimdir.
‘Spirit’ kelimesi İngilizce’de ruh anlamına geldiği için, bu kavram kargaşasına yol açıyor; çoğu kişi bu yüzden yanılıyor. O yüzden spiritüelliği soyut olarak algılıyor çünkü ruh soyut; oysa son derece somut temellere dayalı bir kavram bu.
Evet, eğer yokuş aşağı gidiyor ve hayatta tepetaklak oluyorsanız spiritüelim falan demeyin, değilsiniz çünkü Evrensel İlkelerin tersine hareket ediyorsunuzdur.
Bu, tıpkı hızla akan bir nehirde ters yöne kürek çekmeye çalışmaya benzer; çabalamak sizi bir yere götürmez hatta alabora olursunuz.
Bu çok sevdiğim bir metafordur.
Sözün özü; eğer işleriniz ters gidiyorsa, bilin ki Evrensel İlkelere uygun olmayan bir şeyler yapıyorsunuzdur…
Ve Evrensel İşleyişe güvenmiyorsunuzdur oysa ilkelere uyduğunuz takdirde her yerden destek gelir ancak çoğu kişi burada da çuvallar çünkü şüphe içindedir…ve şüphe işleyişi devre dışı bırakır.
Neye inanıyorsanız inanın; ister Tanrı, ister Allah, bu iş böyledir…O’na güvenir ve kendinizi teslim ederseniz yardım gelir; bu hiç şaşmaz.
Teslim olmak kabule geçmek demektir; çoğu kişi bunu yenilmekle eşdeğer zanneder.
Özellikle kibirli ve egosu yüksek kişiler; çünkü teslimiyet egoyu zedeleyen bir kavramdır.
Bunu ilahi adalet sistemine yeterince inanmamak şeklinde de yorumlayabilirsiniz; o zaman adaleti hep dünyada arar, gözünüzle görmek istersiniz ki çoğu zaman bu gerçekleşmez…işte o zaman da hırs ve sinir küpü olarak yaşar gidersiniz.
Bunun sonucu da hastalanıp ölmektir; mezarlıklar böyle insanlarla doludur…ve çoğu kişi ne bir insanın elinden tutmuş ne de ‘yaralı parmağa işemiştir’; öyle gelip öyle gitmiştir.
Şimdi şuna karar verin; o insanlardan mı olmak istersiniz yoksa iz bırakanlardan mı? Bu karar hayatınıza yön verecektir…