“Gerçek iyileşme, aşamalı olarak iç ustalığa giden saf adımsal bir süreçtir. “
Patricia Kaminski – 8 Nis 2004
Ne için minnettarsın? Ne sıklıkla şükran yaparsınız? Minnettarlığı nasıl uygularsınız?
Şükran uygulamak, bizi daha mutlu ve daha sağlıklı kılan olumlu düşünceleri memnuniyetle karşılamamızı sağlar. Şükran, kalbin ritmini diğer herhangi bir pozitif reaksiyondan veya hisseden daha hızlı değiştirir ve şükran enerjisiyle titreştiğimizde etrafımızdakileri etkiler. Bir şey için şükran hissettiğinizde ve ifade ettiğinizde, onurlandırır, yayılır ve mıknatıslarsınız. Derinden güzel bir şekilde, minnettarlığınız yaşamın, yaratılışın ve yaratıcının onayıdır.
Çiçekler Toprak Anaya teşekkürünü, tüm güzellikleri ile coşku içinde çiçek açarak gösterirler. Kimi Çiçekler sadece Gecelerin enerjisinde açarken kimileri sadece 10 yılda 1 kez çiçek verir. Bireyde ise pozitif enerjinin göstergesidir minnettarlık, farkındalık düzeyimiz açılmaya başladığında Evrenle olan şükran bağımızı kurarız. Yapılan bir çok araştırmalarda Şükran duygusunun insanın egosunu terbiye edebilmesinde başlayan bir süreç olduğunu, teşekkür etmeyi bilen insanların ise, doktora daha az yolunun düştüğünü, tansiyonlarının daha düşük olduğunu ve akli dengelerinin bozulma riskinin daha az olduğunu gösteriyor. Kentucky Üniversitesinde 2012 yılında yapılan bir araştırmaya göre teşekkür etmesini bilen insanlar karşısındaki agresif tavırlar takınsa bile, ilişkilerinde yapıcı davranmayı sürdürebiliyor. Affedebilmek ve hoş görü de esneklik oluşurken kişi temiz bir zihinle odaklanma sorunu da yaşamıyor. Çağımızın temel sorunlarından olan ODAKLANMA (Konsantrasyon) problemi, kişinin zihninin içinde ki takıntılı düşüncelerin bitmesi ile yükseliyor bunun için de Şükran ya da Minnet duyma duyguları konusunda çalışması gerekiyor.
Ruhani boyutta ya da Manevi seviyemizde şükran duyabilmek (her şeye, herkese, her olay ve duruma) pişmanlık ya da affetme gibi negatif duyguları temizlemek demektir. İlk Medeniyetlerin Ruhani dünyaya verdikleri önem bugün birçok aydınlanma metodunda güç buluyor. Hepimiz ŞÜKRAN DUYMAYI ve TEŞEKKÜR etmeyi unutur olduk, birbirimize mecbur gibiymişiz gibi dayattıklarımız, onlar üzerinde kurduğumuz beklentiler, açıkça mülkiyetçi bir sevgi anlayışını hedefler. Bu egosantrik olan sevgi bağları pamuk ipliğine bağlıdır. Yaptırımlar ve sorunlar içinde boğulup gideriz, hele bir de onları kaybetme korkusu ile beslenirsek, endişeli bireyler yaratırız. Birçok danışanım ruhsal şikayetlerini bir türlü sıralayamıyor, unutulmuş, ötelenmiş ruhlarla yüzüme bakıp, kendilerini bir türlü tanıyamadıklarını dile getiriyor. Acının kalbimizde, sevgisizliğimizde yarattığı ıstırap, öfke ve hoşgörüsüz bir toplum yaratıyor. Hepimiz zihinlerimizin esiri olmuş, onun dırdırlanmalarını, şikayetlerini dile getiriyoruz. Ne hissediyorsun sorusunda şaşkın bakışlarla karşılaşıyorum çoğu zaman. Terapi sürecinde ilk adımda bu sevgisizlikten aç kalmış ruhlara Holly Çiçekleri ve Yaban Güllerinden bir kombinasyon hazırlıyorum. Ertesi güne uyanabilmenin şükranlarını size ileten mesajlarla dolu çiçekler.
Yaralara SEVGİ ve HOŞ GÖRÜ ile dokunabilmek ancak Çiçeklerin saf evrensel enerjilerinde yüklü, koşulsuz, evrensel sevgi. Bütüne ve onun hayrına…
Örneğin, Agrimonia çiçeklerinin endişesiz sevmeyi öğreten titreşimleri yine endişeden yorgun düşen kalp enerjisine destek verir. Bleadeeng Heart umutsuz, kanayan kalplerin şifa annesidir. Soruna parmak basmak için henüz erken olan duygular önce sevilmeli, okşanmalı, içimizde ki çocuğa yaklaşmalıdır. Çiçek enerjitiğinin siz de çalışma süreci, direnç göstermediğiniz, sorunlarla boğulup gitmediğiniz sürece kolaylaşır. Kendi ile tartışanlar, zihnini susturamayanlar, karşı cinsin enerjisini bulamayanlar, olaylara negatif bakmaktan kendini alıkoyamayanlar hep bu ŞÜKRAN çatısı altında toplanırlar. Affetmek ve temizlenmekle başlar Çiçekler çalışmaya her damla şükranla başlar içimizde. Dalga dalga kendilerini hissettirir çiçekler. Durgun bir deniz gibi sizi içe dönmeye davet eder. Yüz yüze konuşur çiçekler, eksik kalmış ilişkileri, yarım kalan duyguları tamamlar. Her gün bir adım daha farkındalıkla yol alan danışanlarım çiçekleri ile temasa geçer. Bu, ruhsal enerji frekansının yayılmasıdır.
Çiçekler Manevi Elçilerdir…
Eğer çiçekler ruh yaşamı içinde rafine edilmiş hisler uyandırabilirse, belki de bunun nedeni ruhun kendisinin bir çiçeğe benzemesidir. Pek çok manevi öğretmen, manevi insanın çakralarını veya enerji merkezlerini, ciddi ahlaki gelişim yoluyla ortaya çıkan ve aktive olan “lotus çiçekleri” veya “yaprakları” na benzetmiştir.
Çiçekler manevi elçilerdir veya kendilerini insan bilinci içinde açığa çıkarabilecek ilahi yaratılışın arketip canlılarıdır. Bir çiçeğin anlaşılmasına giden yol, “bilgi” birikmesinden çok daha fazladır. Doğanın manevi boyutunu takdir etmek için, birinin kalbini, algı yöntemini değiştirmeye hazırlıklı olmak gerekir. Manevi dünyada uzayan insan ruhları, burada yaptığımız gibi bir çiçeğe bakamaz; bunun yerine ruhun bir çiçeğin yaydığı erdemi içe doğru anlayabilmesi gerekir . Burada, doğuştan gelen algılarımızla doğanın güzelliğini kabul ediyoruz. Ancak, Doğanın ruhsal boyutları ancak içsel görme, duyma ve tanıma yoluyla bir ahlaki gelişim yoluna bağlı olduğumuzda ortaya çıkar.
Hadi gelin bugün bir Minnettarlık çalışması yapalım farkındalıkla. Sağlığımız, sağlıklı duygularımız ve aklımızın esenliği için Evrensel enerjiye minnettar olduğumuzu, şükran duyduğumuzu dillendirelim. Kelimelerin güçlü titreşimleri ile Çiçek şifa annelerin saf ve koşulsuz sevgisini içimizde hissetmeye çalışalım. Onlar, ruhun içsel gelişimin olumlu hedeflerini başlatmasını sağlayan zarif ve uyarıcı kelimelerdir ve titreşimlerdir. Düşünce düzeninin ve duyguların uyumlu hale getirilmesinin, hem kendimizde hem de dünyadaki değişimi tezahür ettirme kabiliyetimiz üzerinde güçlü bir etkiye sahip olması, tüm ruhsal öğretilerin temel prensibidir.
Bugün herkese, her şeye, kendimize, evrene teşekkür edelim.
