Hormonsal dengemizin yitirilmesi, bedenimizi hastalandırır. Bedenimizin sağlıksızlaşmaya başlaması ise akıl ve zihin sağlığımızı karartır. Ruhsal ve psikolojik rahatsızlıklar çıkar ortaya. Her şeyi geri getirmek ve bir araya toplamak zaman alır. Ruh, beden ve zihin dengesini yitirdi mi bir kez, sizi bulmak artık imkânsızdır.
Yaşamsal konumumuzda yeller eser, zaman akıp gider tekrar iyileşmek için çaba harcarız ve acı çekeriz. Bedenimizin bize yolladığı mesajlara iyi kulak kabartalım, yüreğimizin sesini kısmayalım, sürekli zihnin şekli ve şemalı olan yaşamlardan kurtulalım. Doğanın, Toprak Ana’nın iyileştirici kollarında yetişen çiçeklerin şifa dolu titreşimlerine bir bakalım derim.
Her çakra alanı için, her ruh için, her beden ve zihin için bu evrende bizi bekleyen çiçekler var. Titreşim Tıbbı’nın Şifa Anneleri, yüksek titreşim ve birbirlerinden farklı frekansları ile ruhsal sorunlara, zihinsel olanın uyum içinde çalışmasına, bedeni arındırmaya ve güçlendirmeye yönelik çalışan destekleyici bir tedavi biçimi olarak karşımıza çıkıyor.
Yaşamın destekleyicisi çiçekler, hayatımızın her döneminde, her değişim sürecinde yaşadığımız boyutları denge ve uyum içinde atlatabilmenin reçetelerini veriyor. Dengesini yitirmiş bir kök çakra ya da aşırı çalışan bir sakral çakra enerjisi bizim yaşam kalitemizi düşürebilir. Chi enerjisi (yaşam enerjisi) olarak bilinen ve çakraların sağlıklı çalışması için gerekli olan yaşamsal enerjimiz, kök çakra ile başlar, tepe çakrası ile devam edip auramız üzerinden bir sonraki katmana geçer. Chi enerjisi barındıran çiçeklerin şifa kabiliyeti onların özlerinde saklıdır. Örneğin; Omuz ve boyun bölgemizde, anlatamadıklarımız, dile getiremediklerimizle oluşan duygu blokajları ortaya çıkar. Bu durum ileri safhalarda kronik ağrılara dönüşür. İlgili organların düzenli egzersizlerini birçoğumuzun zaman kıtlığından, birçoğumuzda tembelliğimizden yapamayız. Boyunda kireçlenme, omuzlarda tutulmalar alıp başını gider.
5.Çakra ilgili alan enerjisinin titreşim kalitesi, bizi maskesiz, kendini ifade edebilen, kısacası evrenle ve birbirimizle iletişime geçiren rengi AÇIK MAVİ olan yüksek titreşim alanımızdır. Bu alanda ki denge ve uyum, bizi yapmak istediklerini anlatabilen, düzgün iletişime geçebilen ve hayır demeyi öğretebilen sihirli kelimelere dönüştürerek yaşatır. Yaşamayı beceremeyen yaşam enerjisini doğru aktive edemeyen Çakra alanı gücünü yitirir. Sorun diğer Çakra alanları olan 4. ve 6. Çakra alanına kadar taşınır. Migren, can sıkıcı baş ağrıları, korku ve endişe içerikli maneviyata yönelik duygularımız tavan yapmaya başlar. Bu çakra alanının en sık görülen sorunu ise Guatr adı verilen hastalıktır. Troid bezlerinin düzgün çalışmaması bu kez de hormonların denge ve uyumunu bozarak depresif bir ruh olarak çıkar karşımıza. Zihin fazla paranoyakça düşüncelerle örülür. Sağlıksız çalışan bir Boğaz Çakra’nın bizim başımıza iş açabileceği durumlardan söz ediyorum.
“Ruhsal sağlığın aynasını beden taşır, sözlerini ve ifadesini ise; zihin gerçekleştirir. Sağlıklı bir ruhsal yaşam, kirlenmemiş bir zihin berraklığında ve sağlıklı çalışan organlarda parlatır kendini. “ E. Bach’ın sözlerinde ki bu mühim ayrıntının adı; Holistik olandır. Yani, ruh, beden ve zihnin uyum ve denge içinde çalışması.
Ruhsal sağlığımızın temel noktası enerjimiz, titreşimlerimiz ve yaydığımız, topladığımız frekanslardır. Konular, olaylar, durumlar ya da kişiler farklı olsa da, titreşimler hep aynı benzer frekanstadır. Gerilmiş sinirli bir insanın enerjisi ile uykusuz ve aklı karışık bir insanın gerilim frekansı benzerdir. Yani Pozitif değil, negatif yüklü güçlü bir enerji biçimidir. Kavga eden iki kişinin öfke frekansları birbirlerine eş değer olur bir zaman sonra. Güçlü ve negatif yüklü bu enerji akışları, durduk yere telaşlanma, ani ve sinirli çıkışlarla buluşabilir. Denge bu evrende iyice anlamamız ve bilmemiz gereken bir kavramdır. Onun sağlayacağı uyum ve ahenk, yaşam enerjisinin yumuşak akışına ve Çakralara akmasına izin verir. Toprak Ana’nın en yumuşak ve naif dokunuşlarına, Çiçek evlatlarına sahibiz. Binlerce renk, desen, koku ve şifaları ile titreşimleri en saf olan, Şifa Annelerdir onlar. Sanskritçe Tekerlek anlamına gelen bu Ruhun temsilcisi enerji alanlarının özen görmeye ihtiyaçları vardır. Bazen bir çiçeğin özü ile bazen onun uçucu yağı ile ruhunuza bakım yapmanın yollarını, Çiçek Terapi gösterir.
Her çakra frekansının ilgili çakra çiçeği, o alanda ki enerji giriş ve çıkışlarının sağlıklı çalışmasına, denge ve uyum bulmasına neden olur. Holly (yaban püskülü) Vine (çam) Olive (zeytin) Chicory (karahindibağ) çiçek kürleri ile 5.Çakra alanı ile ilgili enerjileri yenileyebilir, dengeleyebilirsiniz. Ya da Crab apple (yaban elması) Chicory ile kabızlık sorunlarınıza çözüm bulabilirsiniz. Sizde ki kabızlık durumunu yaratan ruhsal sebebi size, terapi sırasında buldurtan çiçeklerdir. İlgili çakra alanı olan 2.çakra alanımız alt bilincimiz ya da ikinci beynimiz olarak da tanımlamaktadır. Onun yaşam enerjisi dengelerinde arızalar, tıkanıklıklar olduğunda bu alanda enerji düzensizlikleri oluşur. Aura yırtılmaları söz konusudur. Çiçek özlerinin düzenli, ihtiyaç doğrultusunda uygulamak ise Çiçek Terapistinizin görevidir. Her çakra alanı ile ilişkili çiçek özleri sayesinde, sorunlarımıza yüzeysel ya da geçici değil, kökten çözücüm buluruz.
Çiçekler eterik beden üzerinde rezonans ilkesi ile çalışırlar. Farkındalık imgelemini uyararak, katalizörlük yaparlar. Usta kokuları ve tadları vardır.
Şifa ile kalın…
