Gün bitmişse ve dışarıda bulutlar gözyaşlarını döküyorsa yavaş yavaş
Evlerin ışıkları bir bir yanıyorsa
Ve ben de yağmurun bu sakince camdan yağışını izleyebiliyorsam
Her şeye rağmen bir tebessüm edebiliyorsam
Buna da bin şükür diyorum.
Yoksa çekilecek gibi değil dünyanın hali.
Ve camda yansıyan yüzüm bana gülümsüyor sıcacık
Kendimden kendime bir şefkat yayılıyor tüm hücrelerime
Tüylerim diken diken oluyor.
Seni seviyorum diyor camdaki ben
Diyorum ki; iyi ki umudum var
İyi ki içimde ilahi olan o can ruh var.
O ruh işte Huzur
Aşk
Şefkat
Hoşgörü ile dopdolu olan
Merhamet ve daha nice güzellikleri veren.
İş ki O ruhu hissedebilmekte
Yoksa bu ilahi enerjiyi ruhumuza dair hissetmezsek yaşamak hiç kolay değil.
Hakikati idrak ettikçe insan nasıl perdelerini indiriyor aşağı.
Kibir perdesinin ne kadar anlamsız olduğunu
Şu üç günlük dünyadan hiçbirimizin hiçbir şey götüremeyeceğini
Her anımızın kıymetli olduğunu kalbime döndükçe daha çok hissediyorum.
Kaybetmeden bu kıymetleri bilelim dostlar
İllaki ayrılık olmasın birbirimizi nasıl sevdiğimizi anlamak için
Ne bileyim illaki para kazanalım derken, hırs çukuruna girip , kendimizi kaybedenlerden olmayalım.
Yardım etmek için iyice yardıma muhtaç hale gelmeden, yardımın güzelliğini anlayıp eyleme geçebilelim, yardım edebilelim ihtiyacı olanlara
İllaki aç kalmayalım açın halini hissedebilmek için.
İllaki paniğe kapılmayalım hastalanacağız diye
Olacaksa oluyor zaten, eğer olanlardan ders almamız gerekiyorsa, hastalık ile değişimlere gireceksek gireceğiz.
Bazen elde olmayan, bizim göremediğimiz perde arkası var bu hayatın.
Onları görebilmek, ruh gözümüzü açmaktan ileri geliyor.
Bakan O olunca hakikaten görebilecek oluyoruz.
Boşuna kürek çekmemek gerek.
Ben, yıllarca hayat nehrinin akıntısında ters yöne çektim geçmişte kürekleri.
O akıntının ters yönüne ilerlemeye çalışmak çok zordu.
İlerleyemiyordum ki zaten.
Olduğum yerde debeleniyordum.
Olmazı oldurmak için çok uğraştım.
Tabii ki tüm bunları o hiç başı önüne eğilmez dediğim egom ile yaptım.
Farkında bile değildim, dağları delerim diyordu nefsim.
Deldik mi dağları?
Hayır
Kendimizi kaybettik, ruhumuzun içine attık çentikleri acıta acıta
Bence insan en çok kendi kendine ediyor.
Başkalarının ruhumuzda açtığı yaralar zamanla derinleşiyor kabuk bağlıyor
Unutuyoruz, kalıyor bir yerlerde.
Sonra da bunlar kendi kendimizi cezalandırmaya doğru alışkanlık yapıyor ve tekrar yaralar gün yüzüne çıkıyor, kanıyor da kanıyor.
Bu kanama durmadığında duygular da kangrene oluyor
Katılaşıyoruz ve gittikçe merhametsizliğe,
Şefkatsizliğe sarılıyoruz.
İşte ben de geçmişte kendimin en büyük düşmanıydım.
Yaralarıma tutunmuş, kendi kendimi daha da acıtıp kurban haline dönüşmüştüm..
Tabikisine bu geçmişin izleri de bedenimde birkaç hastalığa da sebep olmuştu
Çok şükür şimdi bu yaraların hepsi geçti de kendimizin dostu olabildik
Barış imzalayabildik kendimizle.
Ben, Sen kalmadı ikiyi ‘Bir’leyebildik şükürler olsun.
Onun için kendinize tebessüm edin
Onun için varlığınızın kıymetini siz kendiniz bilin
Değer verin en derininizdeki size
Sizden öte olan size.
O dur size tüm huzuru veren
Dünya yıkılsa karışıklıktan, o derin sakinlik, sebepsiz mutluluk, sevgi hep
O’ndan gelir.
Güven denilen şey de Öz’ünden geldiğinde Özgüven olur
Sırf bunun için sevilir o varlığımız.
İyi ki varım deyin kendinize, her aynanın önünden geçerken, gülümseyin ve el sallayın.
Siz var olmazsanız hiçbir şey var olamıyor bunu hep anımsayın.
Hoş gelişler olsun kendinizden kendinize
Aşk ile dolun taşın sevgili güzel insanlar
Ve az kaldı 2022 yılının gelmesine.
Her yıl olduğu gibi ben sevgiyle sakince karşılamayı seviyorum yeni yılı.
Her şeyin yeni başlangıcı kolaylıkla olsun diyorum
Sağlık, mutluluk, huzur, bolluk bereket
Daha çok hoş görü, şefkat, merhamet, barış, sevgi, birlik, yardımseverlik aksın kalbimize.
Kalbimiz, daha çok hislerine ve ruha kulak versin, yumuşasın katılıklarımız.
Siz de ne istiyorsanız gönlünüzden geçen, kalpten niyetleriniz onlar da sizin ve bütünün hayrına ise olsun.
Gönlünüz Aşk ile dolsun
Ve de öyledir.
Sevgiyle kalınız.
Gülay İnci Canınız