Huzurlu olmanın en önemli hususlarından bir tanesi de insanın kendisine, doğaya ve tüm varlıklara karşı nazik olmasının erdemliliğini yakalamış olmasıdır.
Her gün karşılıksız ve ayırımsız olarak, en az bir defa iyilik yapmaya uğraş vermek, huzurlu olmaya önemli katkı sunar. Bu türden davranışlar aslında yaşama karşı alınan sorumluluklarla birlikte yaşam kalitesini, yaşama sunulan katkıları doğrudan belirleyecektir. Unutulmamalıdır ki karşında sana gül uzatan elde biraz olsun onun kokusu kalacaktır. Bu da demektir ki seninde başkasına yapacağın iyiliğin karşılığı mutlaka bir şekilde sana dönecektir.
Başkalarının yaşamlarını iyileştirmek için çaba içinde olursan eğer, dolaylı olarak kendi yaşamını da iyileştirirmiş noktasında adımını atıyor olacaksın demektir. Eğer ki her gün iyilik yapma alışkanlığını edinirsen, yaşamın çok daha zengin ve bir o kadarda anlamlı hale gelir. Bu denli mütevazi bir yaşamı yaşadığın her gününe kutsallık ve yücelik katmış olursun.
İyimser olduğunda göreceksin ki kesinlikle seninde yaşamında hep iyi şeylerle karşına çıkacak ve yaşamda mutlu olmanın tadına varacaksın. Bardağın dolu kısmını mutlaka gör ve hiçbir zaman bardağın boş tarafıyla yoğunlaşarak ilgini sarf etmemelisin.
Mutluluğu dışarıda değil, mutlaka önce kendi içinde aramalısın. Bazen çevremiz bizi mutlu edebilecek şeylerle dolu olduğu halde, onların farkına varamayabiliriz, onların varlığı bazen belkide bize mutluluk vermeyebilir. Mutluluğu içimizde aramak bu anlamıyla çok önemlidir, tıpkı bir bardak çayın bize keyif vermesi gibi bir şeydir. Her adımında ve kuracağın her iletişimde yaşamının anlamını bulmaya çalış.
Her insan dünyaya kendine has özel bir yetenekle gelmiştir ve deneyimleriyle, tecrübeleriyle kendi bedeniyle ruhunu evrimleştirmek gibi ayrıca bir görevi de vardır. Yapabileceğin en soylu davranış, başkalarına bir şeyler vermektir ve başkasıyla olan her iletişimin sana da çok şeyleri kazandırmış olarak daha sonra yaşam izlerinden hissedeceksin. Bu yakınlaşma davranışları aslında ruhunu zincirlerinden kurtarma sürecidir ve evrimini tamamlaman için önemli bir zaman dilimidir. Aynı zamanda bu davranışlar, kişinin bencilliğinden uzaklaşması ve daha üstün bir amaca odaklanması demektir.
Gerçek anlamda mutlu ve doyurucu bir yaşam, ancak an‘ı yaşamakla mümkündür. Yüce varoluşun her günün sana sunduğu özel an‘ların tadını çıkar. Çünkü sahip olduğun tek şey bugün ve şu an‘dır…“
