24 Şubat Cumartesi günü Başak Burcunun 5 derecesinde bir dolunay meydana geliyor.
Başak etkisiyle günlük uğraşlarımızı, çalışma tempomuzu, sağlığımızı, an haritasına göre de finansal durumumuzu derlemek toplamak bir düzene sokmak isteyeceğiz. Bunları yaparken istediğimiz kadar süratli olamayabilir, kafamızı tam olarak toparlayamayabiliriz.
Tamam olmayan her işi takıntı yaptığımızdan duygusal açıdan yorucu enerjilerle muhatap olacağımız söylenebilir. Çünkü Dolunay yöneticisi Merkür’ün konumu, Güneş ve Satürn’le birlikte sistematik aklı sabote ediyor. Yani aklı salt fikirle bezemek değil, nezaketle, zarafetle, letafetle donatmak ve suyun akmasını, yolunu bulmasını sabırla izlemek gerekiyor.
Söz konusu oluruna bırakma durumu bir vazgeçiş değil, varoluşta bir kayboluş değildir. Dünyayı bırakmak, sorunları rafa kaldırmak değildir. Tam tersi farkındalıklı bir sakinliktir. Zaten Satürn buradaki yolculuğunda Balık enerjisini rüyalardan uyandırmaya geldi. Uyansın ki rüyalarını gerçekleştirebilsin diye. Bu sebeple bütüne bakmayı, bağ kurmayı bazen de bırakmayı öğrenmemiz gerekiyor.
Gereksiz ayrıntılardan ve saplantılardan, mükemmellik sevdasından kurtularak kusurlu olmayı ve kusurlu olanı sevmeyi öğreneceğiz. Bunu da Başak marifetiyle deneyimleyeceğiz. Jüpiter’in dolunaya olan tam desteği sorunumuz ne olursa olsun çözümünün aklın ve ruhun birleştiği yerde, yani bilgelikte olduğunu söylüyor. Hayat dediğimiz bu karmaşadan tüm bu delilikten kurtulmanın tek yolu bu sanırım. Keşke Kalp ile görsek, konuşsak, anlaşsak…
Gezegenler dolanıp duruyor. Ay bütün evrelerini tamamlıyor. Her geçişte bu sefer düzeleceğim, bu sefer bırakacağım, bu sefer iyileşeceğim, bu sefer her şey çok farklı olacak diyen insan çocuğunun döngüsü hiç değişmeden devam ediyor. İnsan çocuğunun evresi ile evrenin evreleri denk gelemeden dönüp duruyoruz ortalık yerde. Bakalım, sistemle kavgasına ne zaman son verip teslim olmayı öğrenecek insan. Hiçbir zaman gibi görünüyor ama yine de bir umut var işte 🙂 Teşekkürler Ebru…