Beşer severse kaderi değişir

Bazen durur kalem, lal olur dil. Kulak duymaz olur, hissetmez ten. Gecenin en derin yarısı, kışın tam ortası. Daha düne kadar dallarında birkaç sarı yaprağa sahip kavak ağacı kuru soğuk ve ayazla döktü olanca varlığını. Oturduğum yerden ışıkları kapattım, yine muhteşem bir müzik eşliğinde inceledim dertli kavağı. O arada bir ses duydum sanki kavak seslendi derinlerden köklerinin çakılı olduğu bir yerlerden. Yalnızım biliyor musun dedi? Hep bakıyor ama görmüyorsun. Önce anlamadım, bana mı seslendin ey yaşlı ve ulu kavak. Emin misin benimle konuştuğuna veya ben emin miyim acaba şu anda seni duyduğuma? Tamam, bizim muhteşem ekip duysa bunu, alay konusu olacağım gerçekten. Merak etme dedi anlar onlar seni. Sen dinle şimdi beni.

Beşer severse kaderi değişir

Kaderim bu yere yıllardır çakılı olmak bir akıl ver, nasıl değişir bu? Tövbe çıldırdın mı sen? Nasıl değiştireceğiz sen ağaçsın türün belli. Yani kaderine boyun eğ ve dikil dikildiğin yerde mi diyorsun? Duyuyorum benim gibi bir ağaçtan iyi mobilya olurmuş, geçen gün işe giderken arabasını benim gölgeme parkeden bir mobilyacı söyledi. Hadi yardım et kessinler de beni kaderimi değiştireyim bir işe yararım belki. Sen işe yaramadığını mı düşünüyorsun olur mu hiç öyle şey. Bir bilsen doğa ve insan üzerinde yarattığın faydayı. Ayrıca sadece doğa mı bir de benle paylaştıklarını ya da benim seninle paylaştıklarımı? Yalnızlığıma ortaksın ayrıca şu yaşlı Nuri amca yazın pek seviyor dal ve yapraklarınla çıkarttığın hışırtıyı, bazen karayelle beraber söylediğin şarkıları da duymadık zannetme sakın.

Bak senin varlığın ve belki de kaderin neler kazandırıyor bize. Senin sayende hem yaratıyor hem de yaratırken dinleniyorum. Bazen farkına bile varmadığımız hatta bazen sevmediğimiz kaderimizin başkaları üzerinde mutlak bir etkisi var. Bu etkileri görmek her zaman mümkün değil ve yine biliyorum ki aslında beş duyu ile bu hiç olası değil. Belki senin kaderin, benim değişmez sandığım kaderimi de değiştiriyordur belli mi olur? Yani dedi kavak, kaderini sev mi diyorsun? Aynen öyle diyorum. Değiştiremezsek eğer kaderi ki bazen pek mümkün değil, o zaman sevmeli, hem de kucaklayıp bağrına basmalı. Anladım ki sevince değişiyor, kabul edince ise yön alıyor kader. Baştan sona, nasıl ve nerede yazıldığı hiç mühim değil. İster dünyaya gelmeden beşer yazılsın kader, isterse geldikten sonra hiç fark etmez, sadece sevmeli ve severek uğraşmalı, isyana ve inkâra meydan vermeden. O zaman sevildiğini anlayan kader, kendiyle uğraşılmasına izin veriyor, değişime müsaade ediyor. Değiştirilmekten de hoşlanıyor bir nevi. Sevildikçe ve kabul edildikçe, değişik seçenekler sunuyor hem iyi hem kötü. Ondan sonra kader içinde seçimlere kalıyor her şey, anayol belli dönemeçleri ve ayrımları ise sadece işaret ediyor. Anayoldan çıkarsan şayet, bir şekilde allem ediyor kallem ediyor sokuyor seni tekrar yola, kaçmak mümkün olmuyor. Zaten kaçmamalı değil mi? Kaçmamalı tabi, severek uğraşmalı. Tıpkı bir çocuk büyütür gibi karşılıksız sevmeli ve sonsuz bir çabayla bütün yaramazlıklarıyla sabırla boğuşmalı, işte o zaman değişiyor ve sevgiyi alan bir çocuk gibi serpilip büyüyor, güven içinde istenilen yere geliyor.

Ey efsunlu bir kış gecesinin tam ortasında bana seslenen güzel kavak, seni gördüğü zaman gözlerim, kaderimi daha iyi anlıyor, algılıyor ve hepsinden önemlisi kabulleniyorum. Sayende kaderimin inadı kırıldı, artık o da seviyor ve üstelik anlıyor beni.

Böyle bir kabullenme ile değişecek hem kaderimiz hem de içimizdeki kör benliğimiz, sakın unutma emi!

Yazar

Benzer yazılar

2 Yorum

  1. Murat Tali - YY

    Sevgili Maide,

    Yazında kadere dair huzurlu bir yaklaşım gördüm. Bazen atladığımız, görmezden geldiğimiz ne çok şey var… Senin satırlarında, kaderin yalnızca bir yazgı olmadığını, sevginin, bilincin ve çabanın onu şekillendirebileceğini hissediyorum. Beşerin sevgisiyle değişen kader düşüncesi, insanın sorumluluğunu ve seçimlerini hatırlatıyor.

    Özellikle sevginin dönüştürücü gücüne vurgu yapman çok kıymetli. Sevgi, yalnızca başkalarına değil, kendimize ve hayata dair bakış açımıza da etki eder. Umudu, değişimi ve içsel huzuru besleyen bir ışık gibi… Yazın, insanın içindeki bu gücü fark etmesine yardımcı oluyor.

    Teşekkür ederim, düşüncelerime yeni bir pencere açtığın için. Kalemine sağlık.

    Yanıt

Yanıt verin.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir