Çark Dönüyor

Her şey dönüyor bu hayatta ve döngünün ne başı belli ne de sonu. Her nokta, hem başlangıcı hem de sonu – hayat çarkının. Dün bugüne ve bugün de yarına devrediyor eteğindekileri…

Bizler tam otomatik çamaşır makinesinin hızla dönen çarkında pencereden dışarıya anlık bakışlar fırlatan kirli çamaşırlar gibiyiz… Makineden temiz çıkmayı umarak ve fena halde sersemlemiş olarak, delicesine dönen bu çarkın zamanını yakalamak peşindeyiz…

Hal böyleyken; yani hayat çarkında her şey, her zaman, kendi deminde yenileniyor iken; insan eskiler yaratıyor kafasında kendince – bir geçmiş, hüzünlü ya da neşeli anılar – artık var olduğunu ancak iddia edebileceği… Ve insan, yeniler yaratma ve umma sevdasına düşüyor – kimi zaman korkusundan kimi zaman büyüklük hülyasından. Ve çark dönüyor.

Şimdi, şu an – daimi ve ilahi bir an. Bu anı kırıp, bölüp, ikiye ayırıp sonra da bu iki ayrık parçası hakkında ahkam kesmek ne kadar da saçma görünüyor.

İyi dilekler, niyetler de mi olmasın?

Bölünemez olanı; “iyi olan ve iyi olmayan” diye bölüp bir de ben, “bu olsun bu olmasın” diye böleyim de sana ortak olayım mı istiyorsun?

Çark Dönüyor

Oysa tam da şu anda hayatında durdum ve gözlerine bakıp ‘söyle’ dedim; ‘buradayım ve seni dinliyorum’. Sen ise hala koşturuyor ve aranıyorsun… Çünkü duramıyorsun ve bırakamıyorsun. Her şeyin olduğu şekliyle zaten yeterince iyi olduğunu, daima güvende olduğunu göremiyorsun. Korkularını da kucaklayıp olan her şeye olma izni veremiyorsun. Sadeliğe, suyu bulandırmadan yaklaşamıyorsun. Sessizliğe gürültü ekliyor, yalnızlığında boğuluyorsun. Yalnızlığın derinine inemiyorsun. Dibini de bu çarkın zirvesi gibi sevemiyorsun…

İnsanın, rehavete yahut safahata düşürmeyecek kadar derdi olması iyidir. İnsanın, yaşama ve yaratma arzusunu besleyecek kadar zaferlerinin olması da iyidir. Velakin her ikisi de döngüyü tazeler ve tekrardan başa sarar. İnsan kader çarkından kurtulacaksa, dertlerini dert etmemeyi ve zaferlerine gülüp geçmeyi öğrenmelidir…


Hiçbir yargılama ve hüküm olmaksızın, anın içerisinde “DURABİLMEK” kader çarkını durduran şeydir. İnsan her an (arzular, heves ve beklentiler, düşünceler, korku ve şüpheler, hayaller ve kurgularla) yeni tohumlar ekmekte ve çarkı hızlandırmaktadır. İnsan ne zaman – orada, bütünüyle mevcuttur ve olan dururken olmayanla meşgul olmayı bırakır; varlığı, kendisine bir yük olmaktan ve yeni yükler eklemekten özgürleşmiş olur.

İnsan orada olmayana kapılmak istemiyorsa bir tek şeyi – “kim olmadığını” daima hatırında tutmalıdır. İlla söz isteyene – bu yeter.

Yazar Hakkında

Yok böyle biri !!

Benzer yazılar

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
0
Would love your thoughts, please comment.x