Evren saf niyet ve akılcı eyleme göz kırpar

Bir köşeye çekilip olan bitene üzülerek, kaygılanarak, ona buna öfke saçıp isyan ederek çözülebilmiş tek bir sorun yoktur.

Hiçbir şey yapmadan, televizyonun karşısına oturup ahlanıp vahlanarak sadece kendinizi yiyip bitirirsiniz; ne kendinize ne de bir başkasına kimseye bir faydanız dokunabilir.

Evren saf niyet ve akılcı eyleme göz kırparDeprem olduktan hemen sonra bölgeye koşup yıkıntılar altında kalanları kurtarmaya başlayanlara bakın; onlar da insan. Sizden bir farkı var mı onların? Bedensel olarak yok ancak zihinsel olarak var; onlar adanmışlık hissiyle hareket ediyor. Bu onlara güç, kuvvet veriyor.

Zaten böyle dönemlerde, zor durumda kalan insanlar için bir şeyler yapmaya niyeti olanın üzülmeye zamanı olmaz çünkü o anda insan kurtarmak gibi yüce bir görevi vardır.

“Üzülmek insani bir duygudur,” diyeceksiniz şimdi, biliyorum; lütfen buna sığınmayın. Bu cümle bahane ve mazeretiniz olmasın. Evet, kısmen öyledir. Bakın kısmen diyorum çünkü bu yıkıcı duygu sizi atıl durumda bırakıp yapabileceklerinizi engelliyorsa insani dediğiniz o duygu acınızı artırıp sizi hasta etmekten başka bir işe yaramaz.

Ortadoğu kültüründen gelen toplumlar acıyla beslenmeyi bir yaşam şekline dönüştürmüştür; bu, yıkıcı duygularla tetiklenir, onlar ağır basınca da akılcı davranışlar arka planda kalır.

Artık yürekle aklı birleştirip emeğe dönüştürmemiz gereken bir dönemdeyiz; çıkın artık şu acı sığınaklarından da eyleme geçin çünkü hayat geride kalanlar için devam ediyor.

Şunu bilin ki Evren saf niyet ve akılcı eyleme göz kırpar; bu son derece kolay denklemi çözemeyenler ya da çözmek istemeyenler de öylece bakar.

Bu anlamda ‘geçinmeye gönlü olanlar’a selam olsun…

Yazar Hakkında

Benzer yazılar

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
0
Would love your thoughts, please comment.x