Site icon Yuvaya Yolculuk Dergisi

Her Çakraya Bir Çiçek

Her türlü enerji bize ait, pozitif, negatif tercih hakkı ve kullanım hakkı bizim olan ama seçme hakkımızı zihnimize teslim ettiğimiz zamanlarda uyuya kalıp esir düştüğümüz depresif zamanlar. Buna derin uykusuzluğun rüyası demek daha mı doğru olur? Birçok danışanım bunun farkındalıkla gerçekleştiğini ve engellenemeyen bir enerji blokajı içinde maruz kaldıklarını ifade ediyorlar. ”

Her şeyin ve herkesin farkındayım, elbette ki kendimin de fakat bazen bu görüş açısını kaybedip, zihnimi gereksiz yere işgal eden duygularla ve olaylarla mücadele etmek zorunda kalıyorum. Bu oldukça yorucu, in çık, in, çık gibi, nefes nefese, ne zaman ve kiminle geleceği belli olmayan. Belli olamayan her şey beni huzursuz ediyor, belki de akışa teslim olamamak dersiniz bu duruma bilemem. ” diyor henüz yeni evlenmiş bu kadın.

Geçmişte yaşayan ve bizim tarafımızdan çağrılan, çözmek istediğimiz her sorunlu durum bugüne, şimdiye gelen duygular yüzeye çıkmaya başlar. Bu bir tutunma sürecidir, diplerde bozuk enerjileri ile bir kenara atılmış her şey yeni bir temizlenme duygusu ile yukarlara çıkar. Taşmak ister, bizim bilinçsiz inatlaşmamızla ve bastırma duygusu ile itelenmeye çalışılır, hazır diyelim diye bağıran EGO, avaz avaz bağırmaya başlar bu hiç hoşuna gitmeyen geçmiş yüzleşmeler onun keyfini kaçırır. Zihinle iş birliğine girip bir yanılsama yaşatır. Manasız savunmalar bir anda oldukça anlamlanmaya başlar. Kandırılma ve kanma süreci düşük algı frekansını teslim alır. Hiçbir şeye, hiç kimseye güven kalmaz, şüpheci, paranoyak sancılar zihni kemirir durur. EGO öylesine güçsüzleşir ki yeniden beslenmek için etrafında bulduğu her pozitif enerjiyi bir vampir gibi emer. EGO, asla kırılmak istemez, kırmayı tercih eder istemsizce. Ona beslenmesi için ne verdiğinize iyi bakmak gerekir.

Bundan iki yıl önce araştırma ve vaka çalışmalarımı bu derin mevzuya odaklamak istedim. Ego ve Ruh arasında ki derin çatışmanın içinde kalıp sıkışan zihnin umutsuz halleri. Bizi uykusuz geceler de bırakan, saatin atış ritmine takılıp kalan, sabaha kadar dönüp durduğumuz ama içine sığmadığımız yataklar, içine bir türlü sığdıramadığımız düşünceler, akıllı gibi görünen deli kılığında dolaşan fikirler. Çekinip konuşmak istemediklerimiz, kendimize bile itiraf edemediklerimiz durur bozuk enerjileri ile musallat olurlar uykularımıza. Saldırı ağırlaşmaya ve sıklaşmaya başladığında bizi uyutacak bir destek isteriz. Bazen ılık bir bardak süt bazen sıcak adaçayı bazen de bir kadeh şarap. Sırf bastırdıklarımız ve yüzleşmek istemediklerimiz yüzünden hastalanır ya da bir şeye bağımlı oluruz. Kaçış yoktur, geceleri aynı siz, aynı yatak yorgan aynı düşünceler sizi bekler.”Meditasyon yaptığım zamanlarda kendimi iyi hissediyorum ama sürekli meditatif kalamam ki… “Demişti bir danışanım, sorunun farkındalığında olan ama yıllardır bakış algısını açamayan bu danışmanım kısır bir döngü içinde kalmıştı. Periyodik olarak ayda birkaç kez bu uykusuz, zihnin susmadığı gecelere yakalanıyordu, bir de bunun içine Dişisel döngünün kanaması girince iş daha da çığırından çıkıyordu. Döngü hep vardı, her ay iyi ki kötü yaşıyordu, sökülme ile genişleme büyüme ve ferahlama yaşanıyordu ama geçici çünkü 28 gün sonra yine gelen döngü karın ağrıları ile başlıyordu. Böyle bir yaşam kaliteli olması bir kenara, çekilmez ve korku dolu kocaman bir blokaj oluşturur. Nereye mi? Çakra enerji alanlarından birine. Kök, Sakral, Boğaz ya da Kalp çakra. Dişi 2.Çakra da veya Kalp çakra da daha yoğun yaşar.

Bizler Akdeniz ikliminin yumuşak kalpli, bol iniş ve çıkışları olan Güneş dolu olunca pozitif, karanlık boyunca depresif olan insanlarıyız. Bu yüzden sorunların yüzde doksanı aşırı hassaslıktan kaynaklanıyor. Bugüne kadar daha hiç aşırı hassas olmayanını görmedim desem yeridir. Avrupa insanı bizden daha farklı, daha donuk, daha radikal daha soğuk belki de. Çiçek Terapi değerleri üzerine yapılan bir araştırmada Çiçek özlerinin yetiştirildikleri iklim ile alakalarının birinci dereceden olduğunu kanıtlıyor. Akdeniz Ülkelerinde sorunların psikolojik dalgalanmaları ve kontrolden çıkmaları oldukça normal. Kuzeye yaklaştıkça aşırı hassasiyet kayboluyor ve nihayet Alaska Çiçek Terapisinde farklı bir disiplin frekansına ulaşıyor. Edward Bach Çiçek Sistematiğini kurarken “ruhu beslenmemiş ve aç kalmış her birey, psikolojik bir sorunsala doğru ilerler. Oysa ki ruhu beslemek ve onu geliştirmek zorundayız, tıpkı bedenimize baktığımız gibi onun da güncel bakımları olmalı der. Bunu anlatırken birçok yaralı ruhun kabuklarını soymak ve yaralarını iyileştirmek için yüksek titreşimli çiçeklerden bahseder. Çiçek enerjitiklerinin insan ruhuna titreşimler taşıdığını ve daha sonra ki yıllarda bunun Çakralar üzerinde ki etkisi üzerinde durulmuştur. Ağrılı bölge aslında Eterik bedeninde dillendirdiği, size mesaj yolladığı alandır. Diyelim ki Mideniz ile başınız dertte ya da ayaklarınızda ki ağrılar giderek artıyorsa, 3. çakra ve ayak ağrıları için Kök Çakra Enerji alanına odaklanmak gerekir. Çiçek bu anlamda doğru yolu size buldurtan, ona ışık tutan şifa annedir. Kök Çakra enerji problemlerinden biride yaşamsal güçte ve dengede kalamamamızdan kaynaklanır, zayıf, gelişmemiş yönlerimiz hayata bağlı olmada ki enerji eksikliğimizdir. Kimi zaman özgüven öylesine düşük kalır ki kendi korku ve endişeleri içinde kaybolur. Umutsuzlukları yüzünden yaşamdan beklentileri kalmadan yola devam edenlerin Görse Çiçekleri ile çalışarak bir taraftan da diğer eksik algı donanımları ve saplantılı zihinsel duruşu yeniden ele alır. Pozitif enerijitikleri oldukça güçlüdür. “Dayanacak gücüm kalmadı…” diyenlerin şifa annesi. Hayalperest insanlar için topraklama sağlayan Clematis, Kök Çakra içindir, çünkü yaşam temelleri ile ilgilidir. 7 ana Çakra ve 122 küçük enerji alanımız vardır. Çakralarımız, seslerin, ışığın, renklerin, gezegenlerin, kristallerin, elementlerin ve evrenin diğer önemli temel unsurlarıyla bağlantılıdır. Hayatımız boyunca Çakralarımız engellenmiş, çok açık veya çok kapalı olabilir ve o bölgede bir “sıkışma” yaratabilir. Bu, sunum davranışlarımızın ve kalıplarımızın yanı sıra fiziksel rahatsızlıklarımıza da neden olur. Çakralarımız, içinde yaşadığımız, yaşadığımız ve dünyaya sunduğumuz kalıpları kontrol eder. Bu kalıpları iyileştirmek, Çakralarımızı toplam denge ve uyum haline getirmektir. Yani, yüksek benliklerimize bağlanmak ve birliğini gerçekleştirmek. Kök Çakra, Dünya gezegeniyle (Topraklama) ilişkilidir ve koku alma, fiziksel enerji ve canlılık duygusuna karşılık gelir. Burada ayrıca, yogiler söyle, kundalini olarak bilinen sihirli yılan uyur. Omurganın tabanında sarılı olarak bulunur ve temel evrimsel yaşam gücünü sembolize eder. Bir kez uyandığında omurga yoluyla başın tepesine kadar yükselir ve bu yöntemlerin uygulanmasında aydınlanma tetikleyebilir. Çiçek özünde bu titreşimleri taşır, önemli olan onu derin inanç ve titizlikle kullanmaktan geçer. Çiçek Remedy adı bilinen her kombinasyon, içinde olması gereken frekansları geri yükler. Yükleme ya homeopatik çiçek kürleri ile ya da aromaterapik destek ile giderilebilir, uyum ve dengeye getirilir. Çiçek bunu itina ile yapan şifa annedir.

Kök Çakra için kullanılması gereken Çiçek Esansları: Vine, Nar, Fulva Kırmızısı İris, Douglas Fir, Ponderosa Çam, Elma Çiçeği, Gül ve Angelica, Dağ Pride, Çekim Yıldızı, Aloe Vera ve Manzanita çiçeğidir. Kiraz Erik: Salıvermek, evrenin akışına uyum sağlamak, inat ve direnç oluşturmamak adına. Yaban asması:

Topraklama ve Topraklama -karaçalı : Sevinç ve üzüntün entegrasyonu-Çam:

Hayatınızın sorumluluğunu üstlenmek-Tatlı kestane       : Kendine güvenemeyenle.

Ayrıca Bach Çiçek Telafilerinde Clematis, Rock Water gibi yüksek titreşimli çiçekler alt ihtiyaç gurupları ile kombine edilir. Sorunlarda bize haberci olan ağrı sinyallerine kulak verelim sadece bedensel müdahale değil aynı zamanda ruhunuza da zaman ve özen gösterme çabası gösterelim. Ruhumuzu sanatsal çalışmalar, müzik, doğa, çiçekler, elementler gibi binlerce enerji kanalları oluşturabilirsiniz. Önemli olan bunu farkındalıkla seçmektir ve Çiçek bu farkındalığı oluşturmadan, blokajlı çakra alanlarını temizlemeden yapmaz. Clematis çiçeği ile kök çakrası yeniden güçlenen birçok danışanım var. Sevinçleri ve üzüntüleri karşılama becerisi olmayan insanlar her yaşadıkları durumdan fazlasıyla etkilenir, o enerjinin etkisi altında kalırlar. Bu yüzden Elm Çiçekleri dengeleme ve kabullenişi getirirken bunu uyumla sağlar. Ani duygusal iniş ve çıkışlara izin vermez. Yaşamınızın sorumluluğunu almak ve taşımak istemeyenleri kendine getirecek Çam Çiçekleridir.

Exit mobile version