Gelin bir oyun oynayalım. Oyunun bazı kuralları olacak, önce onlardan başlayalım.
- İnsanları eleştirmeyi, kınamayı ve yargılamayı,
- Herhangi bir durum, olay ve kişi ile ilgili olarak söylenmeyi, sızlanmayı, yakınmayı,
- Kendinizi ve insanları suçlamayı,
- Kendinize ve insanlara kusur bulmayı,
- İnsanlara hesap vermeyi,
- Yaptığınız ya da yap(a)madığınız şeyler için bahane ve mazeret üretmeyi,
- Kendinizi haklı çıkartmaya, kanıtlamaya, savunmaya çalışmayı,
- Hayatı ve insanları kontrol etmeye çalışmayı,
- Olana isyan ve lanet etmeyi,
- Sağlamcı ve garantici bir tavır içinde olmayı,
- İnsanlardan onay, destek, yardım talep etmeyi,
- Kişilere karşı önyargılı davranmayı, olacaklar hakkında varsayımda bulunmayı,
- Utanç ve pişmanlık duymayı,
- Herhangi bir konuda hırs yapmayı ve inat etmeyi,
- İnsanlara hasetlik ve kıskançlık duymayı,
- Kendinizi başkalarıyla kıyaslamayı, birbirinizle rekabet etmeyi,
- İnsanlara baskı yapmayı, yaptırım uygulamayı, insanların özel hayatlarına karışmayı,
- Çevrenizdeki insanlarla ilgili dedikodu yapmayı, söylenti çıkarmayı,
- İnsanlara ve eşyalara yapışmayı, onlardan beklenti içinde olmayı bırakın.
Kendinizi bu maddelerden herhangi birini yapamaz halde bulduğunuz her anda bir cam kavanoza 1 lira atın; sadece 3 gün sonra bile biriktirdiğiniz parayı ve/veya sahip olduğunuz farkındalığı gördüğünüzde çok şaşıracaksınız.
Bu süreçte maddelerden herhangi birini yapanlar da o kavanozdan ödül olarak 1 lira alacak.
Yapamayanlar para, yapanlar özgürlük sahibi olacak ancak ilk grup köle olarak yaşamaya devam edecek. İkinci grubun da parası olacak elbette ancak daha az.
Bu durumda hangisini seçiyorsunuz; para mı özgürlük mü?
Buna siz karar verin…