Davran
Eyleme geç
Ve sonuçlarını beklemekten vazgeç.
Hiç kolay değil, değil mi?
Bir şey yapıyorsun, eyleme geçmişsin sen başlatmışsın diyelim ki.
Ve sonuca odaklanıyorsun
Beklentiye giriyorsun
Beklentim yok diyorsun kendi kendine
Zihnin sana oyun oynuyor farkında mısın?
Düşüncelerini, görmemezlikten gelirsen , beklentiye girdiğinin bile farkına varmazsın.
Düşünce canavarı, derinden fısıldar durur sana, karşılık beklediğini.
Sen yine hayır ! koşulsuz, beklentisiz verdim bu yardımı dersin
Ya da beklentisiz aradım sevdiğimi, dostumu, arkadaşımı
Ya da hayattan, Allah’tan hiçbir beklentim yok der durursun.
Lakin her duan yalvarma, istek, onu ver bunu ver ile biter.
Peki hiç isteksiz olmayı denedin mi hiç?
Sadece sonsuzluğun kendini
Aşk halini, hiçliği bile istemenin, isteksizliğinde hallendin mi?
Hiç olmak için istek gerekmez ki can
Hiçbir şey istememenin özgürlüğündeyim diyorsun
Hala yakarış ve yalvarıştasın
Ne verirsen ver RAZIYIM diyebiliyor musun?
İşte orada hiç’sin, RIZA Makamına geçiştesin…
Kendine dürüst müsün?
Hele bir bir daha sor kalbine
Sen, sana dürüst ol önce, sonra diğerlerine…
Rıza Makamına ermen o vakit hakiki olur
Hakikat kapıları da ardına kadar açılır.
Gül Bahçen derlenir, hazırlanır mest olursun
Aşk’la…
çokk manidar bir yazı olmuş Canım Gülaycanımm sağol varol.
Yüreğine sağlık canparem nede güzel dokunmuşsun hayat telaşesine kapılıp giderken asıl görmemiz gereken en önemli şeye kalemine sağlık birtanem
Kendisinden razı olmayanların cehennemine adanması gereken, cennetten gelen bir yazı… Yüreğinize sağlık Gülay Hocam
Teşekkür ederim Sevgili Murat Üstadım