Renklerle, çiçeklerle titreşmek…
Çiçekler doğada titreşim gücü en az renkler kadar yüksek ve pozitif olan, cosmosumuzun bizlere verdiği en güzel şifa kanallarıdır. Farkındalıkla kullanıma geçişte Çiçek Terapisi, kullanımı özen ve itina isteyen bir terapi türüdür. Her çiçeğin vibrasyon gücünden desteklenerek doğru oranda içten ve dıştan olmak üzere çalışılır. Çiçekler ve renklerle yapılan her seans bir ritüel gibidir. Kokular, çiçek özleri, renk mantraları, dengeleme çalışmaları ve reçeteye gelene kadar geçen süreç hep başka bir ahenktir. Sizi içine alarak vibrasyonu ile sarmalar. Siz nazlansanız bile…
Önce Mor ile maneviyatımızı, sonra Yeşil ile koşulsuz sevgimizi, bundan doğan Pembenin rengiyle inancımızı çıkarttık mı ortaya, bir de Mavi, Kırmızı, Sarı ve Turuncu ile birikmiş enerjilerinden arındırdık mı kendimizi, bakın neler oluyor neler farkındalaşıyor yaşamımızda. Kapıda bekleyen Lavanta Çiçeğinin gücü, Paçulinin eşsiz tedavi edici yüksekliği, zambakla devam eden sürecin Neroli Çiçeğiyle aşkı ve Yaseminle buluşan Amber Çiçeğinin özü Ruhumuza yenilenmeyi sağlıyor. Bu yüksek titreşimli Çiçek özleri ve Renkleri ile buluşunca, Ruhunuz sizden önce koltuğuna yerleşip, keyfini çıkartmaya başlıyor tüm sürecin.
“Sensiz hiçbir şeyin başlamayacağının” düşüncesini sana hatırlatacak olan tüm pozitif titreşimler, senin ve bütünün hayrına çalışmaya başlayacak. İşte o zaman dokunamadığın ruhuna dokunacak, göremediğin kadar çok göreceksin onu, her sana seslendiğinde duyacaksın onun sesini, kalbin sana yardım edecek, o ruhunla aranda ki en sıkı bağlantı. Onu birikmiş enerjilerinden temizlemek, acıtan, nasır bağlatıp durgunlaştıran her karmadan arındırmak gerek.
Ruhun en güzel bakım yolları, doğal terapilerin içinden geçmekle başlar. Renkler ve Çiçekler bu terapilerin içinde bana göre en profesyonel ellerdir. Yoğunlaşamıyorum, olmuyor diyenlere, Renklerin ve Çiçeklerin desteğini öneriyorum. Hiç kimse ama hiç kimse renkli bir titreşime bakmadan, ondan etkilenmeden duramaz. Mutlak siz de ya da başkasında olan bir Renge tutulursunuz. Ama adı Kırmızı ama Mor olsun fark etmez Renkler için, ama sizin Ruh haliniz için etkin bir belgedir Renkler. Hangi Rengi çağırıyorsanız Ruhunuz orada demektir.
Bugün Mor istiyorum diyenler; derin maneviyat yolunda arayışa girmek isteyenlerdir. Yaşamsal değerlerin artık daha yüksek ve mühim olduğu bir dönemin işaretçisidir. Kalp gerçek koşulsuz Sevginin isteğini seslenir. Zihin sohbetlerini ve dostluklarını gözden geçirir. Maddi kavramlar ön plandan kalkmalı sorusuna cevaplar aranır, arayış, doğru kapıyı artık aralama zamanıdır. Yeni ışığınız Mor olarak yol açmaktadır. Ivır zıvırlarımızla kurduğumuz alışkanlık bağlarının kopma rengidir MOR. Beğeni kavramımızın olgunlaştığını fısıldar, seçicilik algılamada başlar. Mor renk vibrasyonu en çabuk ulaşan renktir. Ruhsal yaralanmaları En çabuk soğutan ve rahatlatan YİN bir renktir. Lavanta çiçeği ve Menekşe çiçek özleri bu dönemde kullanmak için iyi bir seçimdir.
Her çiçek bir şifa, her renk bir dua gibi olumlatıyor bize kendimizi, farkındalığımızı besleyerek algılama biçimimize yön veriyor. Duru bir suda homeopatik bir yayılma, büyüme, çoğalma yaşanıyor.
Azgın dalgalar bedenimize çarpıp ruhumuzda seslenirken haykırarak hastalandığımızı haber veriyor tüm titreşimler. Nasıl titreşiyorsak o geliyor üzerimize, güçlü bir manyetik alan yaratarak etrafımıza topluyoruz kendimiz gibileri. Farkındalıkla çalışanlar bunu bilerek, öğrenerek ve deneyerek yaşıyor. Adım adım renklerin ve çiçeklerin yolunda Işık alıyor hem ruhumuz hem kalkanımız. Kimimiz Yoga ile kimilerimiz Reiki ile ama her ne şekilde olursa olsun Işığa doğru aydınlanarak bakıyoruz.
Güneşe yüzünü kim vermek istemez, kim istemez misler gibi sarhoş eden çiçeklerin kokusunu…
Unutmayalım ki çağırdığınız ve seçtiğiniz Renk size, Ruhunuzun adresini ve ne istediğini söyleyecektir. Yeni adreslere gözlerimizi açmak üzere.
Şifa olsun…