“Aylardır görüyorum bu rüyayı… Aylardır Her Yeniay’da… İlk defa bu Rüya Çemberi’nde anlatıyorum. Ve elini tuttuğum herkes denemek için bana destek veriyor, artık hazırım inanıyorum Ah! Ne çok seviliyorum şimdi inanıyorum”
Uzun zamandır yeryüzünün bütün topraklarında, yaşları, öyküleri, deneyimleri, inandıkları, kültürleri farklı olsa da kadınlar çemberlerde buluşuyorlar. Arkadaşlığın, kızkardeşliğin, sevginin, nezaketin, sevincin etrafında birleşerek barışı şefkati çoğaltıp, kimseye anlatamadığını anlatabilmek, şifa almak şifa vermek, dertleşmek, yargısız sorgusuz sualsiz anlaşılmak, kendini en yalnız hisseden kızkardeşinin yalnız olmadığını bir daha hatırlatmak için, cesaretle yeniden ayağa kalkmasına şefkatle destek olmak için… Dünyanın her yerinde, bütün kadınlar… Her kadının içindeki kadim yaşam gücü, kadim bilgelik, kadim sevgi yeryüzünün topraklarında çiçek açıyor.
Çemberlerde Yeniay ve Dolunay zamanlarında, Bütün Kadim Tanrıça Arketiplerinin bilgeliği, döngünün sevinci ve kutlamasında, karanlıktan parlayan içeriden gelen o çok kuvvetli ışıkla kadınlar Rüya Çemberleri’ nde buluşuyorlar.
Rüya Çemberi, birbirinin rüyasını gören, aynı zamanda merkeze anlatılan her rüyanın çemberi… Rüyanın dilini, demek istediklerini açmak, serbest bırakmak istediklerini dinleyen, kalbiyle sezen, neyi hangi sesle söylemek istiyorsa rüyanın dilinde canlanan yerdir Rüya Çemberi…
Bazen Dolunay’ da kanayan bir kabusun artık ateşte bir daha gelmemek üzere gittiği… Bazen Yeniay’ da, yeni filizlenen bir niyetin rüyasının ilhamına şevk olan cesarettir Rüya Çemberi… Rüya sözlerle konuşmuyorsa bedenden çıkan çığlığı, ellerinden çıkan renkleridir diyecekleri… Kızkardeşlerin mırıldanan şarkısında merkezde üstü örtülüp uyutulan, şefkatle saçları okşanan, sevildiğini iliklerine kadar hisseden masal diyarında gezen uyandığında içini dolduran o büyük umutla sarıldığı yerdir Rüya Çemberi…
Şüphesiz Çemberler sadece kadınlar için değil, Erkeklerin ve Kadınların yeryüzünün bütün coğrafyalarında aynı umuda inandıkları dünyanın mümkünleri için kucaklaştıkları Kadim Çemberler var vardı her yerde şimdi ve yeniden…
Anın Rüyasında, Rüya Olmayan Ebedi ve Ezeli Hakikatın Yolculuğunda… Her Çemberde Yeniden Kadim Kardeşlikle…
“Biz, tekil kişiler olarak, ruh olarak birer birer yaşarız. Kişi, tek bir kişi olarak. Ortaklık, umut edebileceğimiz en iyi şeydir ve ortaklık çoğu kişi için dokunmak demektir: Elinizin bir başkasının eline dokunuşu, birlikte yapılan iş, birlikte çekilen kızak, birlikte edilen dans, beraber dünyaya getirilen çocuk. Biz sadece tek bir vücuda ve iki ele sahibiz. Bir çember oluşturabiliriz, ama bir çember olamayız.” Ursula K. LeGuin