Site icon Yuvaya Yolculuk Dergisi

Uyanışın Sancıları Hissedilir Ruhun Derinliğinde

İnsan sınırlı bilgisiyle yaşamı sorgulayandır.
Sorgularla başlar uyanışın sancıları
Gerçeklik sandığın nedir ki
Hangi ufuktadır sınırları bilir misin?
Var olan duyularının ötesine geçer mi zihnin
Duyular, gerçeği örten perdeden öte değildir.
Kalbinin sesiyle dinleyip, gönül gözünle izleyesin ki
Sen, saklı olanın izini sürebilesin
Kaldırmalısın ki, tüm gerçek bildiklerinin örtülerini
Ne denli aciz bırakıldığını göresin!
Bilincinin prangalarını kırmadan
Farkında olmaz ruhun esaretinin bilesin!
Tüm korkularını yenesin ki,
Yegâne gücün olsun ruhsal cesaretin
Batıl olandan kurtulsun ki zihnin
Sorguların, benliğini yanıtlara götürebilsin
Öfke ve nefret duygularından arınsın ki kalbin
Beslemesin, sürekli ikilik yaratanı zihnin
Karanlıkta kalan nicesi
Esarette bırakır ruhunu, hiç düşünmez misin?
Artık uyan ki o derin uykundan
Sonsuz farkındalık seni bekler bilesin!
Arafta kalmasın ki ruhun
Sen, senden ayrıldığında
Ebedi olana huzurla dönesin!

Uyanış ezoterik anlamda kullanıldığı üzere spiritüel aydınlanma olarak da nitelendirilen, şuurlanma hali sonrası gerçeği idrak etme durumudur. Dünya yaşamında birçok hakikati idrak etmiş olanlar gerçekleri de daha iyi gören, anlayan, kavrayan ve bilenlerdir. Uyanış için en önemli adım, insanın kendini ve evreni okumasıdır. “Oku” der kadim bilgiler. Özgür iradenle, sorumlulukla ve kararlılıkla oku. Uyanmış zihninle ve farkındalıkla oku. O derin uykundan uyanmış ol ki, ezeli hakikatini ve vaatlerini hatırlayarak oku.

İnsan bir kez farkındalık kapılarını aralamaya başladığında, artık çoğu şeyi sorgular zihninde. Yaşam, ölüm, ruh, madde boyutu, mana âlemi ve sonsuzluk gibi birçok kavram nasibini alır sorgulayan bir zihnin niyetinden. Yaşama dair tüm kavramları sorgulayanlardır uyanış yolculuğunda olanlar. Hazır olmayan hiç kimse değişim, dönüşüm ve gelişim döngüsüne giremez. Oysaki yaşam sürekli kendini yenileyen döngülerden ibarettir. Eskiyen, köhneyen, çürüyen ve bozulan ne varsa elbet kendini yeniler. İnsan da öyle değil midir?
İnsan, yaşamda sürekli varoluş ve yok oluş döngüsü içindedir. Uyanış ise bu döngüyü fark etmektir aslında. Hiçbir şeyin tesadüf olmadığının, her şeyin bir amacı olduğunun farkında olur o vakit insan. Ruhsal tekâmüle aralanan bir kapıdır uyanış nihayetinde. Uyanışın sancıları ise daima hissedilir ruhun derinliğinde.

Dünya okulunda insan olarak çıktığı yaşam yolculuğunda, üstün insan olma yolunda yürüyendir her ruh. Değişim ve dönüşüm bu yolculuğun kaçınılmaz hakikatleri arasındadır. Uyanış sınırlı algının yanıltıcı esaretinden özgürleşip, hakikati tüm gerçekliğiyle görebilmektir. Uyanışın getirdiği değişimle birlikte farkında olma hali başlar. Yaşama ruh ve kalp bütünlüğüyle bakar o zaman insan. Dünya yaşamının gerçeklerine duyarlı ve daha hassas oluş hali söz konusudur. Yaşamda uyum ve denge tek kabul edilebilir gerçektir, uyanış halinde. Yaşamda uyum ve dengeyi bozan haksızlıklara kayıtsız kalamaz, işte o zaman insan. Hiçbir şeye tutunmaksızın, kendi içine yöneliş başlar. Sonsuz olanla bütünleşerek, varoluşun ahengini ruhunun derinliğinde hisseder. Ruhsal anlamda huzura kavuşan insan, yaşamla olan uyumu da yakalar. Uyanış, insanı farklı boyutlara taşıyan sihirli bir dokunuş gibidir. Derin uyku da olmak ise aklını, ruhunu ve zihnini karanlığın esaretinde sınırlamaktır.

Öyleyse zaman kaybetmeden o derin uykundan uyan. Evrensel bilincinin özgür düşlerine uyan. Bedeninin duyusal sınırlarından özgürleşip, ruhunun sonsuz gücüne uyan. Sana dayatılmış dogma fikirlerden arınıp, kalbinin bilgeliğine uyan. Zihinsel korkularından azat olup, aydınlık umutlarına uyan. Aklının efendiliğini devralıp, ilmin ışığında evrenin hakikatlerine uyan. Hırs, şöhret, makam, rekabet ve öfke gibi aşağıya çeken duyguların tuzağını aşıp, makamı yüksek olan duygulara taşı benliğini. Sorumsuzluk, tembellik, umarsızlık, bencillik, bilgisizlik ve sevgisizlik gibi seni esir eden zayıflıklarını fark et. Ardından, asıl sana güç katacak erdemli niteliklerini giyin üstüne. Dünya yaşamının kurgulanan nice oyunlarını görüp, rüya ile gerçek arasında gizlenmiş hakikatine uyan.

Kadim geçmişini iyi okuyan, bugününü aklı ve kalbiyle doğru yorumlayan uyanmış her insan, geleceği de öngörendir. Geleceğin önümüze sunacakları, bugün hepimizin gerçeğinden öte olmayacaktır. O vakit bugünün gerçeğine gözlerini açmalı her insan. Uyanmış zihniyle, aklıyla, ruhuyla ve kalbinin bilgeliğiyle yürümeli dünya sahnesinde.

Exit mobile version