12 Mart Güneş günü 22 derece Başak’da bir Dolunay meydana geliyor. Güneş’i ilişkiler evinde bulduğumuz bu Dolunay’da iş ve özel yaşantımızda parterimizin tuttuğu aynanın arkasına geçiyoruz; Hayatımızdaki düzen hangi gerçeklerden oluşuyor, hangi gerçeklerden kaçışlardan. Bu Dolunay ilerleme ve gelişimi bazı konularda geriye dönerek, tekrar üzerinden geçerek elde edebiliriz, zira önümüze çıkan engellerin kaynağı olan içsel dinamiklerin elle tutulur şekilde görüneceği ve çözüm bekleyeceği bir 15 günlük süreç var. Detaylar önem kazanıyor ve dikkat talep ediyor. Hangi konuyu ele alsak, sabırlı olmalı ve kısa süreli değil, yavaş -acele etmeden-, uzun vadeli çözümlere yönelmeliyiz. Yaşadığımız çelişkiler yoluyla gelişim gösterirken, sabrın, odaklanmanın ve sadakatin yaşantımızda ne durumda olduğunu görüp, yüzleşmeler içinde olduğumuz günlerdeyiz.
Haritanın 8.evinde gerileyen Venüs, gizliden iş başında, ilişkilerimizde kriz yaratan, mutluluğu gölgeleyen konuları derinleştiriyor. Dolayısıyla gerilimler, gerilemeler ve hiçbir yere gitmiyormuş gibi görünümler söz konusu olabilir, derin psikolojik gözlemlere ihtiyaç duyabiliriz. Keyif ve zevk alma biçimimizi değiştiren bu süreçte, normalde haz almak için yaptığımız şeyler zevk vermeyeceği için nerede durduğumuzu ve nereye doğru gittiğimizi gözden geçiriyor olacağız.
Biraz sert etkili bir Dolunay bu; zira normalde mutlu olduğumuz şeylerin tat vermediği, işlerimizde engellerin, gecikmelerin olduğu, işe alımların yavaşladığı – sürüncemede kaldığı zamanlar. Dolayısıyla boş bir alan yaratıyor. Hem ekonomik hem duygusal olarak yeniden yapılanmak için müthiş bir ihtiyaç hissedebiliriz. Gökyüzü; “Tatmin olmak, işe girmek, bir şeyleri değiştirmek için acele etme,” diyor. “Daha iyi olmaya çalışma, çabalamaya, kontrolde tutmaya. Sadece kendin olmakta ne kadar ustalaşabildin, gerçeklerini nasıl meydana getirdin. Etrafınla ilişkin nasıl, gör,” diyor. Biraz kozmik bahçede nasıl oynuyoruz, hayatımıza nasıl şekil veriyoruz anlama lüksüne sahibiz bu Dolunay’da. Işık cesaretimizin ve korkumuzun dengesini gösterecek şekilde, hayatımızdaki her konuyu aydınlatıyor. Sorularımız mı var, bu Dolunay’da cevaplara sahibiz.
Kendimize karşı sert olmadan, sevdiklerimizin değerini, bedenimizdeki sevginin değerini, gözle görülmeyen ve bu yüzden bazen unutup, endişelendiğimiz mutluluğumuzun değerini anlayabiliriz. Sahip olduğumuz anlayışın bu yaşamda her şey demek olduğunu ve kalbimizden geldiğini görerek destek buluyoruz. Jüpiter, hava elementinde tek başına tüm düzen ve kaos, sağlık ve hastalık, yalnızlık ve paylaşım arasındaki dengesizlikleri, bocalamaları iyileştirmek için, gövdemizde iyice genişliyor ve ihtiyaç duyduğumuz desteği hissettiriyor. Anlayışımızı derinleştiriyoruz, belki zenginliğimizi fark ediyoruz. Kendimizden gizlediğimiz değerleri, kendimiz olurken gösterdiğimiz biricik davranışların değerini. . . Ve tüm bunları yaparken yaptığımız hataların, belki kırıcı davranışların sevgiden, sevgiyi bulma ve koruma içgüdüsünden geldiğini. . . İstesek de istemesek de bilsek de bilmesek de her davranışın ardında sevmek, bütünleşmek, hissetmek ve güvenmek için var olduğumuzu görebiliriz.
Peki Hande bu Dolunay’da neler yapalım? Ne yapsak çok mutlu oluruz, çok seviniriz, hayat bize güler, şöyle bir sırtımızı sıvazlar :
Öncelikle bu bir Başak dolunayı olduğundan tatminsiz, eleştiren, şikâyet eden yanımızı aydınlığa kavuşturmak önemli görünüyor. Eleştirmek yerine gözlemlemek, zihinsel olduğumuz yerleri sessizlikten gelen bilgiyle değiştirmek,
Sağlıksız bakış açımızı ve bunun getirdiği davranışları fark etmek.
Ele aldığımız işlerde detaylar üzerinde zaman geçirmek,
Aceleyle yaptığımız her işi aslında öldürdüğümüzü görmek,
Bekleme sürecinin sabrın değişim getiren, hayat veren dinamizmini keşfetmek,
Bedeni güzel bir bakıma almak, özelikle el ve ayak bakımları,
Baş ve boyun bölgesindeki ağrıların nedenini keşfetmek ve çözmek,
Söz orucu (konuşmama) ve beslenmede çeşitlilik yerine sadelik,
İş yaşamında karşılaştığımız engellerde kararlı olmak,
Çok çalışma – disiplin – sabırla – keyfi birleştirebilmek,
Önemli bir alım – satım işine girişmemek,
Gereksiz kozmetiklerden, alımlardan arınmak, sadeleşmek ve geri dönüştürmeyi öğrenmek,
Yeni bir iş ortaklığına başlamamak, eski ortaklıkları iyileştirmek, herkesin hakkını teslim etmek,
Verdiğimiz ve aldığımız hizmetlerde kar değil, duygusal tatmin ve özen sağlamak.
Güvenilir olmak ve güvenmek.
Jüpiter – Venüs retrosu süresince karaciğer bölgesi, toksin atımı, kadınlıkla ilgili bölgelerin iyileştirilmesi, safra kesesi problemlerinin iyileştirilmesi, vücuttaki yaşamımızdaki element dağılımının dengelenmesi aktif olacaktır. İçki, radyasyon, ağır metallerden arınmak. Bağımlılıklara sebebi gerçeklerden kaçışı engelleyen bir dolunay. İsteyene şifa verecektir. Suyu, toprağı, havayı ve ateşi dengeli kullanarak kendimizle olan savaşımızı barışa ve dengeye dönüştürebiliriz. Kısa yollar yok, hız yok, kendimizi ve insanlarımızı kandırsak bile ilahi düzenin elini atlatmanın imkânı yok. Yalnızca biz varız ve bu dolunay böyle elma şekersiz kalmanın getirdiği yüzleşmeyi yaşayabilirsek, kendi derinliklerimizi keşfedebiliriz. Ölüme ve yaşama bir adım daha yaklaşabiliriz. Bir bedenimiz, bir eşimiz, bir yolumuz var; bunu yapılandırmak için engel olan neyse onu ortadan kaldırabiliriz. Satürn kareleri kendimize koyduğumuz engellerin Challenge’ıdır ve şimdi aşmak için boyumuzun ölçüsünü alıyoruz.
Son olarak aslında bu haritayı gördüğümden beri aklımda iki isim vardı, biri Will Smith, kendi yaşamında ustalaşmış, konsantrasyon, emek ve bilincin muhteşem bir örneği, diğeri Bertolt Brecht, ilkini biliyorsunuzdur zaten ve ondan bir film iyi gidebilir. İkincisi de bu gözlüklü, komik adam, dramatik sanatlara damga vurmasını tek bir şeye borçludur. Seyircisini tatmin etmez, öyle tatmin etmez ki sahne aralarına kesintiler koyup, kapıldığımız duygulardan çıkarır. Bunu yaparken hangi davranışlarımız nedeniyle yaşamda tökezlediğimizi ve başkalarını – sistemi suçladığımızı – dramatik acılara maruz kaldığımızı gösterir, fln fln. Bu Dolunay –Allah rahmet eylesin, tam da onun yazacağı bir oyuna benziyor. Sıkılıyoruz ve sıkılırken şuan olduğumuz noktaya nasıl geldiğimizi görüyoruz.
Hepimizin çözümü biricik, kaburgalarımızın ardında çıkmayı bekliyor.
Aldığımız ilhamları gerçekleştirdiğimiz bir dolunay olsun.
Işık olsun