Bu insanların kimisi, kendisini gerçekten hak eden bir erkeğin/ kadının varolmadığını ya da karşısına çıkmadığını düşünür, hayalindeki mükemmel ilişkiyi yaşayamadığı için acı duyar, yalnızlık çeker ve bundan şikayet eder. Kimisi de kendisini kimsenin gerçekten sevmediğini düşünür, sevilmediği için üzülür.
Sevgisine layık olan kişiyi arayan insan, kendisinin sevme becerisine güvenir, mükemmel bir sevgili olduğunu düşünür, kendi ölçütlerine uyan birisine kendince mükemmel olan sevgisini vermek ister. Karşılığında ise mükemmel bir sevgi bekler. Diğerlerinin sevgisi onun için yeterli değildir, başkalarının sevgisini yeterince güzel bulmaz, mükemmelce sevilmeyi ister. Görünürde mükemmel sevgisini hak edeni ararken aslında mükemmel seven kişiyi arar.
Kendisini gerçekten sevecek kişiyi arayan insan ise kendisinin sevmediği yönlerini sevgiliye açmaktan çekinir; sevilmemekten korkar, terk edilmekten korkar. Birisi çıkıp gelsin, onun bütün yaralarını sarsın, başını okşasın, sırtını sıvazlasın, her koşulda yanında olsun, yüzünü güldürsün, kalbini aşka doyursun, onu aşka yeniden inandırsın, ona koşulsuz sevgi göstersin ister.
İnsan hem sevgisine layık olanı hem de kendisini gerçekten sevecek olanı arar. Her iki arayış da sevilme arayışıdır. Gerçekten sevilmeyi isteyen, sevilme arayışını doğrudan ifade ederken; sevgisine layık olan kişiyi isteyen, dolaylı yoldan ifade eder. Her ikisi de kendini sevmeye olan gerçek ihtiyacını, sevgilinin karşılamasını bekleyerek kendi sorumluluğunu sevgiliye yükler. Sevgili onu ne kadar severse sevsin, yine de yeterince mükemmel ya da gerçekten sevilmiş hissetmez.
İnsan kendini sevmeyi unuttuğunda, kendi sevgisiyle beslenemediğinde, sevilme arayışına girer; fakat insanın gerçek ihtiyacı kendini sevmektir. Sevilmenin kökü sevmektir. Sevilmek sevmekten türer. Sevilmek bir ağacın dallarıysa, sevmek köküdür.
Mükemmel olmayan, gerçek olmayan bir sevgi yoktur. Sevginin mükemmelliğini ve gerçekliğini idrak edemeyen insandır. Kendini sevmeyi tecrübe eden insan, sevginin her halinde ve hatta sevginin dışında gibi görünen şeylerin de her halinde sevgiyi görür; çünkü sevgi dışardan gelmez, içeride olan sevgi dışarıya yansır. İnsan kendini sevmediğinde, sevgiyi hiçbir yerde bulamaz; sevdiğinde, sevgi her yerdedir. İnsanın kendini sevme hali, sevilme halidir.
Evren katman katman sevgidir, içindeki her şeyi her zaman sever. Evreni, bütün katmanlarda sevgi ile idrak etme yolculuğu, kendini sevmekle başlar. İnsan, evrenin sevgisini, kendini sevmede derinleştiği kadarıyla anlar. Kendini sevdikçe, bir başkasının, çevresindeki insanların, doğanın, bütün evrenin kendisini sevebileceğine inanmaya başlar; sevilmesi ihtimalini fark eder. Bu inanç ve farkındalıkla sevgide derinleşir.
Peki tamamlanmak için bir başkası tarafından mükemmelce sevilmeye aç olan, etrafındaki insanların kendisini gerçekten sevdiğine inanmakta zorlanan, yeterince sevilmiş hissetmeyen, sevildiğinde sevgiyi kaybetmekten ve tekrar sevilmemekten korkan bir insan, kendini sevmede nasıl derinleşir?
Herkesin sevgisi ve sevgisini ifade etme şekli kendine özgü. Senin mükemmel sevilme ölçütlerine uymuyor olması, karşındaki insanın sevgisini daha değersiz yapmaz. Mükemmel sevgiyi kalıplaştırmak, sevgiyi yalnızca belli şekillerde geçerli kılmak, sevgiyi zorla ve kalıplarla yeniden şekle sokmak, sevginin özgürlüğünü yok eder. Karşındaki kişinin seni özgürce, kendine özgü bir şekilde sevmesine izin ver. Sevgiyi, sana sunulduğu haliyle, karşındaki kişinin sevgisini gösterme şekline saygı duyarak, sevgiyle kabul et.
Etrafındaki insanların seni gerçekten sevip sevmediğine karar veremiyorsan, kalbine sor. Sevilme ölçütlerini bir kenara bırak. Kalıpları bir kenara bırak. Senin sevilme tanımında yer vermediğin, ama başka insanların sevme tanımına giren, sevginin başka alternatif tanımları olduğunu kabul et.
Başkası tarafından gösterilen sevgi ya da o sevginin senin görebildiğin kadarı sana yetmediğinde, karşı taraftan beklediğin sevgiyi kendine göster. Kendin için, kendi sevdiğin şeyleri, sevgiyle yap. Değiştirmek istediğin yönlerini değiştirmeni sağlayan veya güçlü yönlerini daha da güçlendirmeni sağlayan şeyler yap. Sevgi ihtiyacını, sen karşıla. Karşındaki insan senin sevgi ihtiyacını karşılamak için değil, kendi sevgisini seninle paylaşmak için seninle.
İlişkiler, insanlar birbirinin sevgisini kabul ettikleri sürece devam eder. İnsan, ne şekillerde sevgiye açık olduğunu anlayana kadar hayatına farklı kişiler girip çıkar. İnsanın kabul ettiği sevilme şekli özüne uygun değilse, bu uygunsuzluğu anlaması için benzer şekilde sevildiği ilişkiler yaşar. Özünün kabul etmediği sevilme şeklini reddedebildiği anda başka şekillerde sevilme seçimi yapar. Yaptığı seçim doğrultusunda yeni sevgiler tecrübe eder, kendine en uygun sevgiyi bulana kadar. Evrende, sevgiyi kaybetmek de bir daha sevilmemek de yoktur. Özün onaylamadığı sevgi şeklinin sonlanması, başka şekillerde yeniden sevgiyi tecrübe etmeyi getirir.
Evren, insanın kendisini sevmesiyle başlayıp bütüne yayılan sonsuz sevginin bütün hallerine sahip. Görünen ve görünmeyen her şey sevgi. Kabul et, özgürce sev ve derinleş.
ÇOK BEĞENEREK OKUYORUM YAZILARINIZI