Burada olduğunun bilincine ne zaman varacaksın?

Cennet ve cehennemin ‘öbür dünya’ adını verdiğin bir mekanda olduğu algısı bile bir ikilik yaratmıyor mu sence?

Bir şeyleri sürekli başka bir yerlere, zamana taşıma, öteleme hastalığından ne zaman kurtulacaksın?

Bu, burada yaşarken bir şeyleri, borçlarını, planlarını, yapacaklarını ‘bayramdan, yılbaşından sonra’ya taşıma alışkanlığının bir uzantısı olarak karşına çıkıyor; hep bir erteleme duygusu içindesin, daha doğrusu ertelemeye yol açan duygu yumağına kapılmış sürüklenip duruyorsun.

Cennet ve cehennemin simgesel iki kavram olduğunu ve şu anda, burada olduğunun bilincine ne zaman varacaksın?

Günah ve sevap; onları da kavramsal olarak sen yarattın. Oysa günah ya da sevap diye bir şey yok sadece olan ve senin yaptıkların var.

Her şeyi yapmakta özgürsün…tabii sonuçlarına katlanmak koşuluyla…

Yani günah ve sevap olarak adlandırdığın her şey senin kar zarar hanen; şimdi anladın mı?

Buna rağmen hala “nasıl yani?” diye soran varsa kısaca açıklayayım:

Evrensel Yasalara uyarak yaşar, akışa teslim olursan hayatın keyif içinde geçer; işte o süreç cennettir.

Ha yok, buna ters bir yol izler, akışa direnirsen -psikolojik- acılar içinde kıvranırsın; işte o süreç de cehennemdir.

Bu kadar basit…

Bu yazılar ilginizi çekebilir...

Her Zaman Yeni Bir Seçenek Vardır Zaman hakkında Kabul et, doğa karşısında acizsin Haksızlık yapan cezasını burada çeksin