Çağın klinik enfeksiyonu: Narsisizm

Kişilik bozukluğu düzeyindeki Narsisizm Klinik bir vakadır. Hafife alınacak hiçbir yanı da yoktur. O kişiden çoluk çocuk sahibi olmuşsan bile uzak durman gerekir. Çünkü kişilik bozukluğu haline gelmiş olan Narsisizm her şeyi hiçbir kural tanımadan kendi varlığı, benliği, yaşantısı için kullanır. Onun lügatinde her türlü sözcüğün ve kavramın içi boşaltılmıştır. Onları istediği gibi kendi doldurur ve manipülasyon ustası olarak ötekine de bunları dayatır. İki kişi vardır bir Narsist kişilik bozukluğundan mustarip olan kişi için: O ve ötekiler… En güzel şarkı sözü şudur onlara: “Seni uzaktan sevmek, aşkların en güzeli:)

Çağın klinik enfeksiyonu: Narsisizm

Narsist kişilik bozukluğu olan bir insanla ilişkiyi sürdürmek için insanın rol yapması, yalancılığı desteklemesi gibi bir durum kendisiyle olan öz saygısını yıpratır. Değmez böyle bir dış ego savaşına girmeye. Bir savaşçının savaşı önce kendisiyledir. Kendisinin en iyi versiyonunu inşa etmektir. Bırakalım yalancılık kişilik bozukluğunun sapkın sanrısı olarak var olsun. Hayatlarımızdan da uzak olsun. Oyunculukla da yalancılığı karıştırmayalım.

Yalandan sever gibi yapmak, yalandan kabule almak da ancak farklı beklentiler yani bir Narsist kişilik bozukluğu olan kişiden maddi menfaat beklentisi olan kişilerin kendi düşkünlüklerinden ibarettir. Enerjiyi boşa heba etmekten başka bir şeye de yaramaz.

Gizli, örtük, peçeli, pasif agresif narsist her zaman büyüklenmeci narsist adayıdır. Eline para geçtiği anda peçesini kaldırır ve büyüklenmeci rolünü benimser. Tin’in bütünselliğine ve kusursuzluğuna asla ulaşamaz. Küçük Emrah rolünden çıkıp arabesk kralı rolüne geçer ve eziyet etme potansiyeli tümüyle kinetiğe dönüşür, artar da artar.

Hayır, hepimiz narsist değiliz. Çünkü narsistler kendilerini sevmezler. Kendini seven biri narsist olamaz. Her şey sevmekle başlar. Kendini sevmeyen de başka hiçbir şeyi sevemez.

Narsist kişilik bozukluğu olan kişiler kendilerini sevmezler, beğenmezler. Başkalarının gözünde görüldükleri imajı severler. Bu imaja tutunurlar hatta kendi imajlarına, yansıyan kişiliğe aşık olurlar. Edilgen bir sevgi anlayışı vardır. Kendilerini görmek için başka birinin gözüne ihtiyaç duyarlar. Mitolojideki yansıma budur zaten; sudan yansıyan ve gerçek olmayan görüntüden ibaret bir şey.

5 ila 7 yaş arasında yapılanmış olan acı kaynaklı bir kişilik bozukluğunu değiştiremezsiniz. Ancak bu kişinin başkalarına zarar vermesini engellemek için bir şeyler yapmak gerekir mi? Bunu psikiyatristlerin ve narsistler yüzünden hayatlarının en azından bir bölümü bile olsa zarar görmüş olan kişiler için hukukun düşünmesi uygundur.

Narsist kişilik bozukluğu olan kişilerde de en az psikopat katillerdeki kadar içselleşmiş bir intikam ve öldürme içgüdüsü vardır. Psikopat katiller fiziken öldürürler, narsist kişilik bozukluğu olan kişiler de ilişki kurdukları kişilerin hayat alanlarına, kişiliklerine, ruhlarına karşı aynı enerjiyle saldırırlar. Klinik narsisizm öldürücü bir enerji içerir ve ilişkiye maruz kalan kişinin hapishaneye, akıl hastanesine düşmemesi ya da intihara yönelmemesi büyük bir başarıdır.

Klinik narsisizm kapsamındaki bir kişi ilginin üzerinde olması için her zaman bir bahane, sebep, kılıf bulur, bulamazsa bunu yaratır. Hastalık, ailevi sorunlar, hukuki konular; yelpazesi geniştir. İlgiyi bir kez almayı başardığı anda da zaten sizin karşınıza geçip; yeniden yardıma, muhtaç zavallı mağdur küçük sekiz yaşındaki çocuk rolüyle yumuşak karnınıza tekmeyi basar. Ona yönelttiğiniz acıma hissi bir anda fizik bedeniniz de dahil tüm varlığınızı acıtacak bir şiddetle size geri dönmüş olur.

Bu insan niye böyle olmuş, vah yazık diye düşünmek gereksizdir çünkü artık olan olmuş, bu bir kişilik bozukluğu ve klinik psikolojik bir durum; oluşmuş bir kişiliği değiştiremezsiniz. Tedavisi yoktur. Kahraman rolüne soyunursanız da kendinize ait her şeyi yitirirsiniz.

Şiir yazın, öykü yazın, resim yapın, sanatla uğraşın. Okuyun, bilinçlenin.

Ve tecrübeyle sabittir, ne yazık ki, bir narsistten kurtulmanın en kestirme yolu onu uyarılarınızı kulak arkası edip uçan maymun rolünü benimseyen bir hemcinsinize hediye etmektir.

Geçmiş olsun. Artık kendi yolculuğunuzun kahramanısınız.

 

Yazar

Benzer yazılar

Yanıt verin.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir