İnsanın özünü bulması denge ile olur.
Ve dengeyi kurmada varlık her şeyin zıddı ile imtihan edilir.
Zira madde zıddıyla kaimdir.
Ve tüm duygular aslında bizi özümüze götüren bir araç, yani maddidir.
Böylece dengeye varmak için;
Güçlüler güçsüzlerle,
Cesurlar korkaklarla,
Zekiler Aptallarla,
İyiler kötülerle,
Merhametliler zalimlerle,
Güzeller çirkinler ile sınanır.
Kendinde ne fazlaysa bil ki denge için zıddın sana gelecektir.
Dengelen diye,
Onlara denge kat diye,
Kibirlenme diye en mütevazileri sana gelecektir gör,
dur diye.
Ne zaman ki ” oldum” dedin, ayağına bil ki taş takılacak,
ibre şaştı yeniden teste tabi tutulup denendin.
Uyanık ol, kibrin çukuruna düşme diye.
“Ben” deme diye.
Senden değil Hikmet, hakikati gör diye.
Ne zaman kendinden bildin her güzelliği;
Övündün saçınla, boyunla posunla
paranla pulunla, işinle icratinle, gözün burnunla, aşkın evladın ile bil ki kendinle geçeceksin
Tek ve kimse bilmeyecek seni
sırat köprüsünden düşmek ise an.
meselesi.
Var gel kur dengeni,
Uyan ve hatırla fani, sen bir fani.
Bırak bu Aleme en güzelini,
illa icratin mal, suret ile pul ile değil varlığın da hediye, siretin gibi.
bil senden ötürü değil seni bilenden geldiğini.