Evlerin tamamı köşeli ama

Farkında mısınız, oturduğumuz evlerin tamamı köşeli ama biz onlara hâlâ ‘daire’ diyoruz; bize böyle pazarlıyorlar, biz de böyle kabul ediyor, kiralıyor, satın alıyoruz.

Bu algı denen şey ne tuhaf bir şey değil mi; söylenen ve görünen çok farklı iki geometrik şekil ancak biz ikisini de aynı zannediyoruz.

Gelin görün ki doğada biçimli-köşeli bir şey yoktur ama biz ona da karşı çıkmışız; bir şeyleri hesaplayalım diye biçimli-köşeli geometrik şekilleri yaratmışız.

Yani bir yandan onların doğada var olmadığı gerçeğini görmezden gelmişiz, bir yandan da bir şeyleri şekillendirebilelim diye onları yaratmışız.

Doğada karşılığı yok ama bizce var; ne ilginç bir durum değil mi?

Örneğin insan resmi çizerken; resim hocaları bedeni geometrik şekillerle anlatır çünkü oranlara uygun bir figür öyle çizilebilir yoksa ortaya yamru yumru bir çizim çıkar.

Doğada ve bedende uyumu temsil eden 1.6 küsurluk bir oran mevcuttur.

Bu ölçü, Fibonacci Spirali ya da Altın Oran olarak da anılır ve insan ancak geometri bilirse o muhteşem eserleri yaratabilir çünkü standart bir insan 1.6 küsurluk bu oranı ezbere kestirip kağıda dökemez.

Gerçi Da Vinci gibi ustalar bunu zaman içindeki deneyimleriyle başarmıştır; onlar ‘efsane’dir ya da bu yüzden efsane olmuştur.

Şimdi bu orana uygun mimari tasarımlar yapılıyor. Belki de bizler böyle mekânlarda yaşadığımızda doğayla uyumu daha kolay yakalayabileceğiz.

Alın size beyin yakan çelişkilerimizden biri daha; haydii, şimdi çık çıkabilirsen işin içinden.

Kısacası, olan biten her şey olasılıklar dahilindedir; o yüzden ayrıntılı ve geniş düşünün çünkü hiçbir şey zannedildiği ya da ilk akla geldiği gibi değildir…

Yazar Hakkında

Benzer yazılar

Yanıt verin.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir